Popüler Sinema

Paylaş
Eleştiriler

A WALK IN THE WOODS - Hayatımın Yolculuğu

:: Videolar A WALK IN THE WOODS - Hayatımın Yolculuğu
(5.5/10)
Yazar: Deniz Çobaner
Yönetmenliğini Ken Kwapis’in (He's Just Not That Into You, The Sisterhood of the Travelling Pants) yaptığı film, Bill Bryson’ın kendi deneyimlerini aktardığı kitabının senaryolaştırmasıyla ortaya çıkmış.

Filmler her zaman klasikleşen tür sınıflandırılmalarından(korku,gerilim,komedi vs.) farklı olarak verdiği hissiyat bakımından da sınıflara ayrılabilir. Bu sınıflardan biri de,  insanı en kısa sürede sırt çantasını, çadırını ve her türlü erzağını toplayıp doğayla iç içe bir yolculuğa çıkmaya iten filmlerdir. Wild, Tracks, Into The Wild gibi benzeri filmlerden tanıdık olduğumuz bu tür; insanın kendiyle yüzleşmesi, bir engeli aşması, içinde bulunduğu ve hiç de inanmadığı insanlardan ya da ortamlardan kaçma isteğiyle gelişir ve izleyiciyi düşünmeye iter. Filmin kapanışında yolcuyla bütünleşen izleyici huzurla, yaşama gücü aşılanmış bir halde ayrılır sinemadan. İşte A Walk In The Woods maalesef bu filmlerden biri değil, öyleymiş gibi davransa bile…

 

Yönetmenliğini Ken Kwapis’in (He's Just Not That Into You, The Sisterhood of the Travelling Pants) yaptığı film, Bill Bryson’ın kendi deneyimlerini aktardığı kitabının senaryolaştırmasıyla ortaya çıkmış. Filmin konusundan kısaca bahsetmek gerekirse; Bill Bryson gezi kitapları yazan bir yazardır. Mutlu bir evliliği, çocukları ve torunları ile başarılı bir hayatı vardır. Bütün sahip olduğu imrenilesi hayatına rağmen içinde tarif edemediği bir eksiklik hissetmektedir. Bu his bir tanıdığının cenazesine gitmesiyle hat safhaya ulaşır ve içinde adeta hapsolduğu çemberi aşmak için bir çıkış yolu arar. Aradığını çıkış yolunu da evinin çevresinde küçük bir yürüyüşe çıkmışken tesadüfen karşılaştığı Appalachian doğa yürüyüşünde bulur. Bu yürüyüşte yol arkadaşı da yıllar öncesinden gelen Stephen Katz olur.


 

Filmin yapım süreci aslında 10 yıl öncesine dayanıyor. Bill Bryson rolünde izlediğimiz Robert Redford, aynı zamanda filmin yapımcılığını da üstlenmiş. Redford bu uyarlama için 1969 yapımı kült film Butch Cassidy and the Sundance Kid’de mükemmel ikili olarak anıldığı Paul Newman ile çalışmak ister. Fakat 2008’de Paul Newman’ın ölmesi üzerine film yine bir duraklama dönemine girer. Son olarak Stephen Katz rolü için Nick Nolte ile anlaşılması üzerine kadro tamamlanır ve ortaya izlediğimiz A Walk In The Woods çıkar.

 

Senaryonun uyarlandığı Bill Bryson kitabı, okuyucuları tarafından büyük bir beğeni ile karşılanmış. Yola çıkmanın, yolda olmanın, doğa ile hem mücadele hem uyum göstermenin, bu arada da kendi hayatını bir düşünce değirmenine sokup yaşamsal sonuçlara varmanın bir nevi şahitliğini yapan bu kitaptan sonra, filmin güzel doğa görselleriyle süslü vasat bir komedi havası beklenildiği üzere izleyiciyi tatmin etmiyor. Öncelikle benzer türdeki diğer filmlerin aksine kendine inandırmaktan yoksun. Bill Bryson’ın yolculuğa çıktığı ve kitabı yazdığı süreçte 44 yaşında olduğu göz önünde bulundurulursa, 79 yaşındaki Robert Redford’un bu hikaye için biraz yaşlıca olduğu aşikar. Bunun yanı sıra Stephen Katz’in filme yansıyan karakteri de fazlaca abartılı. Bu ikilinin değil zorlu doğa yürüyüşüne çıkması, kendilerine ve çevreye zarar vermeden arka bahçede kamp yapmasına bile inanmak güç. Buna rağmen oyunculuklarının vasat olduğunu söylemek haksızlık olur. Giriş bölümündeki senaryo kaynaklı olduğunu düşündüğüm tutukluğun dışında Robert Redford ve Stephen Katz, kendi “yaşının adamı” imajını iyi canlandırmışlar. 

 

Hikayenin genelinde olduğu gibi kadın karakterler de gerçeklik duygusundan pek nasibini almamışlar. Daha çok erkeklerden oluşan bir topluluğun bir araya gelip anlattığı hikayelerdeki kadın imgesinin sinemaya aktarılmış hali dersek daha doğru olur. Fakat istisnalar da mevcut. Örneğin; Emma Thompson’ın canlandırdığı Catherine Bryson karakteri göründüğü kısa süre boyunca izleyiciyi kendine hayran bırakıyor. Kristen Schaal’in karikatüristik karakteri Mary Ellen ise filmin kelimenin tam anlamıyla çeşnisi olmuş.


 

Yol filmi temasından bağımsız düşünülürse iki eski arkadaşın arasındaki diyaloglar “sevimli” bulunabilir. Öğretici olmaya çalıştığı bölümlerin eğretiliği dışında, o ya da bu sebepten araları açılmış eski arkadaşların birbirleriyle yeniden bağlantı kurmaları, sevdikleri ve hayatları hakkındaki çıkarımları filmin nadir güzel anlarından. 

 

Sonuç olarak boş bir vakitte ve fazla beklentiye girilmediğinde izlenilebilecek bir film A Walk In The Woods. Bir filmden daha fazlasını bekleyenler için ise tercih edilmesi zaman kaybına sebep olabilir. 


 

Twitter.com/tuzluk_arch

YORUMLAR

Ziyaretçi Gönder

ELEŞTİRİLER

Kısa Film ve Kapitalizm İlişkisi

Kısa Film ve Kapitalizm İlişkisi

Fırat Sayıcı

Gezinti

İletişim
Bize Yazın:


Gönder Max. 1000 karakter
Populer Sinema: #txt
Mesaj Gönder:
Gönder Max. 1000 karakter