Popüler Sinema

Paylaş
Eleştiriler

Adana Altın Koza İzlenimleri

Adana Altın Koza İzlenimleri
Yazar: Fırat Sayıcı Bu yıl 11. kez Altın Koza için Adana’da bulundum.

Yine, dostlarla, yeni arkadaşlıklarla, iyi ve de kötü filmlerle, önemli etkinliklerle geçen bir festival daha geçirdik.  Günde ortalama 3 filmlik mesailerle yazın pasını/miskinliğini attık üzerimizden. Sinemaya doyduk diyemeyeceğim. Zira izlerken eziyet çektiğimiz filmlere de rast geldik. Maalesef…

 

Festivalde ulusal yarışmada yarışan filmlerin bazı filmlerin kötülüğüne dair yorumları okumuşsunuzdur. Bu eleştiriler özellikle “Beni Sen Anlat” ve “Firak” üzerinde haklı olarak yoğunlaştı. Kanal 7 ya da STV’de çok daha iyilerine rastladığımız ‘TV Filmi’ konsepti tanımını hak edecek bu filmlerin nasıl ön jüriden geçtiği hala muamma. Bunların yanı sıra, gişe için çekildiği Mars’tan baksanız bile anlaşılacak olan “Yağmur Kıyamet Çiçeği”nin de festivalde yarışması, seçilemeyen diğer filmlere büyük haksızlık.  Söz açılmışken ön jürinin açıklanmamış olması birçok film ekibi gibi biz sinema yazarlarını da rahatsız eden bir durum. Zira tartışmaya, eleştiriye ve iletişime imkan vermeyen bu durum biraz diktatörce geliyor bana. Ki kanımca, her festivalin her yıl ön jürisi değişmeli ve bu kamuoyuna açıklanmalıdır. Şeffaflık ve adalet tüm sinemacıların hakkıdır. Umarım ileriki yıllarda Altın Koza bu tavrından vazgeçer.

 

Filmlerin tümüne baktığımda beni en çok üzen iki nokta oldu. Tüm filmlerde, evet eksiksiz tüm filmlerde mantık hatalarını yakalamak üzüyor insanı. Gerek diyaloglarda gerek olay akışında rastladığımız mantıksız durumlar zaman zaman salonun kahkahalarla dolmasına sebep oldu. Salonda seyirciyle birlikte filmi izleyen yönetmenler umarım bu tepkileri doğru algılayıp filmlerinde revizeye giderler. İkinci üzücü nokta ise konuşma boşlukları… Yıl olmuş 2014, Türk sinemasının 100. Yılı kutlanıyor, ama hala konuşma boşlukları denen (Karşılıklı söylenen replikler arasındaki sessizlik) elzem öğenin nasıl kullanılması gerektiğini yönetmenlerimiz bilmiyor. Öyle ki bazı filmlerden bu konuşma boşluklarını çıkartsanız filmin süresi 10 dakika azalacak. 

 

Gelelim sonuçlara… Derviş Zaim’in “Balık” filminin hakkının yendiğini düşünenlerden biri olarak, “Toz Ruhu”nun aksakları bol bir film olduğunu düşünüyorum. Muhteşem karakterlerini maalesef ki düzgün bir hikayeye yedirememiş, giriş var ama gelişme ve sonuç yok. Arafta kalmış, ıskalanmış bir film “Toz Ruhu”. Tansu Biçer’in oyunculuğuna elbet lafım yok. “Neden Tarkovsky Olamıyorum?” filminde de döktürmüş. Aldığı ödülü sonuna dek hak etti. “Balık” Derviş Zaim’in en iyilerinden değil belki ama festivalde izlediğimiz filmler arasında sözünü en iyi aktaran, doyurucu, güçlü ve mesajları doğru kodlanmış bir filmdi. Yazık oldu. Üyesi olduğum SİYAD’ın “Yağmur Kıyamet Çiçeği” filmine vermesine gelen tepkilere maalesef ben de katılıyorum. Yanlış bir karar. 

 

Festivalin ödül töreni büyük aksaklıklarla geçti ne yazık ki. Mehmet Aslan’ın kötü sunumu, Şebnem Dönmez’in durumu kotarma çabalarıyla dans ederken, salondaki ses sorunu bardağı taşıran son damla oldu. 21 yıllık bir deneyime sahip böyle bir festivalin bu tarz acizliklere düşmemesi gerekirdi diye düşünüyorum. Ama bunun yanı sıra, kısa ve öz VTR’leri ve baymayan süresiyle akıcı bir kapanış töreniydi. Umarım bu yılki hatalardan ders çıkarılır ve önümüzdeki yıl çok daha güçlü bir Altın Koza’ya şahit oluruz. Çünkü Adana ve sinemamız bunu hak ediyor!

 

Fırat SAYICI

twitter.com/firatsayici

Etiketler: adana altın koza

YORUMLAR

Ziyaretçi Gönder

HABERLER

Melisa Uzunarslan'ın "Geçmiyor Günle...

Melisa Uzunarslan'ın "Geçmiyor Günle...

Yakup Tekintangaç'ın Yeni Kısa Filmi &quo...

Yakup Tekintangaç'ın Yeni Kısa Filmi &quo...

43. İstanbul Film Festivali 17-28 Nisan’...

43. İstanbul Film Festivali  17-28 Nisan’...

Gezinti

İletişim
Bize Yazın:


Gönder Max. 1000 karakter
Populer Sinema: #txt
Mesaj Gönder:
Gönder Max. 1000 karakter