Popüler Sinema

Paylaş
Haberler

Sinema Yazarları Adana film Festivali'ni Değerlendiriyor!

Sinema Yazarları Adana film Festivali'ni Değerlendiriyor!

“Yaşasın Adana! Yaşasın Sinema!” – Mustafa İRİ


24 yıllık kusursuz büyüme hikâyesinde Adana Uluslararası Film Festivali (nam-ı diğer Altın Koza) dün gece yapılan görkemli bir törenle sahiplerini buldu. Altın Portakal'ın şanına leke süren 'ulusalsız' bir program öncesinde Adana bu yıl dilek ağacı hatta ağlama duvarı gibi. Sinemacıları Emek vak'asından bu yana en delirten şey olan ulusal filmlerin yarışma dışında tutulması meselesi Adana'nın şansını açarak Türkiye'nin en iyi film festivali olmasına neden oldu. Malatya'yı da unutmamak lazım. Zira her iki festival de biçim ve içerik olarak bu yıl Antalya'nın hayli üzerinde seyrediyor. Bu yılın uluslararası seçkisinde dünyanın en önemli festivallerinden ödüllerle dönen çiçeği burnunda filmler vardı. Başta Altın Palmiye'yi kazanan The Square (Kare) olmak üzere Adana'da En İyi Film ödülünü alan Loveless gösterim programında yer alıyordu. Merakla beklenen son Fatih Akın filmi In The Fade sürükleyici hikayesi ve müthiş kadın oyuncu performansıyla göz doldurdu. Ulusal kategori Onur Ünlü'nün zaferi ile sonuçlandı. Aşkın Gören Gözlere İhtiyacı Yok diyen Ünlü'nün her yıl merakla beklenen sürreel atakları, yönetim anlayışları benzerlikler taşıyan Erden Kıral'ın jüri başkanlığında büyük takdir kazandı. Aynı yönetim Semih Kaplanoğlu'nun tartışmalı filmi Buğday'a En İyi Sanat Yönetimi ve En İyi Müzik ödülünü de verdi. Böylelikle ütopik ve distopik değerlerin alkışlandığı bir yıl oldu 2017. Halk jürisi tercihinde farklı bir yol seçerek Hakan Günday'ın çok satan romanı Daha'ya verdi oyunu. SİYAD, Mad Max' de yaptığı gibi Adana da halktan yana bir seçim yaparak ilk filmiyle büyük hadise yaratan Onur Saylak'ın Daha' sını En İyi Film seçti. Güçlü oyunculukları sağlam dramatik yapısı ve başarılı yönetimiyle Daha, sezonda ilginç bir patlama yaparsa şaşırmamak lazım. Adana halkı ve diğer tüm konuklardan aynı derecede ilgi gören filmi kuşkusuz yılın en iyilerinden. Genç oyuncuya dikkat! Hakkında konuşulması gereken diğer bir film de Pelin Esmer'in merakla beklenen son çalışması İşe Yarar Bir Şey. Şiir soslu bu edebi film özellikle kırk yaş üzeri izleyiciden tam not aldı. Üstün görselliği ve En İyi Kadın Oyuncu performansıyla Başak Köklükaya'yı unutulmaz kılan bu sıra dışı film özellik kitap okumayı seven izleyiciler için bulunmaz bir nimet. Festivalden eli boş dönen Ümit Ünal filmi her ne kadar göz ardı edilmiş görünse de festivalin en iyi dört filminden biriydi. Ağır yaralı ve izlemesi yürek isteyen kasvetli filmlerin yanında bir nefeslik kahkaha,  hafifletici şahane bir molaydı. Baştan sona mükemmel işleyen bir festival programı içinde kaçırdıklarımıza üzülerek dönüş yollarına düşerken, emeği geçenleri ve 'Kar' filmi ile En İyi Kurgu ödülü alan arkadaşımızın dediği gibi, bütün teşekkürü sinemanın kendisine sunmayı hatırlatarak bitirmek gerek: Yaşasın Adana! Yaşasın Sinema!

 

 

“Jürinin gören gözlere ihtiyacı yok!” – Alper TURGUT


24. Adana Uluslararası Film Festivali’nin bitiminde, birden aklıma dank etti; jürinin gören gözlere ihtiyacı yok! Evet, Altın Koza, bu sene sağlam ve iyi bir seçki sundu, hemşerim sinemaseverlere.  Şimdi olumsuzluklar, olumluluklar bir kenara, henüz ulusal yarışma sonlanmadan, arkadaşlar, kim kazanır diye sormuşlar ve yanıtım; Pelin Esmer, Onur Saylak veya Onur Ünlü, üçünden biri kazanırsa şaşırmam demiştim. Şaşırmadım, çünkü kalbim, İşe Yarar Bir Şey, ruhum, Daha, aklım ve mantığım ise Aşkın Gören Gözlere İhtiyacı Yok diyordu.  Ne edeyim, yine mantık kazandı, birçok kişi yine isyan edecek, Sofra Sırları, boş geçti diye, jürinin gözlerine laf edecek, kendilerince haklılık payı da vardır elbet, lakin benim derdim, ustalık dönemindeki Onur Ünlü’nün, Sen Aydınlatırsın Geceyi filmini aşamaması, işte buna İtirazım Var! Bu yarışmanın kazanını bence Onur Saylak ve Pelin Esmer olmuştur, Onur’un iyi bir çıkış yakaladığını, Pelin’in ise sıçrama yaptığını düşünüyorum. Diğer ödüllerde, özellikle oyunculuk performanslarında, jüri, tam isabet kaydetmiş, ancak seçkinin en zayıf halkası olan Körfez’e jüri özel ödülünü takdim etmeye, nasıl karar verdiler, işte buna hayret kere hayret!

 

 

“Güzel bir hafta geçirdik” – Gizem ERTÜRK


24. Uluslararası Adana Film Festivali bu sene ulusalın kalesi olma misyonunu da üstlendiği için çok önemli bir konumda bulunuyor. Antalya’nın ulusal yarışmayı kaldırmasıyla prömiyerlerini Antalya da yapacak birçok filmin filmlerini buraya çekmesiyle ulusal yarışma oldukça güçlendi. Onur Saylak’ın  yönetmen olarak karşımıza ciktigi Daha ve  Pelin Esmer in İşe Yarar Bir Şey adlı filmi en gözdelerden. Umit Ünal'ın Sofra Sırları da çok beğenildi. En iyi kadın oyuncunun favorisi Başak Köklükaya. Uluslararası seçki de oldukça başarılı. Loveless’in en iyi filmi alacağına kesin gözüyle bakılıyor. Tüm bunların yanında aksaklıklar da yok değil. Film gösterilerimdeki teknik aksaklıklar seyirciyi biraz yorsa da her şeye rağmen sinemayla iç içe güzel bir hafta geçirdik.

 

 

“Sinemaya doyduk!” – Hande KARA


24. Ulusalarası Adana Film Festivali’nin gösterim programı zenginliği sayesinde filme doyduk. Ancak bazı filmlerin teknik aksaklıklar sebebiyle geç başlaması, bir sonraki ve nispeten daha uzak bir sinemada olan galaları kaçırmamıza sebep oldu. Her festivalde böyle ufak tefek aksaklıklar yaşanır. Ancak 24. Yılında olan deneyimli bir festivalin artık bunları asgariye indirmesi gerekiyor. Yine de festivalin iştah kabartan ulusal ve uluslararası film programı, organizasyonun bazı eksik ve aksaklıklarını görmezden gelmeme yardımcı oldu diyebilirim. Ödül sonuçları ile ilgili bir yorumda bulunmam gerekirse, Onur Ünlü belki de filmografisinin en zayıf halkası Aşkın Gören Gözlere İhtiyacı Yok ile En İyi Yönetmen ve En İyi Film Ödülü’nü almasıyla beni hayal kırıklığına uğrattı. Daha’nın ve İşe Yara Bir Şey’in aldığı ödülleri yerinde buldum, Sofra Sırları’nın bu kadar görmezden gelinmesine anlam veremedim.

 

 

“İyi filmler görmezden gelindi” – Başak BIÇAK


Adana Film Festivali bu yıl, ulusal ve uluslararası programda müthiş bir seçkiye imza attı ve hem Adanalı izleyicilere hem de bizim gibi festivali takip eden basın mensuplarına yılın en önemli filmlerini izleme imkânı tanıdı. Film gösterimlerinde yaşanan altyazı sıkıntıları ve bazı filmlerin gösterimlerinin son dakikalarda iptal edilmesi gibi aksaklıkların seneye düzeltileceğine inanıyorum. Ancak her festivalde olduğu gibi jüri bu yıl da talihsiz kararlara imza attı ve festivalin en iyi filmlerini görmezden geldi. Bu durum, hafta boyunca sinemamıza dair artan umutlarımı tamamen yok etti zira iyi filmleri desteklemediğimiz müddetçe, sinemamızın gelişmesine imkân olmadığını yıllardır izlediğimiz kötü yerli filmlerle fazlasıyla deneyimledik. Adana’da “verilmeyen” ödüller ile gelecek yıl çekilme ihtimali olan pek çok iyi filmi çöpe attık. Geçmiş olsun…

 

 

“Yerli seçki harikaydı” – Murat KIZILCA


Herkesin bildiğini en baştan söyleyelim; Adana Film Festivali’nin bu seneki yerli (ve hatta yabancı) seçkisi harikaydı. Doğruya doğru; Antalya’nın talihsiz kararı, Adana’nın elini bir hayli güçlendirdi. Sadece programa baktığımda bile ulusal yarışmadaki 10 filmden altısını “mutlaka görmeliyim” diye işaretlemiştim ki bu son yıllarda pek sık karşılaştığımız bir durum değil. Diğer dört film arasından da Kar gibi ilginç örneklerle karşılaşmak umut vericiydi. Ödül meselesine gelirsek; birçok ödül tahmin edilen (veya sebebi anlaşılır) filmlere ve oyunculara gitti ama en iyi film ödülünün Onur Ünlü’nünAşkın Gören Gözlere İhtiyacı Yok filmine gitmesi tartışmalı bir karardı. Evet, polisiye, kara mizah, ilgi çekici bir anti kahraman gibi unsurların öne çıktığı filmi çok sevdim ama biraz aceleye gelmiş gibi duran film, ulusal yarışma için biraz hafif sıklet kalıyordu. Sen Aydınlatırsın Geceyi gibi bir başyapıt ve benzer tondaki İtirazım Var gibi çok daha iyi örnekleri barındıran Onur Ünlü filmografisine baktığımızdaAşkın Gören Gözlere İhtiyacı Yok’u bir “geri adım” olarak bile niteleyebiliriz.İşe Yarar Bir Şey veya Daha en iyi film ödülünü alsa kimse itiraz etmezdi sanırım. 

 

 

 “Meltem Cumbul’un hareketi ayıptı!” – Serdar AKBIYIK


Ulusal film seçkisinin kalitesi festivalin en belirgin unsuruydu. Pelin Esmer'in İşe Yarar Bir Şey, Onur Ünlü'nün Aşkın Gören Gözlere İhtiyacı Yok ve Onur Saylak'ın Daha filmi klasik festival algısını yıkan yapımlar. Hal böyle olunca verilen ödülleri fazla eleştiremiyorum. Benim gönlümde İşe Yarar Bir Şey olsa da ödülün Onur Ünlü'ye gitmesine bir şey diyemem. Törende sunucu Meltem Cumbul'un Semih Kaplanoğlu'na yaptığı hareketse en hafif deyimiyle ayıptı. 

 

"Adana diğer illere de örnek olsun” – Duygu KOCABAYLIOĞLU 


Ülkenin gitgide kışırlaşan kültür ortamında önemi daha net ortaya çıkan 24. Altın Koza Film Festivali bu yıl birtakım aksaklıklar ve sorunlarla medyaya yansımış olsa da, Adanalı sinema seyircisinin gerek yerli prömiyer gösterimlerini, gerek ödüllü yabancı filmlerin gösterimlerini tıklım tıklım doldurması şehrin sinema sanatına ve festivale verdiği önemin yine en canlı cevabıydı. Bu yıl ulusal yarışma ve dünya sineması seçkisini leziz bir programla hazırlayan Adana Film Festivali, ödüllerin dağılımı ile bir kez daha şaşırtmayı başardı. Yarıdan fazlası birbiriyle kapışabilecek, kuvvetli filmlere ev sahipliği yapan ulusal yarışma seçkisinin ödüllerinde en iyi film, yönetmen ve erkek oyuncu gibi başlıca kategorilerden Onur Ünlü'nün son filmi Aşkın Gören Gözlere İhtiyacı Yok ödülle dönerken, Onur Saylak imzalı Daha ve usta senarist Ümit Ünal'ın Sofra Sırları filmlerinin ana jüri tarafından neredeyse görmezden gelinmesi, özellikle eleştirmenler cephesini çok şaşırttı. Ulusal yarışmayı lağveden Antalya'nın ardından yerli sinemacılar açısından 'daha da' kıymetlenen Adana Film Festivali umarız ki gelecek yıl bu senenin negatiflerini toparlayarak üstündeki sorumluluğun farkına varan bir organizasyon ortaya koyacaktır.  Her şey bir yana kent seyircisine 1 hafta boyunca ücretsiz olarak sinema filmi seyrettirme tutumunu ısrarla sürdüren Adana Büyükşehir Belediyesi'ni keşke diğer şehir belediyeleri de örnek alsa...   


“Seçkiler çok başarılıydı” – Fırat SAYICI


Adana film festivalinin mesleki anlamda benim için yeri oldukça önemli. Sanırım 14. Kez katıldım bu festivale. Bilindiği üzere bir ekip değişimi gerçekleşti bu yıl. Bazı aksaklıkların sebebi bu olarak görüldü. Ancak gelecek sene bu ekibin daha sorunsuz bir festival yürütebileceğini düşünüyorum. Alışma meselesi. Ulusal ve Uluslar arası seçkiler çok başarılıydı. Aynı anda gösterilen bazı filmlerde seçim yapmakta zorlandık. Uluslar arası seçki için sinema yazarı arkadaşımız Kerem Akça’yı bir kez de buradan tebrik etmek isterim. Festivaldeki yarışmada benim favorilerim Daha, Sofra Sırları, İşe Yarar Bir Şey ve Eksi 1 idi. Ödüllere gelince, Onur Ünlü gittikçe kendisinin bir karikatürü haline evriliyor. Bu olumsuz gelişimi ödüllendiren jüriyi anlamak ise gerçekten mümkün değil. “Aşkın Gören Gözlere İhtiyacı Yok” ödüllerin en yanlışı idi kanımca.  Şöyle düşünün, Onur Ünlü’nün tuzu kuru. İstediği zaman istediği kadroyla istediği filmi çekebilecek imkanlara sahip artık. Bu tarz festivallerin özellikle ilk filmlerini çeken yapımcı ya da yönetmenleri desteklemesi şart.

YORUMLAR

Ziyaretçi Gönder

HABERLER

Köpekle Kurt Arasında Moskova Film Festiv...

Köpekle Kurt Arasında Moskova Film Festiv...

Gezinti

İletişim
Bize Yazın:


Gönder Max. 1000 karakter
Populer Sinema: #txt
Mesaj Gönder:
Gönder Max. 1000 karakter