(6.0/10)
Üye: Banu Bozdemir
|
Yurt beni tahminimden daha fazla şey kuşanmış bir film olarak karşıladı. Filmin yönetmeni Muzaffer Özdemir Nuri Bilge Ceylan’ın oyuncusu. O yüzden herkeste oluşan kanı filmin Nuri Bilge filmlerinin etkisinde olduğuydu. Hem bir etkilenme hem de değişik bir ayrışma hali var filmde… |
Başında Doğan’ın kişilik özelliklerine ilişkin doneleri alamasam da sonrasında filmin değişik, akıcı, doğal ve rahatlatıcı anlatımından etkilendim diyebilirim. Tabii etkilenmem de doğayı arkasına alıp ona yüklediği anlamlar konusunda çelişik ifadeler takınması da etkili oldu. Film insanoğlunun elini uzattığı her şeyi tüketmesi üzerine kurulu. Çocukluk algımızla farklı algıladığımız, masalsı bir tat aldığımız çocukluk topraklarımızın hem büyüyünce biz de aynı etkiyi yaratmaması hem de gerçekten de artık Anadolu’nun da değişime girmesi üzerine film.
Şehirler üzerimize abanıyor, yaptığımız işlerin altında eziliyoruz. Şöyle bir Anadolu’ya, çocukluğumun geçtiği topraklara uzanayım diyor insan mesela. Ama ne eskiden gürül gürül akan dereler yerli yerinde, ne üzerinde sallandığımız ağaç orada, ne de içimize özgürlük salan uçsuz bucaksız araziler…
Şehirleri tükettik, şimdi tüketim sırası Anadolu’da. Barajlar, barajların yetmediği noktalarda dererlerin üzerine termik santraller, yıkımlar, göçertmeler. İşte Doğan’da tüm bunları görünce, üstelik doğduğu topraklarda yabancı (hatta terörist) muamelesi görünce içi iyice kararıyor! Film bu anlamda güzel bir noktaya parmak basıyor. Sırtını doğaya, yavaşlığa ve hiçliğe yaslayan birçok filmin aksine bireyin derdini genele yayar hale getiriyor, yayabiliyor.
Film yok olan toprakların izini sürerken, üretim ve tüketim dengesiyle değişen insan algısına da gönderme yapıyor. Kurnazlaşan köylüyle, doğanın karnında en saf halini yaşayan Anadolu insanını da karşılaştırıyor. Doğan kendi değişimini de gözlemliyor o arada. Arkadaşlarının değişimi, doğanın değişimi. Hepsinin karşısında kendisinin değişimi, hepsi rahatsız ediyor Doğan’ı…
Özdemir yazdığı ve yönettiği filmde doğal bir akış tutturmuş… Oyunculuklar da gayet iyi, özellikle de sinemada yüzünü pek fazla göremediğimiz Kabolat Görkem gayet iyi… Dediğim gibi filmin akışını, derdini anlatmasını, sadece bireyin sıkıntılarına saplanıp kalmamasını, Anadolu’nun da modernizm dediğimiz tehdidin farklı bir yanına saplanıp kalmakta olduğunu gayet güzel anlatmış…
Banu Bozdemir