Popüler Sinema

Paylaş
Röportajlar

Tülin Özen: "Yük, benim için çok özel bir fim"

Tülin Özen: "Yük, benim için çok özel bir fim"
Türk sinemasının önemli yönetmenlerinden Erden Kıral’ın son filmi Yük’ü ilk defa Adana Altın Koza Film Festivali’nde izledim. Film Zonguldak kömür madenlerinde geçiyor. Yaşanmış bir öyküyü beyazperdeye yansıtan Kıral zaman zaman bizi yerin yedi yüz metre altında nefessiz bıraktı, zaman zaman daracık tünellerde koşturdu. Madene saklanan bir adamın hikâyesini anlatan Yük’te geçmiş ve gelecek arasındaki geçişlerle üç insanın yaşadıkları aşkı, korkuyu,i ntikamı ve kovalamacayı izledik. Filmin başrol oyuncusu Tülin Özen popülersinema.com için Yük’ü anlattı.

 

Zeynep’in Yük’ teki ağırlığından bize bahseder misiniz?


Zeynep’i yasak başlayan bir ilişkinin kadın kahramını olarak tanıyoruz filmde. Sevdiği adam olan Cumali’nin evli olmasına rağmen onunla aşk yaşıyor. Bu durumu Cumali’nin karısı öğrenince Zeynep’le Cumali kaçmaya karar veriyor. Düşündükleri gibi gitmiyor hiçbir şey. Sonrasında olmuyor, Cumali bu ilişkiyi yürütemiyor. Zeynep’in hayalindeki adam olmadığını çok kısa bir sürede gösteriyor. 

 

Zeynep’le Cumali kaçarken senaryoda oturtamadığım şeyler var. Erden Kıral filmi için gizem katmak istedim demiş. Ama bu bana gizem değil bir eksiklik olarak geldi.


Seyirci olarak baktığımda benim de oturtamadığım şeyler var. Ama bunun için ne Erden Kıral’a ne de Mustafa  Preşava’ya suç bulabilirim. Biri çok iyi bir yönetmen, biri çok iyi bir kurgucu. Ben Erden Kıral’dan vaat ettiklerimi aldım. Elimden geldiğince oynadım, benim için her şey o kadar tam ki seyirci gözüyle baktığımda olmadığını biliyorum. Birçok insan için bunun beklenti eksikliği ya da  mutsuzluk olduğunun farkındayım ama benim için değil. Bu film benim için özel bir film ve özel film olmaya da devam ediyor. Çünkü Erden Kıral’ın hayalini yaptık. Ve onu mutlu edecek şekilde yaptık.

 

Siz Zeynep karakterine neler yüklediniz?


 İki yarım kalmış adamın arasında önce aşkı ve tutkuyu yaşayıp sonrasında;  güvendiği, evinin hanımı olmayı denediği bir ilişki yaşıyor . Bütün bunların sonunda ikisiyle de var olamayacağını düşünerek kendi  başına bir hayat kurmaya çalışıyor. Böyle cesaretli bir karaktere baktığımda ben bir şeyler yükledim mi bilemiyorum. Ama Zeynep’in yükünden çok şey öğrendiğimi söyleyebilirim.

 

 

Zeynep  daha ilk dakikada karakterini çok güzel sergiliyor. Cesur, güçlü, tutkulu bir kadın. Ama mahalle baskısına da boyun eğdiğini görmüyor muyuz?


Zeynep’in Cumali’ye karşı sadece aşkı yok, nefreti de var. Cumali ne kadar severse sevsin, ilk dakikada gördüğün gibi ne kadar tutkuyla bağlayan bir erkek olursa olsun onun hesabını verememiş bir erkek Cumali. Sonuna kadar sahip çıkabilecek, onunda sahip çıkabileceği bir erkeği istiyor Zeynep. Dolayısıyla tutkunun olması bir şey ifade etmiyor Zeynep için. Onun için başka erdemlerde var. Mahalle kadınları ’orospu’ dedi diye oturup ağlayan bir kadın değil. O kadınlara rağmen ayakta duran biri Zeynep.  Gençliğinde daha tutkuyla yaşadığı şeylerden vazgeçip ,’’hayatımı kurmam gerek’’ diyen bir kadına dönüşebilecek kadar güçlü bir insan. Karakter değişiyor gibi değil. Hayata karşı genel ve net bir tavrı var. Ben onurlu ve hesabını verebileceğim bir ilişki yaşamak istiyorum diyor. 

 

Zeynep tutkuyu bırakıp sakin bir adama gidiyor. Zeynep sığındığı bu limanı sevdi mi?


Sevdi ama öteki gibi değil. Yani her ilişkinin dinamikleri farklıdır. Bir ilişkiyi daha serseri yaşarsın, başka bir ilişkini daha huzurlu yaşarsın. İkisi de senden ayrı şeyler değildir. Cumali’den ayrıldıktan sonra Cemal’le evlenen Zeynep’te bu durumu yaşıyor. Cumali’yle yaşadığı gibi tutkulu bir ilişkisi olmuyor. Onunla kurduğu daha mantıklı bir ilişki var.

 

Filmin çoğu sahnesi maden ocağında geçiyor. Asansörün aşağı indiğini izledikçe ben bile çıkarın beni buradan diye çığlık atmak istedim. Madene inmek sizi zorlamadı mı?


İntikam hikâyesi var filmde, daracık tünellerde gerilimi arttıran bir şey. Ve o daracık tünellerde Erden Kıral film çekti bu kolay bir şey değil, çok zorlayıcı. Ben de indim madene. Bedenen de ruhen de çok zorlayıcıydı. Orada çalışanları düşününce… Nefes almak bile çok güç oluyor.

 

Röportaj: Gizem Kurt

 

YORUMLAR

Ziyaretçi Gönder
ahmet ahmet
Filmin ismine bak

Beğen Beğenmekten Vazgeç · · Yanıtla · Kaldır

ELEŞTİRİLER

Kısa Film ve Kapitalizm İlişkisi

Kısa Film ve Kapitalizm İlişkisi

Fırat Sayıcı

Gezinti

İletişim
Bize Yazın:


Gönder Max. 1000 karakter
Populer Sinema: #txt
Mesaj Gönder:
Gönder Max. 1000 karakter