Popüler Sinema

Paylaş
Eleştiriler

Benim Adım Feridun – Aşk acısını kısımlara ayıran bir adam

:: Videolar Benim Adım Feridun – Aşk acısını kısımlara ayıran bir adam
(6.0/10)
Yazar: Deniz Ali Tatar
“Senin yerine o burada olsaydı, hiç birimizi senin yaptığın kadar mutlu edemeyecekti…”

Herkesin aklını darmadağın eden, duyguların hâkimi olarak kabul ettiğimiz aşk, sinemamızda farklı halleriyle var olmaya devam ediyor. Hele bir de ayrılık, acı ve sonrası gelişmeleriyle bir döngüye girerse çok daha farklı bir hikaye ortaya çıkabilir. Sinemasına büyük saygı duyduğum ve belki de sinemaya bu kadar bağlı olmamı sağladığını düşündüğüm yönetmenlerden biri olan Çağan Irmak yeni bir filmi daha sinemaseverlere sunuyor. Halil Sezai Paracıklıoğlu, Büşra Pekin, Özge Borak gibi Türk sinemasının yeni dönem isimleri buluşturan “Benim Adım Feridun” da Tarık Papuççuoğlu, Suzan Aksoy, Güngör Bayrak ve Defne Yalnız gibi usta isimleri de bir araya getiriyor.


 

Çağan Irmak, kuşkusuz Türk gişenin nabzını iyi tutan, Türk seyircinin nabzına göre şerbet veren bir yönetmen. Çoğu filminde aslında bizden hikayeler ve bağlar vardı. Asmalı Konak’ta aşkın gücünü, Çemberimde Gül Oya’da aşkın yanında 80’li yılların efsane bir dönemini, Babam ve Oğlum’da bir baba oğlu ve aile sevgisinin yanında sağlam ağlamayı, Tamam mıyız’da arkadaşlığın ve bir bütün olmanın farkındalığını, Unutursam Fısılda da umutsuzluğun içinde hayallere bağlanıp yükselmeyi ve son filmi Nadide Hayat’ta yaşın çok da önemi olmadığını ve insanların her yaşta her şeyi yapabileceğini izledik. Son filmi Benim Adım Feridun da aslında aşk acısı çekerken yanımızdan gelip geçen şansları iyi fırsata çevirebileceğimizi biraz göstermeye çalışıyor.


 

Filmin başında izlediğimiz hikaye aslında baş karakter Ersan’ı bir kaybeden olarak belirliyor ve 1-0 başlayan adamın hikayesi bir vaad veremiyor başta. Ama ayrılık sonrası Ersan’ın hareketleri yönetmenin kendinden eklediği güzel hareketler aslında. Ama film asıl meseleye varmakta güçlük çekiyor. Özellikle düğün sahnesinde çok takılı kalıyoruz. Asıl olarak Feridun ismi düğünden gelse de biraz uzun kalmış görünüyor. Bir de Ersan ve Hayal ile dünürler arasındaki konuşmalarda o sahneden o sahneye atlayış durumu da biraz kafa karışıklığına yol açmıyor değil.. Bu kez aslında ağlatan, hayrete düşürebilecek anları olan ya da inanılmaz bir aşk öyküsü göstermiyor bize Irmak. Aslında bugüne kadar yapmış olduğu her filmden bir parçaya tanık oluyoruz Benim Adım Feridun’da. Ve bundan dolayı da yeni bir hikaye ya da yeni bir film izlemiyoruz aslında. Sadece daha önce filmlerinde görmediğimiz bir oyuncu kadrosu mevcut. Bu kadar saygı duyduğum ve işlerini hep takip ettiğim Irmak’ın yönetmenliğine asla sözüm yok. Kendisini kanıtlamış ve bir yerlere gelmiş birisi. Ama ”Benim Adım Feridun” u izlerken, artık yeni bir şeyler arıyoruz. Son dönemde aslında hep aynı anlatım dili ve didaktik ilerleyen diyaloglar var filmlerinde. Filmografisinde ve yönetmenlik dilinde yeni bir yolu deniyor aslında Irmak ama, daha önceki dönemdeki filmlerini aramıyor değiliz. Her yıl farklı bir filmini merakla beklediğimiz ve farklı bir hikaye anlatan o filmleri özlüyoruz. Bunu yapamayacak bir yönetmen değil Çağan Irmak. Ben yine yeni filmini iple çekeceğim ve bundan sonra da yepyeni bir hikâye ve farklı oyuncularla yola devam edeceğinden eminim.

 

Halil Sezai’yi müzisyen yönünden önce oyunculuk yönüyle tanıyoruz. Burada ise rolünün gerektirdiği performansı sergiliyor, çok da fazla bir şey kattığını söyleyemeyiz. Burada Büşra Pekin, yine öne çıkmayı başarıyor. Filmin esas kızını ve komik yönünü oldukça destekliyor. Ama Ersan ve Hayal ikilisine ısınmamız çok zaman alıyor. İkilinin yakınlaşmasındaki o elektrik seyirciye geçmekte zorlanıyor. Onun dışında Tarık Papuççuoğlu, Suzan Aksoy, Güngör Bayrak, Cem Kurtoğlu ve Defne Yalnız gibi ustaları filmde görmek filme güzel bir renk getiriyor ve filmde de dediği gibi mahalle dizilerine bir atıf babında keyifli bir dünür çekişmesi izletiyorlar bize.


 

Filmlerine yaptığı müzik ise her filmde çok ama çok iyi ilerliyor. Bir önceki 3 filminde kendi seslendirdiği parçaları da ekleyen Irmak, bu kez Halil Sezai gibi bir sesi başrol yaptığı için kuşkusuz onun sesinden ve Çiğdem Erken söz müziğiyle çıkan şarkıları öne sürüyor ve müzik yine oldukça başarılı. Tamam mıyız’da Ayak İzi, Unutursam Fısılda’da Beni Bırakma ve Nadide Hayat’ta O Günler şarkılarını film müzikleri albümünde bulunduran Irmak, filmleri için şarkı söylemeye devam etmeli.


Çağan Irmak’ın yeni filmini iple çekmeye devam etmekten başka çaremiz yok. Çünkü Irmak bu ülkenin en başarılı sinemacılarından biri ve sinemamızda böyle bir yönetmen her zaman var olmalı. Yeni ve seyirciyi etkileyen hikâyelerle…

 

Twitter.com/CarpeDiem_Dali

YORUMLAR

Ziyaretçi Gönder

ELEŞTİRİLER

Kısa Film ve Kapitalizm İlişkisi

Kısa Film ve Kapitalizm İlişkisi

Fırat Sayıcı

Gezinti

İletişim
Bize Yazın:


Gönder Max. 1000 karakter
Populer Sinema: #txt
Mesaj Gönder:
Gönder Max. 1000 karakter