(6.0/10)
Üye: Banu Bozdemir
|
Soderbergh o kadar fazla film çekiyor ki o yüzden çekeceği konularda daldan dala atlıyor, neredeyse tarz olarak birbiriyle benzerlik bile arz etmiyor. Magic Mike bize Striptiz Kulübü adıyla çevrilen film kadınlar için görsel bir ziyafet. Zaten filmin arka planında akan o kadar saçma bir hikayesi var ki, oraya dönünce rayting ölçümü yapılsa anında düşer yani! |
Striptiz birçok filmin ara parçası aslında, kurtarıcı noktası gibi gelir bana. Aklımda hala Demi Moore’un meşhur striptiz sahnesi var, bir de Closer filmiyle Natalie Portman aklımda kalmış… Bir de Zombie Strippers diye bir şey hatırlıyorum ki, zombi olan hatun döktürmüştü ortamda!
Soderbergh tabii ki striptizi kutsamıyor ama bizi görsel olarak bir hayli doyuruyor. Film tam kadınlara göre, erkeklerin nasıl bir gözle izlediklerini bilmiyorum ama kadınların adrenalini bir hayli yükselecek gibi! Film bir nevi yükseliş hikayesi ama filmin yan adamı ‘The Kid’ lakaplı Adam için. Öte yandan esas adamımız Mike ise bu işten sıvışma yolunda, yani onun için bir düşüş hikayesi…
Filmin yarısı striptiz sahneleriyle dolu, o yüzden gümbür gümbür akıyor film, dediğim gibi ana öyküye yaslanmadığı yerlerde bir hayli renkli. Bir yanda Paige (her yerinden masumiyet akıyor) Mike’ın aklını çeliyor ve onu yavaşça gece hayatından çekiyor… Tamam adamların hayatı matah değil ama Paige karakteri de artık gerçekçi durmuyor yani! Aşkın her şeye, yaptığın işe, kişiliğine, hayatına, kararlarına olan etkisinden pek hazzetmedim açıkçası bu filmde!
Maşallah filmin tüm erkek oyuncular inanılmaz başarılıydı, sanki doğuştan striptizciydi hepsi. Channing Tatum bir yana ama Matthew McConaughey yine döktürdü, hele de artık striptiz yapmıyorum dediği bir yerde! Filmin striptiz sahneleri ve koreografiler çok başarılıydı zaten, iki saat su gibi akıp gitti…
Sadece erkek hikayesiyle gitmeyeceğini düşünen Soderbergh araya adamı çeken kadın hikayesi koyarak akışı bozmuş, keşke Mike’ın yaşlanıp hala striptiz yaptığını görebilseydik! O zaman bu kadar adrenalin yayar mıydı ortalığa emin değilim ama hikayenin gidişatına bayağı taktım!
Soberbergh gerçi bu… Ama bu filminde keyifli olmaya, gerçekçi ve belgeselvari davranmaya son vermiş gibi. Zaten Meleklerin Payı’nda Ken Loach da mizah dozunu bir hayli yüksek tutmuş, bu da bana değişim rüzgarları hissettirdi!
Banu Bozdemir
twitter.com/BanuBozdemir