Popüler Sinema

Paylaş
Eleştiriler

Malatya'da gezerken de film izliyor gibiyiz!

Malatya'da gezerken de film izliyor gibiyiz!
Üye: Banu Bozdemir Bana göre her festivalin farklı bir dokusu var. Bu sene üçüncüsü yapılan Malatya Film Festivali yerli yapımlarda Antalya ve Adana'nın devamı misyonunu üstleniyor.

 

Buna sektörün yeni üretimlerinin Adana ve Antalya'da görücüye çıkması da diyebiliriz, yönetmenlerin daha az popüler olan Malatya'yı maddi ve manevi sebeplerden geri plana atması da... Verilen en iyi film ödülünün 30 bin lira olması etken bana göre bu uzak duruşta! Malatya Film Festivali festival programını film izleme ve aynı zamanda etraftaki doğal güzellikleri gösterme olarak kuruyor. Tabii biz konuklarına... 

 

Bu kapsamda gittiğim Arapgir'e bayıldım mesela. Sonbaharın her türlü rengini bünyesinde toplayan kasaba aynı zamanda yağmurun üzerine serptiği damlalarla inanılmaz bir manzara sundu bizlere. Kendimi yeni çekeceği filmi için mekan arayan bir yönetmen  gibi hissettim. Uzun taşlı, patika yollar, etrafında ona eşlik eden rengarenk ağaçlar... Gerçeken de müthişti.

 

Ertesi gün gittiğimiz Pertek ve kale de yine aynı şekilde sinematkgrafikti. O yüzden bu tür gezileri yararlı buluyorum. Gelen bir yapımcı ve yönetmenin orada film çekmesi hem festivalin katkısını sunacak onlara hem de yörenin tanınması için iyi bir yol olacak... 

 

Ben İran sinemasının hem gerçeği hem de düşü çok başarılı bir biçimde harmanlayan tarzına deyim yerindeyse hastayım. O yüzden festivalde jüri olan Tahmineh Milani'yi taa başından gözüme kestirdim. İranlı, muhalif bir kadın yönetmenin ağzından gerçeklere ulaşmak çok isabetliydi. İdam cezasına çarptırıldığını anlatırken büyüyen gözleri, yasaklı olan ülkesine duyduğu aşk ve film çekme tutkusu. Kadın olmanın tutkuları ve zorlukları Milani'nin ağzından çarpıcı bir biçimde döküldü röportajımızda. Onunla karşılaştığım için mutluyum... 

 

Festivalde izlediğim ve çok etkilendiğim Broken filminden de bahsedeyim. Rufus Norris'in yönettiği filmde Tim Roth başrolde. Suç dünyasını bir mahalle etrafında kuran ve herkezin birbirinin hayatını etkilediği o dar çerçeveyi etkili bir biçimde işleyen bir filmdi. Çocuk dünyasının işin içinde olması filme naif, sevimli aynı zamanda daha fazla dramatik misyon katmış ve yönetmen derdini inanılmaz başarılı ve isabetli anlatmış. Ne diyebilirim ki izlediğm için mutluyum ve herkesin izlemesini isterim tabii ki... 

 

Festivalde son iki gündür durmayan ve artık kışa geçişin sinyallerini veren hava da film izleme okunu işaret ediyor, etti. Festivalde yerli filmlere olan ilginin daha fazla olduğunu söylemek istiyorum çünkü seyirci yerli sinemanın nereye gittiğini çok merak ediyor bence. O yüzden özellikle hafta sonu yoğundu seanslar. Benim yarışma filmlerindeki favorim Zerre ve Tepenin Ardı ama diğer filmlerde belli bir çıtanın üstündeki işler. O yüzden sonuçlar çekişmeli olabilir, ya da jüri şaşırtmacasıyla yine çok farklı filmlere gidebilir ödüller. 

 

Seçkisiyle, sıcak ekibinin ilgisiyle, atölyeleri ve sergileriyle şehre ve bizlere güzel bir festival atmosferi yaratan herkese teşekkürler. Festivaller belli bir çabanın ürünü, bunun karşılığını görünce mutlu oluyor insan ve daha fazla film çekilmesini umut ediyor...

 

Banu Bozdemir

 

twitter.com/BanuBozdemir

YORUMLAR

Ziyaretçi Gönder

Gezinti

İletişim
Bize Yazın:


Gönder Max. 1000 karakter
Populer Sinema: #txt
Mesaj Gönder:
Gönder Max. 1000 karakter