Popüler Sinema

Paylaş
Ekran

Engin Akyürek’le Cevdet Bey ve Oğulları…

Engin Akyürek’le Cevdet Bey ve Oğulları…
Üye: Drama Queen ‘Anlaşılamayan olmak’ hoşuna gider bazılarının, ben sevmem. Anlaşılmalıyım. Anlamsız şekiller, anlamsız yazılar, kelimeler, cümleler, bir bakış, bir duruş, kısaca anlamı olmayan hiçbir şey olmamalı benim yanımda, yakınımda.

 

Bazı yazarlardan soğudum sırf bu yüzden. Okuyorum, seviyorum okumayı çünkü, elime ne geçerse karıştırmak, sağından solundan çekiştirmek bilginin, işte artık ne denk gelirse o an alırım içime hepsini, ne var ne yoksa. Gençliğimde de bir Orhan Pamuk vardı benim için, çok okurdum onu. Cevdet Bey ve Oğulları’ndan başladım onu okumaya. Sonra Sessiz Ev, Beyaz Kale, Gizli Yüz geldi. Okudum, okudum Orhan Pamuk’u, sonra bir gün bir şey oldu, fark ettim ki ben aslında sevmiyorum onun kitaplarını. Sıkıcı, anlayamadığım, bazı cümlelerini tekrar dönüp okuduğum (ama sevdiğim için değil anlamadığım içindi bu geri dönüşler), hoşlandığım için değil de sırf ‘’Orhan Pamuk okuyorum ben’’ demek için ‘katlandığımı’ fark ettiğim bir yazar olduğunu gördüm. Daha çok genç olduğum zamanlardı. Kitap okumanın ‘daha’ önemli olduğu, kitap okumayana ‘değer’ verilmediği bir zamandı işte o zamanlar. Her şeyi bilmem gerektiğini düşünüyordum( ki hala da böyle düşünüyorum), o yüzdendi Pamuk okuyor oluşum; ‘’onun hakkında da konuşacak bir sözüm olsundu’’ düşüncem. Sonra…Sonra kendime daha fazla işkence yapmak istemedim, sevdiğim, sevebileceğim, katlanmak zorunda kalmadan okuyabileceğim başka iyi yazarlar da olduğunu görerek vaz geçtim onu okumaktan. Siz seviyor olabilirsiniz elbette, diyeceğim yok buna.

 

 

Pamuk’un en kalın kitabı şimdi dizi oluyor; Cevdet Bey ve Oğulları. Engin Akyürek o oğullardan biri olacak. Cansu Dere de bir başka oyuncusu dizinin. Kadro yavaş yavaş belli olacak. Benim başından beri senaryosuna hayran olarak izlediğim Kuzey Güney, Fatmagül’ün Suçu Ne?, Aşk_ı Memnu, Yaprak Dökümü dizilerinin ‘gerçekten’ çok başarılı bulduğum senaristleri Ece Yörenç ve Melek Gençoğlu uyarlayacaklar Cevdet Bey ve Oğulları’nı televizyona. Haftada iki dizi (Aşk_ı Memnu ve Yaprak Dökümü) yazdıkları da oldu onların, aynı hafta dört dizi (Yaprak Dökümü, Aşk Yeniden, Dudaktan Kalbe, Menekşe ile Halil) yazdıkları da. İşlerini severek yaptıkları çok belli. Vücuda getirdikleri her yeni dizi gerçekten çok tutuyor, seviliyor. Uyarlama senaryonun zor olduğunu düşünmüşümdür hep, çünkü elinizde yazılmış hazır metin var ve siz bir şekilde ona bağlısınız. Fakat bu iki ‘öngörülü, dizi izleyicisini iyi tanıyan’ yetenek, bir arada çok güzel işlere imzalarını atıyorlar. Zaten Cevdet Bey ve Oğulları’nı da Orhan Pamuk istedi onlardan dizi yapmalarını. Pamuk’un isteklerine kulak vererek yazıyorlar senaryoyu. Bu seferki işlerinin çok daha farklı olacağını, yine çok sevileceğini ama bu defakinin diğerlerinden biraz daha değişik olacağını söylüyorlar.

 

 

2013 yılının ortalarında yayına girecek olan diziyi, hikayesi çok ağır olan bir kitaptan ve Nobel Ödüllü bir yazar olan Orhan Pamuk’tan dolayı merak ediyorum. Ama biliyorum ki Ece Yörenç ve Melek Gençoğlu yine çok iyi, izlenesi ve yine diğer işlerinde olduğu gibi hanımlarımızın ‘’ay bu akşam Cevdet Bey var kız, hadi yemekleri yiyelim de geç kalmayalım ayol’’ diyecekleri bir dizi geliyor.Ustalara Saygı: Kemal Sunal…

 

İstanbul Beşiktaş Belediyesi’nin düzenlediği bir etkinlik var; Ustalara Saygı toplantıları. Geçen akşam da sekizinci sezon toplantısını yaptı belediye ve büyük usta Kemal Sunal anıldı. Birlikte çalıştığı arkadaşları, onu sevenler oradaydı. Sezen Aksu’nun ve Yılmaz Bingöl’ün şarkılar söylediği gecede bizlerin de televizyondan takip ettiği kadarıyla bir çok seveni de küçük konuşmalar yaptılar. Bunlardan biri de Cem Yılmaz’dı. Esprili konuşmasıyla bizleri ekran başında, oradakileri de oldukları yerde kahkahaya boğdu yine ve dedi ki: ‘’Bu ağabeylerimiz bizim hayatımızda öyle enteresan şeyler yaptılar ki, bir kere devamlı kaybedip tekrar bulmaya çalıştığımız komedinin, komedyenin itibarını bu kuşağa borçluyuz biz. Bu kuşak bizim mumla aradığımız şeyleri çok yakinen yaşamışlar". Evet, Kemal Sunal ve onunla aynı kuşak komedyenler Şener Şen, Halit Akçatepe gibi ustaları sevmemizin, bu denli benimsememizin nedeni, onların ‘bizden’ olup bize yakın duruşlarıydı. Hem seviyorduk onları, hem de bizden sayıyorduk. Hem toplum önündeki saygıdeğer duruşlarıyla hem de samimiyetleriyle başardılar bunu. Bu dünyadan göçüp gittikten sonra bile hala bizler onları sevgiyle anıyorsak, hala eski filmlerini ekranlarda her gördüğümüzde izliyor ve gülüyorsak bu o insanların başarısıdır. Bu yanıyla Cem Yılmaz’ı da Kemal Sunal’a çok benzetiyorum. Komedi yapıp, aynı zamanda bu yollardan geçmiş büyüklerine hiçbir zaman saygıyı elden bırakmamış, cıvıtmayan, samimi, yaptığı işler beğenilen Yılmaz, büyük küçük herkesin sevgilisi olmaya devam edecek. Kıymet bilip samimi olduğu, toplum önündeki duruşunu hiç bozmadığı ve işine, izleyicisine saygısı olduğu için, tıpkı büyük usta Kemal Sunal gibi…

 

Tavsiye1 : Muse’un Ekim ayında çıkan albümleri The 2nd Law daha öncekiler gibi dinlenesi. Özellikle Madness ve The 2nd Law: Unsustainable.

 

Tavsiye2: Hafta sonları saat: 09:15’te Habertürk’te Burası Haftasonu Simge Fıstıkoğlu’yla, Oylum Talu’yla olduğu zamankinden daha güzel. Sürekli ‘’ben her şeyden haberdarım’’ triplerinde olan Talu’dan sıkılmıştık, Fıstıkoğlu iyi oldu ve programa yakıştı. İzlenesi.

 

 

Drama Queen

 

twitter.com/yazmakiyigelir

 

 

Diğer yazıları için tıklayınız

DOSYA FİLM ÖRNEĞİ

YORUMLAR

Ziyaretçi Gönder

ELEŞTİRİLER

Kısa Film ve Kapitalizm İlişkisi

Kısa Film ve Kapitalizm İlişkisi

Fırat Sayıcı

Gezinti

İletişim
Bize Yazın:


Gönder Max. 1000 karakter
Populer Sinema: #txt
Mesaj Gönder:
Gönder Max. 1000 karakter