Popüler Sinema

Ben programı başından sonuna izlememiştim hiç. Geçen hafta, malum hafta içi gündüz kuşağında kanallarda izleyecek bir şey bulamayınca işyerinde can sıkıntısından baktık arkadaşlarımla birlikte Evim Şahane'ye. Ben hem Mimar Selim beyin tuhaf dizaynlarından sebep hem de hep normalde evlerinde hiçbir değişikliğe ihtiyacı olmayan insanların da yarışmaya başvurmuş olmaları, hem de ''neden yani, şimdi bu odada bütün eşyalar zaten yepyeni, ne gerek var'' diye sinir olup çok da zevk alarak izlemedim programı. Esas sinir bozucu olansa, eşyaları yenilenen insanların eski eşyalarının, önceden tespit edilen, gerçekten eşyaya ''ihtiyacı'' olan ailelere verilmesiydi. 

İçimden niye acaba ''gerçekten''ihtiyacı olan insanların evlerine gidip yapmıyorlar bu yenileme işini diye düşünürken bir de baktım ki( sanki dilek dilemişim gibi) Cemile hanımın evine gittiler ekipçe! Cemile hanım, İstanbul Göztepe'de bir apartmanın kapıcı dairesinde üç kızıyla birlikte yaşam mücadelesi veren bir kadın. Eşi bir kaç yıl önce vefat etmiş, apartmanın kapıcılığını yaparak evin geçimini sağlıyor. Üç kız da okuyorlar ve okullarında başarılılar. Hele bir tanesi okumak için cidden hevesli ve sadece tek odalı bir evde bazen tuvalette çalışarak ertesi gün okuluna gidiyor. Ev cidden çok kötü durumdaydı ve bir tek odayı hem yatmak hem de oturmak için kullanıyorlardı. Tek bir ikili koltuk vardı odada ve hepsi orada oturuyorlardı. Küçücük banyosu, mutfağı, odası,banyonuzu tuvaletinde yaptığınız 40 metrekare bir ev düşünün. Selim bey evin her kısmına tek tek baktı ve tüm yapılacakları ustalara sıraladı. Programı izlerken Mimar Selim beyin, ekibinin, program sorumlusu ve Kanal D'nin ilk kez çok iyi bir iş yaptıklarını düşündüm ve çok da sevindim. 

Selim bey ve ekibi zaten 40 metrekare olan evin her yerini baştan yarattılar. Küçücük evi öyle güzel inşa ettiler ve döşediler ki çok kullanışlı, yaşanabilir bir ev haline getirdiler. Ve ayrıca kızları da bir giyim mağazasına sokup ne isterlerse aldı Mimar Selim bey. Evi dört günde tamamladılar ve Cemile hanımla kızları eve girdiklerinde biz de ekran başında onlarla birlikte göz yaşlarımızı tutamadık! Evin küçük kızı Zennure '' başkalarının verdiği eşyaları kullandığımız için şu anki bu durum bana çok garip geliyor'' dediğinde ben ve arkadaşlarım artık sesli ağlıyorduk. Bir dekorasyon programını izlerken bu denli duygulanacağım aklıma hiç gelmezdi.

Güzel hareketti bu yapılan ve olması gereken de buydu aslında şimdiye kadar. Eminim ki pek çok insan da benimle aynı fikri paylaşıyor. Hiç ihtiyacı olmayan insanların başvurularını değerlendirip de evlerinde tadilat yapmanın gereği yok. Madem bu iş için para harcanıyor, o para cidden ihtiyacı olan ailelerin evleri için harcansın. Cemile hanım gibi pek çok insan var. Gördük ki zor değil, olabiliyormuş. Cemile hanım ve kızlarının yüzündeki o gülümsemeyi, mutluluktan dökülen göz yaşlarını, sevinçlerini görmüş olsaydınız ya da izlediyseniz zaten görmüşsünüzdür, ne demek istediğimi anlamışsınızdır. 

Program, izleyicisi olan bir iş. Seviliyor, takip ediliyor. Evim Şahane yapımcılarından isteğim bundan sonra böyle ihtiyacı olan ailelerin evlerini ziyaret etmeleri. Amaç, güzel ve mutluluk veren bir şeyler yapmaksa bundan iyi sebep mi olur!

Yeni Bir Yarışma Programı: Evim Evim Temiz Evim

 

Yarışmalar revaçta ya şimdi, kanallar da atakta tabii. Ne yapsak da değişik bir şey olsun, izletsek kendimizi diye yeni işler deniyorlar. Samanyolu TV'de de bir yarışma programı başlayacak yakında. 

Ev hanımları genelde ev işlerine yetişememekten, her gün temizlesen de evi baştan aşağı, yine de ertesi gün evin bir önceki gün gibi pis olduğundan yakınır dururlar. İşte böyle evlerinin işlerine yetişemeyen bayanlar yarışmaya başvuracaklar ve seçilen beş kadın yarışmacı her gün bir evde temizlik yapacaklar. Yarışmacılar, özel bir odada birbirlerinin ne yaptıklarını izleyecekler, birbirlerine puan verecekler. Mücadele sonunda en çok puan alan yarışmacı haftanın kazananı olacak ve hediyeleri kapacak.Ben bundan bir kaç yıl önce yabancı kanallardan birinde izlemiştim buna benzer bir yarışmayı. Onda anneler yer değiştiriyordu. İki anne birbirlerinin evine gidiyorlardı ve karşı tarafın çocuklarıyla birlikte yaşıyorlardı. Evin temizliğinden tutun da alışverişin, çocukların terbiye edilmesine kadar bir çok iş yapıyorlardı. Çok sinir bozucu bir yarışmaydı. Yani insanlar bile isteye nasıl başa birinin evinde kalıp o evin her işini yapabilir, üstelik de hiç tanımazken ve de çocuklarıyla filan uğraşır hiç anlamam. Samanyolu TV'nin Evim Evim Temiz Evim yarışması da bakalım nasıl olacak.

Yarışma, 18 Şubat Pazartesi'den itibaren hafta içi her gün saat 12:45'te yayınlanacak.

Meşhur minik notlarıma devam...

Nasuh Mahruki bir imza kampanyası başlattı. Tabiat ve Bioçeşitliliği Koruma Kanunu TBMM'de yeniden ele alınıyor. Fakat rantı merkeze alan, tümüyle korumadan uzak bir anlayışla tekrar düzenlenmiş bir şekilde. Bunu kabul etmediğini ve bu duruma asla razı olmadığını söyleyen Mahruki imza kampanyasına bizleri de davet ediyor. Ben imzamı attım, sıra sizde.

http://www.change.org/tr/kampanyalar/rt-erdogan-tabiat%C4%B1-ve-biyo%C3%A7e%C5%9Fitlili%C4%9Fi-koruma-kanunu-meclis-g%C3%BCndeminden-geri-%C3%A7ekilsin-dogaicinsesver

Drama Queen

twitter.com/yazmakiyigelir

Diğer yazıları için tıklayınız