Popüler Sinema

Senaryo ve yönetmenliğini  Derviş Zaim’in üstlendiği  Balık filminin başrolerinde Bülent İnal ve Sanem Çelik yer alıyorlar. Gizem Akman, Myroslava Kostyeva, Nadi Güler, Zafer Altun, Rıza Sönmez, Nihal Türkdönmez, İpek Zeylan, Adnan Tunalı, Ömer Naci Topcu, Levent Uzunbilek, Coşkun Tamer, Melih Sezgin yapıta katkıda bulunan öteki oyuncular arasında bulunuyor . TC Kültür Turizm Bakanlığı, Sarten AŞ, Nilüfer Belediyesi’nin ana destekleri ile gerçekleştirilen Balık, Derviş Zaim’in sekizinci filmi olma özelliğini taşıyor. Bursa’da ve Bursa’ya bağlı Uluabat gölü kıyısındaki Gölyazı köyünde başlayan sonbahar çekimlerinin sona ermesinden sonra yine aynı bölgede ve İstanbul’da kışın yapılması planlanan çekimlerle yapım sürecinin devam edeceği belirtiliyor.  

Filminin görüntü yönetmenliğini Taner Tokgöz, sanat yönetmenliğini Natali Yeres, uygulayıcı yapımcılığını ise Emre Oskay üstleniyorlar. 

Balık sinema filmi projesi, insan doğa ilişkisi üzerine odaklanıyor. Bir balıkçının para hırsı yüzünden aşırı gaddar avlanma metodları denemesi sonunda kendine ve yakınlarına zarar vermesi filmin belkemiğini oluşturuyor.

DERVİŞ ZAİM: Doğanın hor kullanılmasını konu ediniyor

Balık, doğa ile arasına eski zamanlarla kıyaslandığı zaman  daha fazla mesafe koyduğuna inandığım insanoğluna, doğaya karşı işlediği kabahati mütevazi bir anımsatma girişimi olarak nitelenebilir. Balık projesi, doğanın hor kullanılmasını ve insanın bundan zarar görmesi meselesini konu ediniyor.  

Daha önce her ikisi ile çalışma şansına sahibolduğum Sanem Çelik ve Bülent İnal ile bu projede yeniden beraber olmaktan dolayı memnunum. Bu isimlere, yeni tanıştığım son derece yetenekli Gizem Akman ve Mirsalava Kosteyeva isimlerini de eklemem gerek. Çünkü bu oyuncuların senaryoyu kanlı canlı hale getirme sürecinde hem kendi yeteneklerini sergileme, hem de özveri ile bir ekip ruhu oluşturma çabalarına şahit olma mutluluğunu yaşadım. Oyunculara, ekibe, projeye maddi destek veren Sarten AŞ ve Nilüfer Belediyesi’ne, çekimleri yaptığımız  Gölyazı halkına katkılarından ötürü teşekkür ediyorum.

SANEM ÇELİK: Zaim filmini reddetmek delilik olurdu

- Senaryoyu okuduğunuzda ne hissettiniz?

S.Ç: Bir çırpıda okudum ve bayıldım. Bu, yıllar sonra hediye gibi gelen Derviş Zaim senaryosu ve kendisiyle tekrar çalışma fırsatı beni çok heyecanlandırdı, sevindirdi, yüreklendirdi. Türkiye’ye gelmek için hazırlıklar içerisindeydim; ancak bu kadar çabuk ve bir Zaim filmiyle tekliften tam iki hafta sonra kendimi çekimlerde bulmak rüya gibiydi gerçekten.

-  Sizi bu filmin içinde olmaya iten fikir ya da his neydi?

S.Ç: Zaim filmini reddetmek delilik olurdu. Onunla ikinci kez çalışma şansını yakalamış olmak kaçırılmaz bir fırsattı. Evet deme zevkini ve oyunculuk derinliğini yaşatacak bir kapı açmış olduğunu zaten okumadan biliyordum.  ‘İşte’ dedim; ‘Beklediğim, özlediğim, inandığım budur’.

-  Oynadığınız rolün sizi çeken özelliği ne oldu?

S.Ç: Koşullara rağmen, içgüdülerinin ve hayallerinin peşinden giden, doğaya saygı gösterilmesi gerektiğine dair kendi yaşamından haklı sebeplerle sesini yükseltmeye cesaret edebilen, inançlarının arkasında durabilen bir karakter Filiz. Negatif çekimin doruklarda olduğu bu gerçek zamanda, pozitif duruşun simgesi diyebileceğim özelliğidir beni çeken, bana benzeyen.

 -  Çekim süreci ve ortamından bahsedebilir misiniz?

S.Ç: Derviş Zaim’le çalışmak ders gibidir. Bazen bildiğine yenilikler katar, bazen bilmediklerinle beslenir, tazelenirsin. Oyuncularından kamera arkasına, huzurlu, güler yüzlü, eğitimli, çoğunluğu genç sinemacılardan oluşan ve en önemlisi egosunu evinde bırakmış, çağdaş, barışçı, ilerici, sabırlı, dost bir ekip kurulmuş. Bu sayede, bir sanat filminin parçası olmanın keyfini çıkarttığımıza inanıyorum.

 -  Derviş Zaim’in filmi çekerken yaklaşımı ne oldu? Onunla ikinci kez çalışmanızı sağlayan özelliği nedir?

S.Ç: Her zaman oyuncusuna sonsuz olanaklar sağlayan, müthiş dinleyici, saygılı, sakin, espirili yapısına yani dengesine, kendini ve ne istediğini bilen, aramaktan vazgeçmeyen anlayışına hayran kalmışımdır. Bana daima öğreten, yol gösteren, sorularıma, meraklarıma, arayışlarıma, yılmadan yorulmadan cevaplar veren bir dost, bir baba, bir sabır taşıdır. Varlığı şansımdır.

- Hayatınızdaki değişim ve gelişimler oyunculuk anlayışınıza ve bu filme nasıl yansıdı sizce?

S.Ç: Yaşam, bitmeyen bir okul bir oyuncu için. Zaman yine ve yeniden hayatı, kendini ve haliyle insanı anlamanı, daha da tanımanı sağlayan bir yolculuk. Sanırım ve dilerim bunlar kalbimden bedenime, ruhumdan sesime, tecrübelerimden çizgilerime, perdeye yansıyıp bir hal, bir duruş yaratmadan geçmiyorlardır.

 -  Çekimlerin çoğunu geride bıraktınız. Senaryoyu ilk okuduğunuzdaki hisleriniz, ortaya çıkmakta olan iş seçiminiz konusunda ne dedirtiyor size?

S.Ç: Tecrübeyle sabit, seçimlerimde içimdeki ilk sese daima öncelik tanırım; ancak bu benim seçimimden çok güvenim oldu. Seçimi adıma Derviş Zaim yapmıştı zaten.

BÜLENT İNAL: Mutluka içinde olmalıydım

 "Balık" ilk okuduğum andan itibaren beni heyecanlandıran, mutlaka içinde olmalıyım dedirten bir projeydi. Doğa-insan ilişkisi üzerine kurulu, bir meselesi olan, sade ve yalın bir anlatıma sahip özel bir senaryoydu. Derviş Zaim'le buluşup onun düşüncelerini de dinledikten sonra filme dahil oldum. Bursa'nın Gölyazı kasabasında yapıldı çekimler. Bence filmin en önemli karakteri oldu Gölyazı. Bu film için oradan daha uygun bir mekan olamazdı. çok profesyonel ve bir o kadar da keyifli bir ekibimiz vardı. Hem oyuncular hem de teknik kadro özenle bilerek seçilmiş gibiydi. Herkes birbirine son derece saygılı davranıyordu. Bugüne kadar bazı filmlerde irili ufaklı roller oynadım ama bu filmdeki "Kaya" karakteriyle sinemadaki ilk ciddi sınavımı veriyorum. çok severek ve isteyerek oynamaya çalıştım, filme bir katkım olduysa ne mutlu bana. Derviş Zaim'e ve bütün ekip arkadaşlarıma herşey için çok teşekkür ederim.