Popüler Sinema

Paylaş
Eleştiriler

Yeniden zıplıyoruz: Her belaya derman, Spider-Man…

Yeniden zıplıyoruz: Her belaya derman, Spider-Man…
(7.3/10)
Yazar: Murat Tolga Şen
Sam Raimi’nin giderek kan kaybeden Örümcek üçlemesinden sonra Peter Parker ve maskeli kişiliği Spider-Man bir kez daha gişede şansını deniyor. Aslına bakarsanız ben Raimi’nin çektiği Örümcek Adam filmlerinden pek hazzetmem.

Örümcek Adam namına okunmadık çizgiroman bırakmamış insanım. Bana göre Ne Tobey Maguire’dan Peter Parker ne de Kirsten Dunst’dan Mary Jane oldu. Hele, çizgiromanda bir sürü olaya ve espriye yol açan ağ kartuşlarının bilekten çıkan organik ağlara dönüştürülmesi saçmalığı yok mu…


2012 yılı, Örümcek-Adam’ın 50. yıldönümü. Örümcek Adam ilk olarak 1962 yılında Amazing Fantasy (Ağustos 1962) antoloji serisinin 15. sayısında ortaya çıktı. Amazing Fantasy bu sayıyla birlikte sona erdi ve Örümcek Adam’ın maceraları yeni seri “The Amazing Spider-Man/İnanılmaz Örümcek-Adam”la 1963 yılında tekrar başladı.


Bu hafta gösterime giren The Amazing Spider-Man’ da işte bu seriden uyarlanmış yani hikayeyi revize edilmemiş ve bana göre en güzel haliyle izliyoruz. Yeni maceranın kötüsü Peter Parker’ın babasının çalışma arkadaşı olan ve kafasını türler arası genetik değişime takmış Dr. Curt Connor… Peter’ın yanık olduğu Gwen Stacy’de onun laboratuvarında stajyer… Aynen çizgi romanda olduğu gibi deri çizmeler ve mini eteklerle “hem seksiyim hem de zeki” dercesine ortalarda dolaşıyor ancak yine çizgi romanı okuyanların itiraz edeceği üzere çemçük ağızlı Emma Stone’dan Gwen o-l-m-a-z! Örümcek-Adam uyarlamaları yanlış castlar kurmaya devam ediyor.

 

Neyse, zamanında bir kolunu kaybetmiş olan Dr. Connor’un kendisini de iyileştirebilmek gibi bir amacı var ancak o kötüyse Oscorp denen adi şirket ondan daha kötü… Peter’ın da yardımlarıyla geliştirilen bir formülü kendi üzerinde deneyen Dr. Connor yeniden kol çıkarmaktan fazlasına kavuşup dev bir kertenkeleye dönüşüyor ve şehri teröre boğuyor. Tabi karşısında zavallı Amerikalıların koruyucusu Örümcek Adam var!


Örümcek Adam idealize edilmiş süper kahramanların son temsilcilerinden biri… Tıpkı Clark Kent gibi Peter Parker’ı da büyütenler basit, dürüst ve sağduyulu ebeveynler… May hala ve Ben amcası bir süper kahramanın, süper bir manyağa dönüşmesini engelleyen sorumluluk duygusunu ona her gün doz aşımı içerecek şekilde aşılıyorlar. Peter bocalasa da, ergen sorunlarıyla uğraşsa da sonunda bu güçlü deniz fenerinin çağrısını hatırlayıp kendine geliyor. Ben amcanın tavsiyelerine kulak asmamak mümkün değil: “Büyük güç büyük bir sorumluluk getirir”.


Örümceği oynayan Andrew Garfield ise ilk bölümde Harry Pooter benzeri bilinçli  bir titreklik içinde oynasa da role oturmuş. Aktörü bizim “Umutsuz Ev Kadınları”nda Mert’i oynayan Batuhan Karacakaya’ya çok benzettim. Ayrıca daha zayıf ancak daha atletik gösteren ve kir pas içindeki yeni Örümcek kostümü de çok hoşuma gitti. Filmin “biri neden böyle saçma bir kostüm giyer ki?” sorusuna da verilecek çok sıkı cevapları var.


Uzun lafın kısası; Yeni Örümcek-Adam maceramız gayet keyifli bir seyirlik ancak fazlasını aramayın. 215 milyon dolarlık bir bütçe için CGI efektler biraz zayıf kalmış olsa da filmi IMAX izlemenin keyfi her şeyi unutturuyor. CGI’ın devrimi sanırım sona erdi ve artık her şey limitler dahilinde… Size de mutlaka bu deneyimi tavsiye ediyorum. Geriye kalan üç boyutlandırma sistemleri ile IMAX arasında korkunç bir deneyim farkı var. Filmi bu şekilde izlerseniz gerçekten binaların arasında ağ fırlatıp ilerlediğinizi düşündürecek kadar başarılı planlar var. Bir tür Rollercoaster’a binmiş gibi hissettiriyor.


Hoplayan, zıplayan, yapışan ve tırmanan bir süper kahraman Spider-Man ancak bir yandan da okuldaki güzel kızı tavlamak isteyen bir ergen… Çizgiromandaki Örümcek Adam’ın, bana göre, en iyi sinemalaştırılmış halini görmek isterseniz buyrun.


Murat Tolga Şen

 

YORUMLAR

Ziyaretçi Gönder

Gezinti

İletişim
Bize Yazın:


Gönder Max. 1000 karakter
Populer Sinema: #txt
Mesaj Gönder:
Gönder Max. 1000 karakter