Popüler Sinema

Paylaş
Eleştiriler

Yükselmek, ahlaksızlığa uyumla mümkündür!

Yükselmek, ahlaksızlığa uyumla mümkündür!
(7.5/10)
Üye: Ali Ulvi Uyanık
19.yüzyıl sonlarındaki Paris'te, yakışıklı, çekici, akıllı bir genç adam: Georges Duroy, Cezayir'de savaşıp köyüne değil, ait olduğu sömürge devleti Fransa'nın yüreğine gelmiştir. Koyu yoksulluktan kurtulup yükselmenin, güçlü erkeklerin karılarının yataklarından geçtiğini keşfetmesiyle birlikte de hırsını ve açgözlülüğünü maskelemeye çalışarak ahlaksızca basamakları tırmanmaya başlayacaktır. Ama dikkat; gazete sahipleri ve yazarlarının hükümetler devirip kurarak 'yayılmacı politikaları' bürolarından yönettikleri bir düzende, aslında en ahlaklı Georges olmasın sakın?

 

 

İngiliz tiyatro sanatçıları (yönetmen, yazar, tasarımcı...)Declan Donnellan ve Nick Ormerod, bu ilk uzun metraj filmlerinde, tutkuların belirlediği bu 'sınıf atlama' hikâyesini, tam da eserin yazarı Guy de Maupassant'ın etkilendiği akımlar olan realizm ve natüralizme sadık kalarak aktarmışlar.

 

Maupassant, bireyin toplumla ilişkisi ile uyumunu, doğal ve nesnel bir bakış açısıyla inceler. Dram, bu gerçekçilik ve doğalcılık üzerinde yükselir. Romantizmden bir dönüştür bu ve Maupassant'ın dinin aldatıcı etkisine karşı geliştirdiği olumsuz görüşlerinin de izlerini taşır. Çünkü ölümden sonra toprakta çürümekteyizdir sadece; çünkü ikiyüzlü ahlakın baş müsebbiplerinden cinsel arzular sınır tanımaz (Georges, patronunun karısı, daha sonra 'kara sevda'nın içine düşecek olgun Virginie'yi kilisede baştan çıkarır).

 

Georges zengin olmaya giden yolda cinsel cazibesinin tüm numaralarını kullanırken, aşağılanmaya ve ait olduğu alt sınıfın 'kafasına vurulmasına' razı olacak (bir süreliğine evlendiği dul akıl hocası Madeleine tarafından bir sahnede 'becerilir' mesela ), 'birini sevme' duygusunu da hep diplere itecektir (belki, başka bir evli aşığı Clotilde ile mutlu olabilirdi). Çünkü gerçek dünyada güçlüler ve ezilenler vardır; yükselmek için de güç oyunlarını acımasızca oynamak gerektir.

 

Robert Pattinson: "Alacakaranlık" (Twilight) serisinin 'soğuk' vampiri Edward Cullen karakterinin altında ezilmeyecek denli iyi bir oyuncu olduğunu, zaten, bundan önceki,"Beni Unutma"da (Remember Me)olduğu gibi farklı performanslarla ispat etti. Burada ise çok zor ve ince ayrımlar gerektiren rolünün altından kalkıp, bir tür anti-kahraman olmanın ruhsal gelgitlerini ve fiziksel cazibesini inandırıcı kılıyor. Birlikte oynadığı oyuncuların altında kalmadığı gibi, rolünün de avantajıyla sahneleri ele geçirmesini biliyor. Tabii, Uma Thurman, Christina Ricci ve Kristin Scott Thomas'ın da haklarını teslim ederek, Georges Duroy'un amacına giden yoldaki kadınları mükemmel canlandırmaları sonucu bu erkek karakterin belleklerde kalıcı bir sağlamlığa ulaştığını belirtmek gerek.

 

"Bel Ami" ya da "iyi arkadaş", şüphe yok ki, geçtiği dönemle sınırlı olmayan bir öykü. Gerçek ya da kurmaca, sinemanın geçmişe bakarken bugünle kurduğu köprü önemli ve film bunu sağlarken seyirciye de geniş yorum / tartışma olanakları sunuyor.  

 

Ali Ulvi Uyanık

 

 

YORUMLAR

Ziyaretçi Gönder

HABERLER

Köpekle Kurt Arasında Moskova Film Festiv...

Köpekle Kurt Arasında Moskova Film Festiv...

43. İSTANBUL FİLM FESTİVALİ BAŞLADI!

43. İSTANBUL FİLM FESTİVALİ BAŞLADI!

Gezinti

İletişim
Bize Yazın:


Gönder Max. 1000 karakter
Populer Sinema: #txt
Mesaj Gönder:
Gönder Max. 1000 karakter