Popüler Sinema

Paylaş
Eleştiriler

LOVE – TÜM ÇIPLAKLIĞIYLA ‘’AŞK’’

:: Videolar LOVE – TÜM ÇIPLAKLIĞIYLA ‘’AŞK’’
(7.0/10)
Üye: Murathan Nazik
Gaspar Noe daha önceki 3 filminde de olduğu gibi izlemesi zor bir film yapmış. Film kronolojik sırayla ilerlemiyor. Flashback sahneleri dağınık. Arada bir günümüze de dönüyor. Günümüz sahneleri renk açısından soğuk iken Electra’lı geçmiş sahneleri kırmızı ve pembe tonlarında şehvetli renkler içeriyor.

Bu sene İstanbul ve Ankara film festivallerinde gösterilen Arjantinli yönetmen Gaspar Noe’nin 4. uzun metraj filmi olan Love, çok yoğun eleştiriler alan, sinemanın sınırlarında gezinen bir film. Neredeyse her 10 dakikada bir pornografik ögeler göreceğiniz filmde yönetmen sizi Murphy’nin yaptığı hatalarla, pişmanlıklarıyla ve aşkıyla baş başa bırakıyor. Noe’nin en kişisel filmi olarak kabul edilen Love tam anlamıyla bir pornografik drama. Yönetmen bu filmiyle kendi düşüncelerini ve söylemek istediklerini karakterlere, isimlere, sözcüklere bürünerek dile getirmiş.


 

Murphy rüyasından uyanır ve nefret ettiği hayatına kalkar. Bir karısı (sevgilisi de olabilir) bir de oğlu vardır. Her zamanki gibi akşamdan kalma, bitkin bir haldedir. O sabah eski sevgilisinin annesinden gelecek telefon Murphy’nin yakın geçmişini sorgulamasına ve aşkın en çıplak halini hatırlamasına sebep olacaktır. Telefonda kızından haber alamadığını söyleyen annenin tedirginliği Murphy’ye de bulaşır. Eski sevgilisi Electra’nın tanıdığı tüm arkadaşlarını hatta eski sevgililerini bile aramaya başlayan Murphy ile birlikte flashbackler sayesinde çiftin yaşadıklarına, bu sert aşk hikayesine müdahil oluruz. Çiftin bir parkta tanışmasıyla başlayan hikaye süratle tutku, erotizm ve uyuşturucu dolu bir hal alacaktır. Sekse dayalı hikayeleri gün be gün aşkı yitirir. Birbirlerini delicesine seven çiftin hayatı tekdüzeleşmeye başladıkça daha çok sekse sarılırlar. Her defasında daha çılgın, heyecan dolu arayışlara girerler. Bir gün seks oyunlarına dahil ettikleri yeni komşuları Omi bardağı taşıran son damla olur. Sadakat arayan, aile kurma peşinde olan Electra, Murphy’den ayrılır. Murphy yanlış kadını hamile bırakmıştır. 


 

Gaspar Noe daha önceki 3 filminde de olduğu gibi izlemesi zor bir film yapmış. Film kronolojik sırayla ilerlemiyor. Flashback sahneleri dağınık. Arada bir günümüze de dönüyor. Günümüz sahneleri renk açısından soğuk iken Electra’lı geçmiş sahneleri kırmızı ve pembe tonlarında şehvetli renkler içeriyor. Filmin bu kadar erotik ve çarpıcı olmasının en önemli sebepleri doğru renk ve müzik seçimleri. Özellikle müzikler... Klasik müzikten elektronik müziğe kadar geniş bir yelpazeye sahip olan Noe’nin müzik kullandığı her sahne daha vurucu, daha etkili. 

 

Kurgusal anlamda film yavaş yavaş seyirciyi yemliyor. Merak içinde yap-bozun parçalarını birleştirmeye başlıyorsunuz. Süre ilerledikçe taşlar gediğine oturuyor, sebepler ve sonuçlar bir mantığa bağlanıyor. Ancak senaryonun sığlığı da ortaya çıkıyor giderek. Klişe bir ayrılık hikayesini erotizm ile kurtarmayı deniyor yönetmen. Bu sahneleri de gayet estetik şekilde sunuyor. Pornografinin, cinselliğin temelindeki sevgiyi, fanteziyi, yaratıcılığı, dokunmayı, hissetmeyi ve bunlara bağlı hakim her duyguyu alaşağı ettiğini vurguluyor. Filmin sıradan konusu içerisinde, aşk iktidarını sekse bırakıyor. Ancak o kadar art arda ve cesur sahneler mevcut ki bu kadarına da gerek yok dedirtiyor bir süre sonra. Bazı aksiyon filmlerinde o kadar kavga gürültü olur ki, konunun önüne geçer ve sadece aksiyon sahneleri izlediğimizi fark ederiz, Love’da da biraz böyle oluyor.


 

Tüm bu fazla cesur sahnelerin son sahneyle birleşmesi ise filmin en can alıcı noktalarından biri bana göre. Vajina ve penis ile başlayan ve son dakikalarına kadar bu şekilde ilerleyen “Love”, pişmanlıklarla dolu hayali bir kucaklaşma sahnesi ile son buluyor. Murphy’nin de çekmeyi hayal ettiği gibi sperm, kan ve gözyaşıyla dolu olan bu film  ‘’aşk’’ ile finali yapıyor.   7.0 / 10 

 

Twitter.com/TombalakAbi

YORUMLAR

Ziyaretçi Gönder

RÖPORTAJLAR

Seda Aktaş: “Kitlesel fonlama, film üreti...

Seda Aktaş: “Kitlesel fonlama, film üreti...

Fırat Sayıcı

Emre Ahmet Seçmen: “Bu belgesel için 53 r...

Emre Ahmet Seçmen: “Bu belgesel için 53 r...

Fırat Sayıcı

Filiz Kuka: “Filmde ölüm bir amaç değil ...

Filiz Kuka: “Filmde ölüm bir amaç  değil ...

Fırat Sayıcı

Gezinti

İletişim
Bize Yazın:


Gönder Max. 1000 karakter
Populer Sinema: #txt
Mesaj Gönder:
Gönder Max. 1000 karakter