Popüler Sinema

Paylaş
Eleştiriler

Hearts and Bones

Hearts and Bones
Yazar: Seza Köreken Yalçınkaya

Hearts and Bones, 7. Boğaziçi Film Festivali kapsamında mutlaka görülmesi gereken filmlerden biri. Avusturalyalı yönetmen Ben Lawrence tarafından çekilen film mülteci sorununa etik yaklaşımlar üzerine duruyor. Bunun yanında mülteci olmak ve ülke halkı tarafından mültecilere bakış da gerçekçi bir şekilde veriliyor.

 

Film çarpıcı bir sahneyle açılıyor. Gerilimin yüksek olduğu ve durumun bir film için olabilecek kadar gerçekçi bir şekilde verilmesiyle izleyici ilk dakikadan savaş fotoğrafçısı Dan’le empati kurmaya başlıyor ve onun yerine geçiyor. İlk sahneden başlayan suçluluk hissi filmin sonuna kadar izleyicinin peşini bırakmıyor. İzleyici üzerinde yaratılmak istenen bu etki özellikle Avrupalı izleyici özelinde önem kazanıyor ki filmin devamında da bu türden bir bağlam yaratmak mümkün hale geliyor.

 

İki farklı ülkeden iki insan dünya üzerindeki benzer katliamları görmüş ve travma sonrası stres bozukluğu yaşamaktadır. Yolları aynı ülkede kesişir. Fotoğrafçı Dan ve taksi sürücüsü Sebastian çok farklı karakterler olsalar da benzer psikoloji içerisindedirler. Filmde bu durum paralel olarak veriliyor ve kurdukları bağı izleyici rahatlıkla görebiliyor. Birbirlerini iyileştirdikleri gibi en çok birbirlerine zarar veriyorlar. Bunun yanında aileleri özelinde içinde bulundukları durum da paralellik gösterdiği için birbirlerine benzerlikleri artıyor. İki karakterin bir araya gelişi için filmde ilginç bir kurgu tercih edilmiş. Burada bahsedilen kurgu hikaye kurgusu değil karşılaşma sekansının kurgusu. Zamansal açıdan doğrusal olmayacak şekilde iki karaktere farklı zamanlarda cut yaparak aynı zaman hissi veriyor ama izleyici ilerleyen dakikalarda böyle olmadığını keşfediyor. 

 

Son senelerde, özellikle Suriye’li mültecilerin fotoğraflarının sosyal medya üzerinden hızla yayılmaya başlamasıyla mülteci sorunu dünya toplumunu ilgilendiren bir sorun haline geldi. Bunun yanında bu insanların özel hayatları olduğu için söz konusu fotoğrafların yayınlanması ve paylaşılması da etik tartışmaları beraberinde getirdi. Her ne kadar fotoğrafçıların amacı bir çözüm bulunacağı inancıyla bu sorunu görsel olarak tüm dünyaya duyurmak olsa da ortada henüz bir çözüm bulunmamakta. Üstelik fotoğraflar sadece bir savaş imgesi olmaktan öteye geçemedi. Fotoğrafların arka planında neler olup bittiği ve hikayelendirilmesi fotoğrafa bakana kaldı. Haber görselleri olarak kullanılan fotoğraflarda ise haberi yapan kaynağın verdiği bilgilerden öteye gitmek mümkün olmadı. Bu durumda bu fotoğrafların bir çeşit pornografi olması üzerine tartışmalar çıktı ki film de bunun üzerinde duruyor. Dan Ortadoğu’da ve Afrika’da yaşanan savaşları ve katliamları fotoğrafladığı için yetiştiği toplumda takdir görürken fotoğrafladığı kültürlerce şiddet pornografisi yapmakla itham ediliyor. Bu sırada çektiği fotoğrafların bir amaca hizmet edip etmediğini sorgulayan Dan süregelen hayatı hakkında sorulara cevap bulmaya çalışıyor. Vicdanıyla fotoğraf çektiğini düşünegelmiş Dan için Sebastian’dan duyduğu bu eleştiri bir kırılma noktası olur. Fotoğrafladığı şeylere hep kendi açısından bakmış hiç “onlar” açısından bakmamıştır.

 

Kalpler ve Kemikler, dünyanın “sorunlu” bölgelerinde yaşayan insanlarla uzaktan takip eden insanların birbirlerini anlamalarına yardımcı oluyor. Filmde bu iki taraf iki aile olarak imgeleniyor ve yüz yüze birbirlerine karşı hatalar yaparak birbirlerinin açısından olayları kavramayı öğreniyorlar. Çözüm için tek ihtiyaç bu süreci yaşamaya göze almak gibi görünüyor. Film aslında ele aldığı konuya bir çözüm önerisi getiriyor. Fotoğrafların işe yarayıp yaramadığı konusundaki tartışmalar da sürece hizmet ettiği için olumlu sonuçlanıyor. Şiddet pornografisi tartışmalarıysa özel hayatın gizliliği etiğinde seyrediyor.

 

Dan’in travma sonrası stres bozukluğu şaşırtıcı bir şekilde çamaşır makinesiyle imgeleniyor. Çılgınca hareket eden ve su kaçıran çamaşır makinesi Dan’in huzursuzluğunun boyutunu gösteriyor. Dan’in ailesini kaybetme korkusu üzerine olan sahnede arkada sıralı çamaşır makinelerinden oluşturulmuş perspektif Dan’in sıralanmış korkularının bir imgesi gibi görünüyor. 

 

Kalpler ve Kemikler, son dönemlerde film festivallerinde çokça gördüğümüz “mülteci olmak” üzerine yapılmış konuyu birçok yönden ele alışıyla ve sonuca ulaştırmasıyla izlenmesi gerenken filmlerin başında geliyor. İzleyicinin bu filmle birçok bakış açısına sahip olması mümkün.

YORUMLAR

Ziyaretçi Gönder

ELEŞTİRİLER

Kısa Film ve Kapitalizm İlişkisi

Kısa Film ve Kapitalizm İlişkisi

Fırat Sayıcı

Gezinti

İletişim
Bize Yazın:


Gönder Max. 1000 karakter
Populer Sinema: #txt
Mesaj Gönder:
Gönder Max. 1000 karakter