Popüler Sinema
Okan Bayülgen Radyo Kuşu oldu!
| Üye: Drama Queen | Vega'dan Bu Sabahların Bir Anlamı Olmalı'yı dinlerken kafamda binbir düşünceyle yazıyorum yine. Her yazı yazdığımda müzik eşlik ediyor bana ve her müzik dinlediğimde olduğu gibi kafamın içindeki tilkilerin kuyruklarının hiç biri birbirine değmiyor yine. |
Vega'dan Hüsnü Arkan'a geçiyorum bu arada, Yağmurlar'ı dinliyorum, hem burdadakini hem dışarıdan geleni. Eskilere gidiyorum bir an. Hani hatırlar mısınız 1978'lerde radyo tiyatroları vardı. Ailecek radyolarımızın başına toplanırdık o dinleye dinleye ezberlediğimiz sesleri yeniden duymak için. Her akşam Arkası Yarınlar olurdu, gündüz vakitlerinde de Şimdiki Aklım Olsaydı'lar. Çocuklar için de ayrıca özel yayınlar vardı, sehpama (o zamanlar her oturma odasının tam orta yerinde ama tam ortasında, evin demirbaşı gibi olan sehpalar vardı) çöküp ders çalışırken bir yandan da kulağım radyodaki o seslerde olurdu. Şimdi de var artık yeni yeni bu radyo tiyatrolarından. TRT Radyosu'nun internet sitesinden takip edebilirsiniz. Pazar geceleri saat 01:15'te o eski Arkası Yarınlar şeklinde hikayeler yayımlanıyor dinleyicilere.
Ben, televizyondan biraz uzaklaştığımdan olmalı biraz daha radyo dinler oldum. Müzik dışında radyoya yapılmış programları seviyorum. Yıllar evvel Kent FM'de radyo programı yapmış olan Okan Bayülgen şimdi yeniden radyoya dönüş yaptı. Bu defa radyoda kitap okuyacak. Her programda ayrı bir yazarın kitabını okuyacak olan Bayülgen ayrıca bu ses kayıtlarını kendine ait blogu http://makinakafa.com/ 'da da bizlerle paylaşacak. Hatta ben bugün bu adresten dinledim Franz Kafka'nın Dönüşüm'ünü. Radyo Trafik'te (http://www.turkavizyon.com/radyo_trafik_canli_dinle.htm#.UU4hmxfxq50) Pazartesi, Salı, Çarşamba ve Perşembe geceleri saat 22:00 -24:00 arası kitap okuyacak. Özledim onu, sesini duymak iyi gelecek.
Çocuklar Duymasın Artık Fox'ta
Hürriyet yazarı Ynca Tokbaş'ın Cuma günü bir yazısı vardı. Başarılı kadınların kocaları, sevgilileri tarafından nedense başarılarının hazmedilememesi üzerine. Bu her işinde başarılı olan kadının başına gelen bir durum bence. Erkeklerde böyle bir hazımsızlık hali var. Eşleri hep bir adım arkalarında dursun istiyorlar. Öne geçtiklerini hissettikleri ya da gördükleri anda da karşı taarruza geçiyorlar. Küçümsemeyle yapıyorlar bunu ya da abartıp kaba kuvvet kullanmaya kadar vardırabiliyorlar işi. Karısının başarısıyla gurur duyanına az rastladım. Niyeyse biz kadınlar da bu durumu kanıksamışız. ''Erkekler böyle işte napalım, boşver sineye çek, napıcan bu saatten sonra canım'' modunda yaşıyoruz. Ve yemek yemek, su içmek kadar doğal bir durum olmuş bizler için. Sanki erkeğin kabası, karısını küçümseyeni esasmış, makbulmüş gibi. Belki de Çocuklar Duymasın'daki taş fırın ekmeği Haluk'u bu kadar sevmemizin, o dizinin tekrarlarıyla birlikte hangi kanala giderse gitsin delice sevilmesinin ve seyredilmesinin sebebi de budur. ''Böyle olması gerek'' durumu yani. Dizi yeniden çekiliyor şu sıralar ve yeni kanalı Fox'ta yayınlanacak. Ve biz de aslında hepimizin evinde o modelden zaten bir adet olan ''tür''ü izlemeye doyamayacağız! Yine ayıla bayıla seyredeceğiz ve yine Haluk'a güleceğiz. Evdeki ''Haluk''lara kükreyip ekrandakine gülmek de biraz bizim tuhaflığımız...
Galip Derviş Galip Geldi Mi?
Yazımı yazarken şu anda Kanal D'de Galip Derviş'in tekrarı veriliyor. Perşembe akşamı dizi yayındayken Twitter'daki yorumları takip ettim. Neredeyse her izleyen diziyi çok beğenmişti. Ben en başta kamera kalitesini beğenmedim. Kötü ışık, kötü kamera kullanılmıştı. Böyle olunca ben dizinin içine giremiyorum. Konu işleyişi, oyuncu seçimleri gayet iyi. Özellikle Engin Günaydın'la Algı Eke'nin enerjileri iyi tutmuş. Yabancı bir dizinin (Monk) Türk versiyonu olarak düşünüldüğünde her şey yerli yerinde gözüküyor. İlk bölüm beni sarıp sarmalamadı ama yine de farklı bir polisiye dizi özlemimiz olduğunu düşündüğümden yolunu açık görüyorum. Zaman ne gösterecek bakalım.
Drama Queen
twitter.com/yazmakiyigelir
