Popüler Sinema

Paylaş
Eleştiriler

Düşünüyorsan Yalnız Öl!

Düşünüyorsan Yalnız Öl!
Yazar: Murat Tolga Şen F Tipi Film, Grup Yorum’un tasarlayıp geliştirdiği ve koordine ettiği bu proje içinde Ezel Akay, Sırrı Süreyya Önder, Barış Pirhasan, Aydın Bulut, Hüseyin Karabey, Reis Çelik, Vedat Özdemir, Mehmet İlker Altınay, Grup Yorum (FOSEM) olmak üzere 9 yönetmen yer aldığı, her biri 10 dakikalık kısa filmlerden oluşan bir kolaj. F Tipi hücrelerde kalan mahkumların birbiriyle iletişim kurmak için kullandığı, avludan avluya atılan mektup taşıyıcıları (filmde bunlara top deniyor) hikayeler arasındaki bağlantıyı kuruyor.

 

F Tipi Film, her kısasında Tansu Biçer, Serkan Keskin, Bülent Emrah Parlak, Gizem Soysaldı, Erkan Can, Fırat Tanış, Civan Canova gibi tanıdığımız, sevdiğimiz oyuncularla karşılaşma fırsatı da getiriyor. 

 

Dürüstçe itiraf edeyim. Basın gösteriminin yapıldığı Atlas Sineması’na girdiğim vakit F Tipi Film’in propaganda yapmaktan, slogan atmaktan başka derdi olmayan bir film olduğunu düşünüyordum. Kamera arkasındaki ve önündeki iyi sinemacılara rağmen sinemasal açıdan ne kadar yetkin bir iş ortaya çıkarıldığıyla ilgili derin şüphelerim vardı. 

 

Film başladıktan hemen sonra acemice hazırlanmış bir hapishane animasyonunu izlerken de “eyvahlar olsun” dedim ama birden her şey değişti. F Tipi Film ölüm orucundayken zorla müdahale edilerek ‘hayata döndürülmüş’ ancak bu arada hafızasını ve anılarını kaybetmiş bir mahkumun öyküsüyle başladı ve tüm dikkatimi çekti.

 

Her kısa film seyredilmeye değer, kendi içinde anlamlı ama beni en çok etkileyen Sırrı Süreyya Önder’in çektiği “Tabut” hikayesi oldu. Aslında bu hikaye filmin finali olmalıydı diye düşünüyorum çünkü neredeyse tüm kısalardan aktarılan duygu, düşünce burada birikmişti. 

 

Filmin müzikleri Gurup Yorum’dan… Her kısa filmde farklı müzisyenler Gurup Yorum’un eserlerini yorumluyor. Müzikal anlamda da ortada hikayeleri destekleyen güçlü bir çaba var.

 

F Tipi Film’in kusurları da yok değil. Öncelikle Türk/iye sinemasından şimdiye kadar bu kadar özgürlükçü bir söylemi olan ve bu kadar cesur bir şekilde sinemalaştıran bir film çıkmadığını düşünüyorum. Filmin başının sürekli derde girmesinden bile anlaşılabilecek bir durum bu… Ancak bazı anlarında fazlaca militanlaşıyor ve kendi tarafına dönmeye başlıyor. 

 

Sıradan seyircinin devlet tarafından ve özellikle TV üzerinden manipüle edilen biri olduğunu unuttuğunuz anda onu kaybetmeye başlarsınız. Bu durum filmde izlediği her şeye hak veren bazılarının bir anda sırtını dönmesine yol açabilir. Ben seyirciye sadece filmdeki insan hikayelerinin geçmesini ve herkesin ortak bir akıl ve kalple bunu kabul etmesini tercih ederdim. Kaç yıllardır gelen sağ, sol kavgası yüzünden insanlarda garip vicdan durakları oluştu. Haklı da olsa karşı tarafın söylemine asla kapılmamak gibi bir refleks var. Benim kişisel kanaatime göre, bu refleksi tetiklememek filmin mesajını yaymasını sağlamak açısından daha doğru bir yaklaşım olabilirdi. 

 

F Tipi Film, siyasi sinemanın güçlü bir örneği… Mutlaka izlenmesi gereken bir film ancak sinemanın iyiden iyiye, apolitik genç kuşağı eğlendirme aracına dönüştüğü zamanlarda ne kadar gişe şansı olur, kaç kişiye ulaşır kestirmek güç.  

 

YORUMLAR

Ziyaretçi Gönder

Gezinti

İletişim
Bize Yazın:


Gönder Max. 1000 karakter
Populer Sinema: #txt
Mesaj Gönder:
Gönder Max. 1000 karakter