Popüler Sinema

Festivalde Dün 

 

Aditya Vikram Sengupta imzalı Hint filmi Aşk Zahmetli İştir’in ikinci gösterimine filmin yapımcısı Vikram Mohinta katıldı. Mohinta, kendileri için sinema deneyiminin yeni olduğunu, aslında bir kozmetik şirketinde çalıştığını, yönetmenin de grafik tasarımcı olduğunu ve ilk projelerine destek bulamayınca finansmanı kendileri sağlayarak bu filmi yaptıklarını söyledi. Mohinta filmin ekonomik kriz döneminde geçmesiyle ilgili de şunları söyledi: Sadece Kalküta’da değil her yerde olabilecek bir hikâye bu. Dışarıda kriz, grev gibi büyük şeyler olurken, karakterler tüm bu karmaşaya, sıkıştırmaya rağmen içeride aşklarını yaşamaya çalışıyorlar.

 

WEIMAR DÖNEMİ ALMAN SİNEMASI “NTV Belgesel Kuşağı”nda yer alan Caligari’den Hitler’e belgeseliyle eleştirmen ve yönetmen Rüdiger Suchsland, filmin ikinci gösterimi için Rexx’teydi. Suchsland, gösterim sonrası filmiyle ilgili “Kracauer’in Caligari’den Hitler’e kitabı benim için sinema teorisi ve yazını açısından çok değerli. Ancak benim için daha da önemli bir şey varsa o da Kracauer’in sinemaya dair soruları ve zamanının gerçeklerine yaklaşımıydı. Kracauer’in Almanya’da hiçbir zaman hak ettiği ilgiyi görememesine bir tepki olarak emeğini görünür kılmak amacıyla yaptım bu filmi” dedi.

 

GENÇLİK BAŞIMDA DUMAN Bu yıl Berlin’de Generation bölümünde yarışan, “Antidepresan” bölümü filmlerinden Küçük Bir Sorun dün Feriye’de yönetmen Duccio Chiarini ve görüntü yönetmeni Barış Özbiçer’in katılımıyla gösterildi. Duccio Chiarini, filmin konusunu herkesin yaşadığı cinsellik korkusu diye tanımlarken, filminin 15 yaşındaki ergenlik anılarına da dayandığını söyledi. Filmin asıl meselesinin ise çocuklar üzerinden korkuları aşmak ve seksin sorumluluğunu hatırlatmak olduğunu belirtti.

 

USTALARIN BULUŞMASI “Sinema Onur Ödülleri”nin bu yılki sahiplerinden Süleyman Turan’ın en iyi performanslarından birini sergilediği Dikkat Kan Aranıyor’un dünkü gösteriminde Turan ile filmin yönetmeni ve aynı zamanda Yeşilçam’ın usta oyuncularından Temel Gürsu ve eşi, oyuncu Canan Perver Gürsu bir araya geldiler. 24 yaşındayken çektiği bu ilk filmini 45 yıl sonra tekrar seyredince gözyaşlarını tutamayan Gürsu, Ertem Eğilmez’in asistanıyken kurguladığı bu hikâyeyi onun desteğiyle ortaya çıkardığını belirtti ve bütün ustaları ile oyuncularına teşekkürlerini sundu. Yapım sürecinde yaşadıkları zorlukları da aktaran Gürsu, Ekrem Bora’nın rolünü ilk olarak götürdüğü Yılmaz Güney’le anısını da seyircilerle paylaştı. Turan ise “deli” rolünü mümkün olduğunca ekonomik oynamaya çalıştığını söyleyerek “Abartılı oynarsanız tuzağa düşersiniz, inandırıcılıktan uzak olur, o yüzden ben de abartmamaya çalıştım” dedi. 

 

“PARAM OLSA KİLİNK’İ YENİDEN ÇEKERDİM” Festivalde Sinema Onur Ödülü’nü alan bir diğer isim Yılmaz Atadeniz ise dönemin Türk western klasiği Maskeli 5ler’i seyircilerle birlikte izledi. Filmi çekerken mekân, kostüm ve dekorla ilgili yaşadıkları ilginç anıları ve buldukları alternatif yöntemleri seyircilerle paylaşarak salonu güldüren Atadeniz, avantür film çekmenin zorluklarını anlattı. Yeni sinemacılara, kendi kafalarındaki hikâyeyi çekmek yerine öncelikle seyircinin ne izlemek istediğini analiz ederek bu ölçüde yeniliklere açık olmaları nasihatinde bulunan usta yönetmen “Şimdi param olsa Kilink’i yeniden çekerdim, ama bu sefer Matrix gibi olur, Spiderman gibi zıplardı” diyerek ülkemizin ve bugünün şartlarını gereğince değerlendirmemizi ve hayal etmemizi söyledi. 

 

SİNEMANIN GÜZELLİKLERİ Sinema Onur Ödülleri kapsamında İstanbul Modern’de Yılmaz Güney’in “Türk Western’i” olarak tabir edebileceğimiz Seyyit Han filminin gösterimi gerçekleşti. Gösterime katılan Nebahat Çehre filmin çıkış noktasına dair şunları söyledi; “Sabahın altısında Yılmaz ile bir film çekiyorduk. Fakat bir anda çalışmayı durdurdu ve ertesi gün Seyyit Han’ın çekimlerine başladık.” Çehre “İzlerken göreceksiniz filmde bir gömülme sahnesi vardır. Ölmeden mezara girdim. Atılan çiçeklerden alerji oldum. Ama bu da sinemanın güzellikleri” diyerek sinemacılığın ruhuna dair de küçük bir özet yaptı.

 

SON DERECE RAHATSIZ BİR AİLE YEMEĞİ Akşam Yemeği filminin oyuncusu Luigi Lo Cascio filmin ardından seyircinin sorularını cevapladı. Esprileriyle izleyiciyi güldüren oyuncu filmin festivalde gösterilmesinden memnun olduğunu söyledi. Filmin ana meselesinin çocuklarımızı yeterince tanıyıp tanımadığımız olduğunu belirten Cascio, filmi bunun üzerinden değerlendirdiğini de sözlerine ekledi. 

 

BARIŞ VE SEVGİ İÇİNDE YAŞAMAK Motivasyon Sıfır gösterimine katılan başrol oyuncuları Dana Ivgy ve Nelly Tagar’a yöneltilen ilk sorulardan biri askerlik yapıp yapmadıkları oldu. Nelly, İsrail’de askerliğin zorunlu olduğunu, 11 yıl önce iki yıl Gazze şeridinde askerlik yaptığını söyledi ve askerde kendinizi bulmak mümkünken, bir şeyler öğrenebilirken zamanını boş geçirenler de oluyor diye ekledi. Hatta bu durum İsrail’de filmden sonra tartışmalar doğurmuş, bu kadınların askerdeki boş zamanlarını nasıl değerlendirebiliriz diye. Nelly savaşla ilgili bir soruya “savaştayız, ama insanlar birbirine yakınlar, onları ayıran politikalar, politikacılar tümüyle bizi temsil etmiyor ve bu yüzden insanların barış ve sevgi içinde yaşamak istemek dışında bir temennisi yok” diye cevapladı.

 

GREVDEYİM AŞKIM! Günün en coşkulu söyleşisi şüphesiz Akbank Galaları’nın büyük bir heyecanla beklenen filmi Onur oldu. Gösterime katılan, filme ilham veren LGBT aktivistleri Gethin Roberts, Nicola Field ve Mike Jackson’a salondan bir izleyici Soma faciasında madencilere destekte bulundukları için teşekkür etti. Sonsuza kadar dayanışma! sloganıyla salona giren ekip “Gezi’den bu yanda Türkiye’deki gelişmeleri takip ediyoruz” dediler.

 

PEKİ YA SAVAŞTAN DÖNDÜĞÜN ZAMAN? NTV Belgeselleri’nden İnsana ve Savaşa Dair’in dünkü gösteriminde yönetmen Laurent Becue-Renard, belgeseldeki gazilerle sağlam bir bağ kurabilmek için yaklaşık üç yıllık bir hazırlık aşaması geçirdiğini ve bu süreçte ona en büyük desteği sağlayan, daha önce Vietnam Savaşı gazilerine de terapi desteği vermiş Fred Gosman’ın yardımıyla gazilerin çevreleriyle bağlarını olabildiğince onardıklarını gördüğünü dile getirdi: “Filme alınacaklarını tam olarak hissettiklerinde hepsi de filmin bir hikâyesi olması gerektiğini biliyordu. Gün geçtikçe bu hikâyenin kaynağının kendilerinde olduğunu fark ettiler ve neler yaşadıklarını ya da nasıl hissettiklerini paylaşmaktan hiç çekinmediler.” 

 

Festivalde Bugün

 

FRANSIZ KÜLTÜR MERKEZİ’NDEKİ GÖSTERİMLERE GEÇ KALMAYIN Bugünden itibaren Fransız Kültür Merkezi’nde film gösterimleri başlıyor. Binaya girmeden önce güvenlik taramasından geçileceğini ve bu yüzden bu salondaki gösterimlere seans başlamadan önce vakitlice gelmeniz gerektiğini hatırlatalım.

 

BU SİNE-KONSERİ KAÇIRMAYIN! Bu yıl festivalde Salon işbirliğiyle bir “sine-konser” Damon & Naomi play “Fortune” etkinliği gerçekleşecek. Müzikleri The Perks of Being a Wallflower / Saksı Olmanın Faydaları ve Greenberg gibi filmlerde, The Sopranos ve The Ghost Whisperer gibi TV dizilerinde kullanılan Damon Krukowski ve Naomi Yang ikilisi 21.30’da Salon İKSV’de sahne alacak. İkilinin performansı, Naomi Yang’ın yönettiği 30 dakikalık sessiz filmi Fortune’u temel alacak.

 

BATI BERLİN’DE ŞEHVET, MÜZİK VE ARDINDAN PARTİYE DAİR Bu yılki Berlin Film Festivali’nin en çok ilgi gören filmlerinden B Filmi: Batı Berlin’de Şehvet ve Müzik “NTV Belgesel Kuşağı”nda gösteriliyor. 80’lerin Batı Berlin’inde müzik, sanat, kaos, alt kültür ve pop kültür, sanatçılar ve işgalciler, kısacası dönemin ruhuna dair her şeyi bir araya getiren filmin yönetmenlerinden Klaus Maeck Beyoğlu Sineması 21.30 gösterimine katılacak. Yönetmenle gerçekleşecek kısa söyleşinin ardından gece, adını Einstürzende Neubauten’ın ünlü şarkısı Tanz Debil’den alan özel bir partiyle devam edecek. Filmde bahsi geçen o muhteşem grupların müzikleriyle 22.30’da Krow’da eğlenmeye hazır olun. DJ’ler Klaus Maeck ve sinema yazarı Yeşim Tabak. Üstelik partiye giriş B Filmi’ne bileti olanlar için ücretsiz!

 

ALGININ ŞEKİLLENDİRDİĞİ KURGU “Köprüde Buluşmalar”ın bu sinema dersi, Çiçek Kahraman’ın ve seyircinin kurgu deneyimlerini paylaşacağı interaktif bir formatta gerçekleşecek. Kahraman’ın kurguladığı filmlerden örnek sahnelerin gösterileceği ve bu sahneler üzerinden tartışmaların yürütüleceği sinema dersi 12.00’de Akbank Sanat’da başlayacak. Etkinliğe katılım için [email protected]’a e-posta gönderilmesi gerekiyor.

 

KADIKÖY’DE YARIN Aditya Vikram Sengupta’nın yönettiği MUBI sponsorluğundaki “Mayınlı Bölge” filmi Aşk Zahmetli İştir’in yapımcısı Vikram Mohinta bu kez karşıya geçip, filmin Rexx Sineması Salon 2’deki 11.00 seansına katılacak.

 

ONUR BU KEZ FERİYE’DE İngiliz yönetmen Matthew Warchus imzalı Onur’un dünkü galasının ardından bugün, filme ilham veren LGBT aktivistleri Gethin Roberts, Nicola Field ve Mike Jackson Feriye Sineması 21.30 seansında izleyicilerle tekrardan buluşacak.

 

ARNAVUTLUK’TAN GÖÇMEN SORUNUNA TAZE BİR BAKIŞ 2001 yapımı filmi Tirana Year Zero ile dikkatleri üzerine çeken Arnavut yönetmen Fatmir Koçi’nin yeni filmi Amsterdam Ekspres festivalin yeni bölümlerinden “Balkanlar: Ateşin Sineması”nda yer alıyor. Filmin Beyoğlu Sineması 13.30 gösteriminde yönetmen de aramızda olacak.

 

GÜLMEYE DOYAMADIYSANIZ “Antidepresan” bölümünde yer alan, Fransız yönetmen Brice Cauvin’in muzip ve melankolik filmi Kaçış Sanatı’nın Fransız Kültür Merkezi’ndeki 21.30 gösterimine yönetmen de eşlik ediyor. Bir diğer “Antidepresan” filmi Küçük Bir Sorun’un yönetmeni Duccio Chiarini ise Atlas Sineması 13.30 seansıyla bir kez daha festival izleyicisiyle buluşacak.

 

TÜRKİYE SİNEMASININ 100. YILINA İTHAFEN İstanbul Modern’in kuruluşunun 10. yılında İstanbul Modern Sinema’nın seçtiği beş yönetmen ve yönetmen ikilisi, Türkiye’de sinemayı referans alan birer kısa film çekti. İstanbul Kalkınma Ajansı’nın desteğiyle, bu proje için üretilen ve ülkenin sinema tarihine güncel bir yaklaşımla katkı sağlayan bu kısa filmlerin gösterileceği “Ufak Hakikatler” bölümünün Atlas Sineması Salon 2’deki 16.00 gösterimine filmlerin yönetmenleri de eşlik edecek.

 

USTA YÖNETMEN FESTİVALDE! Haitili usta sinemacı Raoul Peck, Berlin’de Panorama bölümünde gösterilen ve dünya prömiyerini Toronto Film Festivali’nde yapan filmi Haiti’de Cinayet ile festivalin konuğu oluyor. “Ustalar” bölümünde yer alan filmde ayrıca, tanınmış Nijeryalı Alman şarkıcı Ayo da başrollerden birini üstleniyor. Filmin Fransız Kültür Merkezi 19.00 gösterimine katılacak yönetmen filmiyle ilgili soruları yanıtlayacak.

 

ERKEN DÖNEM ALMAN SİNEMASINA İTHAFEN “NTV Belgesel Kuşağı”nda Caligari’den Hitler’e belgeselinin Atlas Sineması Salon 2’deki 19.00 seansına yönetmeni Rüdiger Suchsland bir kez daha katılacak.

 

BASIN GÖSTERİMLERİ “Altın Lale Uluslararası Yarışma” bölümünde yer alan Çılgın Kalabalıktan Uzakta 10.00’da, Taşa Yazılmış Hatıralar ise 12.00’de Atlas Sineması Salon 2’de gösterilecek. “Akbank Galaları”ndan Çöplük ise 14.00’de izlenebilir. 

 

Festivalde Yarın

 

JÜRİ BAŞKANINDAN SİNEMA DERSİ Türk sinemasının en özgün isimlerinden, auteur yönetmen Zeki Demirkubuz, festivale bu yıl Altın Lale Ulusal Yarışma’nın jüri başkanı olarak döndü. Demirkubuz, bu sinema dersinde yapıtlarına işleyen o “gerçeklik duygusu, insanın ideoloji dışı o hainlik, kötülükten duyduğu sevinç”, Beşiktaş, Dostoyevski ve belki de heyecanla beklenen yeni filmleri Bulantı ile Kor’dan söz edecek. Sinema dersi, bir mekân değişikliğiyle Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı Rumeli A Salonu saat 16.00’da yapılacak. Kapasite sınırlı olduğu için, [email protected]’a e-posta göndererek kayıt olmanız rica olunur. 

 

YARATICI AVRUPA PLATFORMU Köprüde Buluşmalar etkinlikleri kapsamındaki panele Kültür ve Turizm Bakanlığı Yaratıcı Avrupa Türkiye Masası Koordinatörü Hale Ural ve Bulgaristan Yaratıcı Avrupa Masası Yöneticisi Kamen Balkansi katılıyor. Yapımcı Emine Yıldırım moderatörlüğünde gerçekleştirilecek etkinlikte, 2014-2020 arasında yapılan anlaşmaya göre Türkiye’deki kültür sanat kuruluşlarının ve görsel işitsel sektörde yer alan kuruluşların koordinatör olarak başvurabileceği sınırlı başlıklar üzerinde durulacak. Katılımcılar başvuru sürecine dair yapacakları açıklamaların üzerine dinleyicilerin sorularını yanıtlayacaklar. 

 

Panel Akbank Sanat’ta 15.00’de başlayacak. 

 

ENGELLERE TAKILMAYAN SİNEMA KEYFİ Bu yıl 3. kez İstanbul Film Festivali ve Galatasaray Rotaract işbirliğiyle görme engelliler için düzenlenen film gösteriminde, gören bir çift göz, görme yetisinin bir kısmını ya da tamamını kaybetmiş bir çift göz ile yan yana oturarak, filmin duyulanın ötesindeki kısımlarını tasvir ediyor. Festivalde bu yıl Onur Ödülü alan Yılmaz Atadeniz’in 1968 tarihli Maskeli 5ler filminin gösterileceği etkinlik Pera Müzesi Salonu’nda 13.30’da gerçekleştirilecek. 

 

VİCDAN FİLMLERİ Hrant Dink Vakfı, “Gelin, Vicdanımızla Bakalım” çağrısıyla kamerasını vicdanına çevirenlerden gelen en fazla 5 dakika uzunluğundaki 58 kısa film, Vicdan Filmleri projesinin beşincisinde “Sokak” temasıyla bir araya geldi. Jürinin oylarıyla belirlenen 18 film, yarın Atlas Sineması Salon 2’de 13.30’da festival izleyicilerle buluşuyor. 

 

Pazar günü yönetmen, yapımcı ya da oyuncu katılımıyla yapılacak film gösterimleri:

 

• “Dünya Festivallerinden” bölümünde yer alan Casanova Variations 11.00’de Rexx Sineması’nda filmin yönetmeni Michael Sturminger’in katılımıyla;

• “Yeni Türkiye Sineması” filmlerinden Rimolar ve Zimolar 11.00 ve 13.30 seanslarında İstanbul Modern’de filmin yönetmenleri Nermin Er ve İsmet Kurtuluş’un katılımıyla; 

• “Ustalar” bölümünde yer alan Ned Rifle 13.30’da Atlas Sineması’nda filmin yapımcısı Matthew Myers’in katılımıyla; 

• “Türkiye Sineması Yarışma Dışı” bölümünde yer alan Kuzey 16.00’da Atlas Sineması’nda filmin yönetmenlerinden Ertuğrul Mavioğlu’nun katılımıyla; 

• “Antidepresan” bölümünde yer alan Hayat Altmışından Sonra 16.00’da Beyoğlu Sineması’nda filmin yönetmeni Sigrid Hoerner’in katılımıyla;

• “Altın Lale Ulusal Yarışma”dan Emine Emel Balcı’nın Nefesim Kesilene Kadar filmi 19.00’da Atlas Sineması’nda film ekibinin katılımıyla; 

• Hacı Orman’ın “Yüz Yıllık Acı” bölümünde gösterilen Homo Politicus filmi 19.00’da Atlas Sineması Salon 2’de film ekibinin katılımıyla;

• “Yeni Bir Bakış” bölümünden Aynasız 19.00’da Beyoğlu Sineması’nda filmin yönetmeni Gerard Johnson’ın katılımıyla;

• “Altın Lale Uluslararası Yarışma”da yer alan Yüzündeki Sır 19.00’da Feriye Sineması’nda filmin yönetmeni Christian Petzold’un katılımıyla;

• “Yeni Bir Bakış” bölümünden Bela Parkı 21.30’da Beyoğlu Sineması’nda filmin yönetmeni Jens Östberg’in katılımıyla;

• “NTV Belgeselleri”nden B Filmi: Batı Berlin’de Şehvet ve Müzik Rexx Sineması Salon 2’de 21.30’da filmin yönetmenlerinden Klaus Maeck’in katılımıyla gösterilecek. 

 

LİTERA’DA BRUNCH KEYFİ Goethe Enstitüsü’nün bu yıl da düzenlediği brunch 12.00 - 15.30 arası Litera’da gerçekleştirilecek. 

 

BASIN GÖSTERİMLERİ “Altın Lale Ulusal Yarışma” filmlerinden Ufuk Bayraktar’ın ilk yönetmenlik denemesi Kümes 10.00’da, “Ulusal Belgesel Yarışması”nda yer alan Gürkan Hacır’ın Haziran Yangını filmi ise 12.00’de Atlas Sineması Salon 2’de gösterilecek. 19.00’da ise Akbank Galaları’ndan Saint Laurent izlenebilir.