Popüler Sinema

Paylaş
Eleştiriler

DECCAL - Hadisler yerine kehanetler

:: Videolar DECCAL - Hadisler yerine kehanetler
(7.3/10)
Yazar: Furkan Erkan
Yer yer senaryo bazında, parodiye evrilen aksamalarına rağmen, sinematik kalitesine önem veren, Bakar’ın çıtasını aştığı ve ahlakçı tavır takınmayan iyi bir korku filmi olmuş

Her ne kadar Türk sinemasında korku türü, patinaj çekmeye ısrarla devam etse de, sektörden, arada kendi tarzını ortaya koyan, eli yüzü düzgün filmler çıkartan yönetmenler de pişmiyor değil. Bunların arasında olan Özgür Bakar da bence, yavaş yavaş rüştünü ispatlamış durumda. Sinematik anlamda henüz spesifik bir kaliteye ulaşamasa da son filmi Deccal ile, önceki üç filminin ötesinde bir korku filmine imza atıyor Bakar.


Deccal, pek çoğumuzun bildiği gibi filmde de, insanları kötülüğe iten, onları yoldan çıkartmaya çalışan ‘’şeytan’’ olarak tasvir ediliyor. Ancak bütün film, Deccal üzerine değil, Duygu’nun (Öznur Serçeler ) yaşadığı travmalara odaklı olarak gelişiyor. Özgür Bakar da, bu dramatik etkiyi, daha da güçlendirmek adına Wes Craven, John Carpenter gibi türün başarılı yönetmenlerinden bolca referanslar alıyor ve bu referansları, senaryosuna sistematik bir şekilde yedirmeyi başarıyor. Hem de taklitçilikten kaçınarak.


 

Konu üzerinde çok fazla durmak istemiyorum ama şunu söyleyebilirim ki, film yine islami korku ögelerinden beslense de bu sefer daha uç noktalarda gezinmeyi tercih ediyor. İnsanların ruhlarına girip, onlara nüfuz eden cin vb. yaratıklar yerine dinin psikolojik boyutlarını irdelemeye çalışıyor Bakar. Hatta bu filmde, hadislerden, ayetlerden ve geveze üfürükçü hocalardan ziyade, İslam alimleri, kehanetler, medyumlar ve tarikatlar ön plana çıkıyor. Bu da Deccal’ı yakın zamanda izlediğimiz benzer temalı türevlerinden ayırarak, daha batılı bir hale getiriyor.


 Bir de filmin ‘’zamanlama’’ kısmına değinmek istiyorum. Genelde, bizim korku filmlerimizde, korku ögesinden önce müzik devreye giriyor. Bütün atmosferin tekinsizliğinin, o anki vereceğinizin tepkinin önüne bir anlamda ‘’müzik’’ geçiyor ve siz ne olduğunu anlamadan film bitmiş oluyor. Deccal’ın da müziğin seviyesini epey yükselttiği sahneler yok değil ama film, korku ögelerini de mümkün mertebe ikinci plana atmamaya özen gösteriyor. 


 

Mekân seçimlerini çok iyi buldum. Bilhassa mezbahada karşılaştığımız sahneler çok başarılı. Onun dışında, evin içindeki büyünün temizlenme sekansı ve final sekansı, filmin zirve yaptığı bölümler. Yönetmen ve oyuncuların katkılarıyla daha da sarsıcı hale gelmiş tabi. Oyuncular demişken, onlardan da bahsedelim. Başroldeki Öznur Serçeler filmin ortalarına kadar çok tutuk oynuyor. Duygu aktarımının dengesini iyi ayarlayamıyor. Ama dediğim gibi filmin ortalarına doğru, Duygu’nun (filmdeki ana karakter olan) sanrıları çoğaldıkça, Öznur Serçeler de rolüne daha çok adapte olup, karakteriyle bütünleşme konusunda sıkıntı çekmiyor ve finalde nokta atışı bir seçim olduğunu ispatlıyor. Ona eşlik eden Bulut Köpük bir an bile sarkmayan performans sergiliyor olsa da filmin en güçlü oyuncusu Aysan Sümercan oluyor. Son derece minimal ama etkileyici mimiklerle oynayan Sümercan bile, filmden çok korktuğunu söylemiş. Keza, filmin en büyük kozlarından biri de Sümercan’ın hayat verdiği karakter oluyor.


Uzun lafın kısası, Deccal’ı beğendim. Yer yer senaryo bazında, parodiye evrilen aksamalarına rağmen, sinematik kalitesine önem veren, Bakar’ın çıtasını aştığı ve ahlakçı tavır takınmayan iyi bir korku filmi olmuş. Son dönem yerli korkularla kıyaslarsak şayet, ‘’sterilize’’ bile diyebiliriz. Öneririm. İyi seyirler.

 

Twitter.com/FilmNotlari

YORUMLAR

Ziyaretçi Gönder

RÖPORTAJLAR

Seda Aktaş: “Kitlesel fonlama, film üreti...

Seda Aktaş: “Kitlesel fonlama, film üreti...

Fırat Sayıcı

Filiz Kuka: “Filmde ölüm bir amaç değil ...

Filiz Kuka: “Filmde ölüm bir amaç  değil ...

Fırat Sayıcı

Aziz Alaca: “Kısacıların birçok uzuncudan...

Aziz Alaca: “Kısacıların birçok uzuncudan...

Fırat Sayıcı

Gezinti

İletişim
Bize Yazın:


Gönder Max. 1000 karakter
Populer Sinema: #txt
Mesaj Gönder:
Gönder Max. 1000 karakter