Popüler Sinema

Paylaş
Ekran

Karadayı'nın Küçük Nazif'i ve asi ruhlu Orhan'ı...

Karadayı'nın Küçük Nazif'i ve asi ruhlu Orhan'ı...
Üye: Drama Queen Film izlemek hayatımda önemli bir yer tutuyor. Küçüklüğümden beri bu hep böyle oldu.

80'li yıllarda henüz televizyonlar tek kanallı iken sabahları saat 10'da Pazar Sineması olurdu. O zaman herkesin evi kaloriferli değil tabii, bizim de sobalı ve televizyonlu olan küçük odamız gündüz oturma, gece de benim yatak odam olurdu. İşte Pazar sabahları da tam sinema filmi başlayacağı zaman televizyonu açar, tekrar sıcacık yatağıma girer, film bitmeden annemle babam uyanmasın diye dua ederdim. Film biter, annemler uyanır kahvaltı telaşına girilirdi ve ben tüm bu esnada peynire uzanırken az önce izlediğim filmdeki haşarı kız olurdum, zeytine uzanırken ''aklın nerde senin'' (kızgın anne sesi) cümlesiyle rüyamdan uyanırdım. Film izlerken ya da televizyondaki herhangi başka bir şeyi, kendimi orada düşünmek hoşuma giderdi.




Bu hayaller seanslarım esnasında en akıl sır erdiremediğim durumsa karşımda izlediğim oyuncuların nasıl olup da o kadar kameranın, kamera ekibinin, yönetmenin filan önünde rol yapabildikleriydi. Bunu hala anlamış değilim.



Geçen hafta Karadayı'daki küçük Nazif'i izlerken de yine aynı şeyi düşündüm. Diziyi izliyorsanız (ki şu anda da izliyorum) anlayacaksınız dediğimi, Nazif Kara'yla torunu Nazif'in mezarlıktaki sahnesinden bahsediyorum. Öyle bir rol kesti ki bizim ufaklık artık bu rolmüydü gerçekten mi ağladı, gerçekten mi duygulandı anlayamadık. Herkes küçük Nazif'i konuştu. Bazıları okulunu okur yetenek fukarasıdır, kimisi de küçük Nazif Ata Berk Mutlu gibi doğuştan yeteneklidir!



Karadayı'da diğer göz dolduran oyuncu da diziye üç bölüm önce askerden dönerek dahil olan Orhan karakteri. Karadayı hastası arkadaşlarımdan duyduğum ''ayy ne gıcık o Orhan, elime verseler boğarım onu'' gibi 'sevgi' dolu sözcüklerden sonra anladım ki hepimiz beğenmişiz Ulaş Tuna Astepe'yi! Astepe'nin oyunculuğu dikkat çekmeyecek gibi değil. Öyle ki gazete muhabirleri onunla röportaj yapmak için dizide ciddi şekilde gözükmeye başladığı ilk bölümden hemen sonra harekete geçmişler. Her kimle yapılırsa yapılsın röportajları okumak ayrı bir zevk benim için. Pazar Sabah'tan Sonat Bahar'ın Ulaş Tuna Astepe'yle yaptığı röportajdan da anlıyorum ki çok doğal, içi dışı bir arkadaş. Doğallığının yanında, İzmit'li oluşundan belki de, belki biraz da benim gibi kısa film sever oluşundan ve kısa filmcilere destek verilmesinden yana hareketle okul arkadaşlarının kısa filminde oynamasından (gerçi Zayiat filmi kısa başlayıp uzuna dönmüş) sevmişimdir onu. Yolu açık olsun...



Madem Karadayı'dan bahsediyoruz devam edelim. Kurgusuyla, ışık kullanımıyla, iyi oluşturulmuş oyuncu kastıyla, tempoyu hiç düşürmeden her bölümde çıtayı biraz daha yükseğe çıkartmasıyla, izlerken 'aile olmak gerçekte ne demek?' sorusunu ister istemez izleyicisine sordurtan Karadayı, işte tüm bu özelliklerinden dolayı kendini izlettirmesini bildi. Tek kötü yanı var, sizler ne düşünüyorsunuz bilemem ama bu benim fikrim, Karadayı'yı izlerken sanki biraz da Ezel izliyor gibi hissediyorum! Toygar Işıklı 20 Dakika'da yaptığı 'farklılığı' keşke biraz da Karadayı için yapsa!



O Bir İngiliz: Black Mirror...

 

Öyle üç dört sezon, onsekiz ondokuz bölüm süren bir dizi değil Black Mirror. İki sezon üçer bölümden oluşan mini bir dizi aslında. Her bölümde ayrı bir konunun kısa film tadında işlendiği dizi, her bölüm farklı yazar, farklı yönetmen ve oyunculara sahip. Genel konusu, hayatımızın artık her alanında kullandığımız, yaşamımızı kolaylaştıran ama bu olurken bir yandan da aslında hiç de fark ettirmeden bizi ele geçiren teknolojinin hayatlarımızı nasıl alt üst ettiği. İzlerken her bölümünden ayrı bir keyif aldım. Zamanın nasıl geçtiğini, bölümün sonuna nasıl geldiğimi anlamadım bile. Eğer son zamanlarda değişik bir şeyler izlemek istiyorsanız Black Mirror tam sizlik.

 

 

Drama Queen

 

twitter.com/yazmakiyigelir

 

Diğer yazıları için tıklayınız

 

YORUMLAR

Ziyaretçi Gönder

HABERLER

43. İSTANBUL FİLM FESTİVALİ ÖDÜLLERİ SAHİ...

43. İSTANBUL FİLM FESTİVALİ ÖDÜLLERİ SAHİ...

Gezinti

İletişim
Bize Yazın:


Gönder Max. 1000 karakter
Populer Sinema: #txt
Mesaj Gönder:
Gönder Max. 1000 karakter