Popüler Sinema

Paylaş
Ekran

Bir Nebil Özgentürk Belgeseli: Sanatımızın Hatıra Defteri CNN Türk'te

Bir Nebil Özgentürk Belgeseli: Sanatımızın Hatıra Defteri CNN Türk'te
Üye: Drama Queen ''Ali Özgentürk, en büyüğümüz. Sonra bir abi düşün, Finlandiya’dan kolunda Finli bir yenge ve iki tane Türkçe bilmeyen yeğenle geliyor. Bir başka abi, Alman rahibe bir kadınla geliyor, evlenmiş. Rengarenk bir aile. Adana’da portakal bahçeli bir evde, böyle tipler bir araya geliyor. Benden bir bok olacağı belliydi yani'' diyordu Nebil Özgentürk Ayşe Arman'a 2007 yılında verdiği röportajında.

''Bir Yudum İnsan'' belgesel programıyla tanıdık onu. Belgeselin, aslında ''doğru dil ve doğru biçimle'' anlatıldığında, sunulduğunda ''izlenebilir, sevilebilir'' bir tür olduğunu belki de onunla anladık. ''Ben hep belgesel izlerim'' yalanı onunla doğruya dönüştü, sıkıcı bulduğumuz bir türü sevdik, izler olduk. 



Özgentürk, uzun zamandır çalıştığı bir işiyle 1 Mart'tan itibaren CNN Türk ekranlarında bizimle buluşacak. Sanatımızın Hatıra Defteri belgeseli yakın tarihimizde ülkemizin kültür, sanat, edebiyat yaşamına damga vuran isimleri aynı çalışmada toplayan bir proje olmanın ötesine geçen ve toplamda 600 dakikayı aşan belgesel ve 250 sayfalık kitabı içeren bir çalışma. Pek çok ünlü sanatçının gönüllü performanslarıyla katkıda bulunduğu bu belgesel, Nebil Özgentürk'ün 2007 yılından beri üzerinde çalıştığı bir iş. 


Ülkemizin açığa çıkarılmamış ya da gözden kaçmış pek çok önemli olayını ortaya çıkartmak, bunları gözler önüne sermek istemiş Özgentürk. 600 dakikayı aşan belgeselin içinde kısa kısa anektotlarla, ünlü yönetmenlerin çektiği kısa filmlerle anlatılıyor hikayeler. Dönemin ünlü isimleri, şimdinin ünlülerine makyaj yapılarak canlandırılıyor. Ele aldığı konularla oldukça ses getireceğe benzeyen bu belgeselin daha çok kişi tarafından izlenmesi için 13 ünlü yönetmenden belgeseldeki her konu için kısa bir film çekmelerini istemiş Özgentürk. Bu isimler Şerif Gören, Metin Erksan, Halit Refiğ, Ali Özgentürk, Sinan Çetin, Yılmaz Erdoğan, Cem Yılmaz, Osman Sınav, Ömer Faruk Sorak, Mustafa Altıoklar, Zülfü Livaneli, Çağan Irmak, Rutkay Aziz... Rutkay Aziz, sinema yönetmeni değil ama tiyatro da temsil edilsin istediği için onu seçmiş Nebil Özgentürk. Sezen Aksu şarkı vermiş. Sonra Fazıl Say, Cumhuriyet’in kuruluşunun müziğini yapmış.  Ali Otyam, ilk film müzikçisinin oğlu, olağanüstü müzikleri varmış belgeselde. 



Ufak ufak tüyolar da vermek isterim belgeselde  bulunan anlatılarla ilgili olarak:

 

83 yılında Zülfü Livaneli Paris’te zor şartlarda yaşıyor. Uğur Mumcu onu ziyarete gidiyor, çok iyi arkadaşlar ve yeni yaptığı şarkıyı duyuyor, o sırada bestelemiş: "Yiğidim Aslanım Burada Yatıyor." Ve ağlamaya başlıyor. "Bu, bütün ölülerimize ağıt gibi, müthiş bir şarkı" diyor. Aradan 10 yıl geçiyor, 1993’te Uğur Mumcu öldürülüyor, cenazesinde 100 bin kişi, bu öyküyü bilmeden, hep bir ağızdan "Yiğidim Aslanım Burada Yatıyor"u söylüyor. Zülfü Livaneli’nin filmi, kendi ağıtının kehanetini yapan adamın filmi olmuş, 7 dakika. Filmde Güven Kıraç Uğur Mumcu, Emre Kınay da Zülfü Livaneli oluyor.




 

Diğer bir başka çarpıcı hikaye de şöyle:

 

Mustafa Altıoklar çekiyor bu öyküyü de. Meğer, infaz kanununda, 450-b, şöyle bir madde varmış: "Hamile kadınlar idam edilemez." 2001’e kadar yürürlükteymiş. Bir kadın var, Nehir Erdoğan oynadı, idam edilecek. Son anda hamile olduğu anlaşılıyor, idam erteleniyor, kadın çocuğunu doğuruyor, ondan sonra idam ediliyor. Bebeği beyaz kundakta, kendisi beyaz kefende... Avukatları Halil Ergün ve Aytaç Arman, savcıyı Ahmet Utlu, cezaevi müdürünü ise Sunay Akın oynadı. Biz bu belgeselde, 1967’ye kadar sokaklarda idam mahkumlarının infaz edildiğini de öğreneceğiz. Ankara’da Hergele Meydanı’nda, İstanbul’da Sultanahmet Meydanı’nda insanları asarlarmış. Ben bunları bilmiyordum örneğin. Bilmediğimiz daha ne gerçek yaşam hikayeleri var bu belgeselde, hepsini Özgentürk ve birlikte çalıştığı isimlerden hepbirlikte öğreneceğiz.



Sanatımızın Hatıra Defteri projesinde yakın tarihimizde derin izler bırakan sanat insanlarının yaşam öyküleri, Cihan Ünal ve Haluk Bilginer’in eşsiz seslendirmesi ile aktarılmış. Müziğini Can Atilla’nın yaptığı belgesel filmlere ek olarak; Halil Ergün’den Erkan Can’a, Beyazıt Öztürk’ten Meltem Cumbul’a, Demet Akbağ’dan Serra Yılmaz’a, Tarık Akan’dan Nefise Karatay’a, Güven Kıraç’tan Mustafa Alabora’ya, Ayşe Arman’dan Candan Erçetin’e kadar birbirinden değerli 24 oyuncu yakın tarihimizin sanatçı ve edebiyatçılarını oynadı. 



Ayşe Arman Denizkızı Eftalya olurken, Atilla İlhan'ı, tam bir İlhan hayranı olan Tarık Akan canlandırmış. Atilla İlhan'ın kasketi kafasına dar gelince Akan yanında getirdiği İlhan Selçuk kasketini kullanmış. Mustafa Alabora Yılmaz Güney, Tuğba Ünsal kendisi gibi bir zamanlar Maçka Palas Apartmanı'nda yaşayan, Abdülhak Hamid'in büyük aşkı Lüsyen'i, Meltem Cumbul Cahide Sonku'yu canlandırdı. Güven Kıraç Aziz Nesin oldu. Serra Yılmaz Fatma Aliye oldu.


Bu performanslardan alınan fotoğraflar ise ünlü karikatürist Kutlukhan Perker’in usta çizgileri ve birbirinden ilginç, bugüne kadar gün yüzüne çıkmamış 85 insan öyküsüyle zenginleştirilmiş.



Abdülhak Hamit Tarhan’dan Aşık Veysel’e, Cahide Sonku’dan, Müjdat Gezen’e, Neyzen Tevik’ten Orhan Pamuk’a, Münir Nurettin’den Halit Refiğ’e yakın tarihimizde kültür, sanat, edebiyat yaşamımıza zenginlik katan büyük üstatlara, kimi zaman hüzünlendiren, kimi zaman gülümseten sımsıcak öyküleriyle bir saygı duruşu niteliğinde olan Sanatımızın Hatıra Defteri’nde belgesel bölümlerinin aralarında gösterilmek üzere 24 kısa video film çekilmiş.



1920 - 2007 arasındaki resim, müzik, edebiyat, sinema ve plastik sanatlarda olup biten ilginç sanat hatıralarını kapsayan, Denizbank iştiraki Denizkültür imzasını da taşıyan bu yakın tarih bilinmeyenler belgeseli, 1 Mart akşamı saat 21:45'te CNN Türk ekranlarında olacak. Kaçırmamalı.

 

 

Drama Queen

 

twitter.com/yazmakiyigelir

 

Diğer yazıları için tıklayınız

YORUMLAR

Ziyaretçi Gönder

Gezinti

İletişim
Bize Yazın:


Gönder Max. 1000 karakter
Populer Sinema: #txt
Mesaj Gönder:
Gönder Max. 1000 karakter