Popüler Sinema

Paylaş
Röportajlar

Türk korku filmi yönetmenlerinden 2015'in en favori filmleri

Türk korku filmi yönetmenlerinden 2015'in en favori filmleri
Yazar: Korcan Evin Daha önce yaptığım röportajlar sırasında yabancı korku filmleri üzerine sohbet etme fırsatı bulduğum Türk korku sineması yönetmenlerinden Hasan Karacadağ, Özgür Bakar, Alper Mestçi ve Can Evrenol ile ufak bir anket yaptım.

2015 yılında iyi veya kötü vizyona girmiş ya da hiç uğramamış, birçok korku/gerilim/gizem ağırlıklı filmlerle karşılaştık. Daha önce yaptığım röportajlar sırasında yabancı korku filmleri üzerine sohbet etme fırsatı bulduğum Türk korku sineması yönetmenlerinden Hasan Karacadağ, Özgür Bakar, Alper Mestçi ve Can Evrenol ile ufak bir anket yaptım. Kendileri beni kırmayarak,  2015 yılı içinde izledikleri en favori 5 yabancı korku filmini yazdılar. Korku sineması adına önemli filmlere imza atmış bu 4 yönetmen, gerçekten korku filmleri konusunda oldukça bilgili ve korku/gerilim sinemasını yakından takip eden isimler. Yazdıkları filmlerin bu türün meraklılarına birer tavsiye niteliğinde olduğunu düşünüyorum. 


Ufak anketimiz için hepsine tek tek çok teşekkür ediyoruz.


HASAN KARACADAĞ


 

ICH SEH, ICH SEH - Çocukların karanlık dünyasına ait bir cinnet hikayesini, son derece doğal ve soğukkanlı bir anlatımla ve de, korku duygusunu çok farklı bir yöntemle veriyor bu film.

 

IT FOLLOWS - Bilindik bir korku hikayesi olmasına rağmen, daha önce benzerini çok az gördüğümüz nostaljik bir sinema diliyle ve hiçbir zorlama duygu kullanılmadan anlatılıyor.

 

CRIMSON PEAK - Zayıf ve neredeyse işe yaramaz bir hikayeyi, mükemmel dekorlar, renk, atmosfer, yerinde animasyon ve makyajlarla anlatıyor.

 

EX MACHINA - Eğer bu filme sağlam bir korku dokunuşu eklenseydi, son yılların en iyi bilimkurgu filmlerinden biri ortaya çıkabilirdi. Yapay zeka konusu henüz bir korku filminde çarpıcı bir şekilde kullanılamadı. Ex machina da bu şansı kaçırmış, ama iyi bir film.

 

VICTORIA - Bu film klasik korku veya gerilim filmi olmasa da,kamerayı dahice kullanarak mükemmel bir anlatım yakalamış.Ve filmin bütünü kendiliğinden benzersiz bir gerilime dönüşmüş.

 

ÖZGÜR BAKAR


 

IT FOLLOWS - Görselden ziyade, psikolojik bir atmosfer yaratırken inandırıcı olmak zordur. Film bunu başarıyor.


WE ARE STILL HERE - Bu biraz sanırım bana özel bir film. Herkese hitap ediyor diyemem fakat ben sıkılmadan izledim. Kanlı finaliyle de aklımda kalacak filmlerden oldu.


THE EXORCISM OF MOLLY HARTLEY- Bir kadın ve bir ev içinde akıp giden, çok korkutma derdi olmadığı halde, hep insanı diken üstünde tutan bir film. Finali de bir hayli etkileyici.


STARRY EYES - Sanırım farklı temalarla korku dünyası birleştiğinde ben daha çok eğleniyorum. Bu filmde şov dünyasının arka planını, şeytan ile metaforize ederek sunmuş.


SPRING -  İlk kez böyle bir deneme ile karşılaştım. Korku sahnelerini çıkarsan kült bir aşk filmi olabilirken iki türü çılgınca birbirine yapıştırmış ve harika diyaloglarla bezenmiş güzel bir filmdi.

 

ALPER MESTÇİ


 

PLEMIE (The  Tribe) - Hiçbir diyalog olmadan gerebilen ve rahatsız eden müthiş bir film. Gerilim ya da korku değil, kesinlikle daha fazlası !

 

THE CANAL - Bana biraz Jacob’s Ladder’i hatırlattı nedense, yine de çok sevdim. Belki de o yüzden sevdim. 

 

THE TAKING OF DEBORAH LOGAN - Found Footage’dan pek hazzetmesem de, bu filmi sevdim. Finaldeki ‘yılanımsı Deborah' müthişti.

 

KNOCK KNOCK - Film o kadar kötüydü ki, sanırım beni bu yılın en çok eğlendiren filmi oldu. O yüzden listeme koydum. Keanu Reeves’in bu filmde neden oynadığını da hala araştırıyorum.

 

KRAFTIDIOTEN - Kuzey Avrupa filmleri özel ilgi alanım. Film Fargo’nun İskandinav uzantısı sanki. Şimdiden 3-4 kez izledim. Bunu da zorlayarak korku/gerilim listeme soktum. 

 

“Bonus Film” DOCTOR WHO ( 9. sezon 11.bölüm ) - Sanırım bu bölümü bir sinema filmi kategorisinde değerlendirebiliriz. Korku-gerilim olmasa da ‘Blink' ve 'The Empty Child' bölümlerinin etkilerinden dolayı listeme soktum. Steven Moffat bir dahi !

 

CAN EVRENOL


 

DARLING - Yer yer bir öğrenci filmi gibi, yer yer David Lynch başyapıtı gibi çok enteresan bir film. Deli montajı, beyin yakan ses düzeni, aksak temposu ve harika kadrajlarıyla oldukça stilize, siyah beyaz kendine has bir deneyim.

 

NINA FOREVER - İngiliz Blaine kardeşlerin filmi, bir korku filmi olarak etiketlenmiş olsa da, daha çok aşırı kanlı bir ilişki/kıskançlık/sadakat alegorisi olarak öne çıkıyor. Eski sevgilisini bir trafik kazasında kaybeden genç adam, yeni takıldığı kızla her seks yaptığında yataktan kanlar içinde eski sevgilisinin ruhu çıkarak onlara musallat oluyor. Çok seksi, ve dokunaklı. Yönetmenlerini de ayrıca şahsen tanışıp sevdiğim için yılın favori filmi benim için diyebilirim.

 

IT FOLLOWS - Hem Elm Sokağı'nda Kabus filmleri gibi gençlere yönelik bir korku masalı gibi, hem oldukça deneysel bir festival filmi havasında bir sanat filmi bence It Follows. Müzikleri, renkleri ve ışıklarıyla büyüleyici. Korkutan sahneleri çok etkili. Benim için yılın en iyi filmlerinden biri. Enteresan bir şekilde sevildiği kadar da eleştirildi It Follows. Bazı sahneler senaryodan kopuk veya kendi içinde çelişiyor olsa da, genelinde yarattığı "cool" hava ile bence film kendini çok iyi taşıyor.


DER BUNKER - Eski bir yeraltı sığınağında yaşayan Lynch-vari bir ailenin yanında bir oda kiralayan yalnız bir adamın hikayesi. Yer yer Bob Balaban'ın Parents filmini hatırlatan aşırı garip, Freudyen bir karanlık komedi filmi. Ben çok sevdim. Herkes sever mi bilmem.


SOUTHBOUND - VHS ve VHS2'yi yapan ekipten yeni bir anthology. Benim için hala VHS2'nin yeri başka ama Southbound'un da enerjisi ve şiddeti çok sağlam! İçerdiği 5 bölümünden 2'si oldukça korkutucu/eğlendirici. 5 bölümün birbirine bağlanması Alacakaranlık Kuşağı tadında çok zekice. Arkadaşlarla birlikte izlemesi ayrı zevkli olacak, kesin zıplatacak bir tam bir modern korku filmi.

YORUMLAR

Ziyaretçi Gönder

Gezinti

İletişim
Bize Yazın:


Gönder Max. 1000 karakter
Populer Sinema: #txt
Mesaj Gönder:
Gönder Max. 1000 karakter