Popüler Sinema

Adana’nın gelenekselleşen film festivali olan Adana Film Festivalinin (yani eski bilinen adıyla Altın Koza Film Festivali) 23.sü bu yıl düzenlendi. Adana’da bir hafta boyunca sinema şöleni yaşatan festival, 150’ye yakın yerli ve yabancı filmi izleyiciyle buluştururken, Türk sinemasının değerli isimlerini, yönetmenleri ve ünlü oyuncuları da bir hafta boyunca Adana’da konuk etti.

Ben de festivali son dört gününde takip edebilme şansı buldum. Seçkisiyle ve yarışma filmleriyle gerçekten de çok özenle hazırlanmış bir festivalle karşı karşıyaydık. Aslında son olarak geçirdiğimiz Ankara Uluslararası Film Festivaliyle 2015-2016 dönemi festival filmlerini tamamlamıştık ve bu yılki filmleri de merakla bekliyorduk. Çoğunu tabi sosyal medyada ve yurtdışına gittikleri festivallerden de duymaya başlamıştık. Ülkemizde de Adana Film Festivali ile bu yılın festival filmleri görücüye çıkmış oldu. Festivali övgü toplayan filmi Babamın Kanatları, Cannes’da adını duyuran Albüm, Derviş Zaim’in yeni filmi Rüya, Reha Erdem’in ilgiyle beklenen filmi Koca Dünya ve Irak’lı yönetmen Hiner Saleem’in Türk oyuncuları bir araya getirdiği Dar Elbise gibi merakla beklenen filmler hem festivalde yarıştı hem de izleyiciyle buluştu. Aynı zamanda I Daniel Blake gibi yabancı yapımlar da festivaldeydi.

TARIK AKAN UNUTULMADI

Festival bir yandan da geçtiğimiz günlerde kaybettiğimiz, Türk sinemasının büyük isimlerinden Tarık Akan’ı da unutmadı. Büyük sanatçı, festivalin açılış ve kapanış gecelerinde anılırken, bir yandan da Akan’ın rol aldığı Bizim Aile, Hababam Sınıfı ve Canım Kardeşim gibi filmler, festivalde özel gösterim olarak izleyiciyle yeniden buluştu. Ayrıca film gösterimleri öncesi, Akan için festival tarafından hazırlanan film de hep gösterildi.

FESTİVAL NASILDI?

Biraz da festival ortamından bahsedelim. Bir kere hiç zorlanmamıza mahal vermeyen bir festival ekibi vardı. Filmlere ve film yaratıcılarıyla buluşmamız konusunda biz sinema yazarlarına çok büyük kolaylıklar sağladılar. Konaklama konusunda da sıkıntı yoktu. Kısacası her şey kusursuz geçti. 

Yarışma filmlerinden sadece Albüm, Rüya, Dar Elbise ve daha önceden Nadide Hayat ve İftarlık Gazoz’u izleyebildim. 

Babamın Kanatları, kuşkusuz festivalde en çok övgüyü alan film oldu. İzleyiciden ve yazarlardan güzel geri dönüşler aldı. Menderes Samancılar ve Musap Ekici filmin dikkat çeken isimleri oldu. Festivalden de 7 ödülle ayrılan filmi izleyememenin üzüntüsü içindeyim, umarım en yakında zamandaki bir festivalde yakalayabilirim.

eha Erdem’in yeni filmi Koca Dünya, En İyi Film dâhil toplada 4 ödül aldı. Büyük övgü toplayan Koca Dünya’yı, salonun hınca hınç dolmasından dolayı takip edemedim, ama en yakın zamanda vizyon ya da başka festivallerde takip edebilme şansı bulurum inşallah.

Yönetmenliğini Güven Beklen’in üstlendiği “Mehmet Salih” için de iyi niyetli bir çalışma olduğu söyleniyor, o da merak ettiğim yapımlar arasında…

Şimdi biraz da izlediğim filmlerde bakalım;

RÜYA - 2016 / Yönetmen: DERVİŞ ZAİM / Puan: 5,5

İlk izlediğim film, yönetmenliğini Derviş Zaim’in üstlendiği “Rüya” oldu. “Rüya” Derviş Zaim’in dokuzuncu uzun metrajlı filmi. Mimari sanatını genç bir kadının gözünden anlatan Rüya filmi mesleğinin de etkisiyle geçmişte sıkışan, bir yandan da gençliğinin etkisiyle hayatta ilerleme gücü bulmaya çalışan mimar kızın hikâyesini anlatıyor.

Film, bir yandan güzel bir hikayeye sahip olurken, senaryosundaki absürtlüklerle seyirciyi yer yer güldürebiliyor. Bu da farklı duyguların aynı anda garip şekilde yaşanmasına ve biraz denge bozukluğuna sebebiyet vermiş. Ama Gizem Erdem, Enis Arıkan, Dilşad Bozyiğit ve Mehmet Ali Nuroğlu gibi oyuncular performanslarını çok iyi sergiliyorlar. Ayrıca filmde yer alan camii sahneleri de filme güzellik katan sahnelerden, değişik mimarideki camii yi görmek lazım…

ALBÜM - 2016 / Yönetmen: MEHMET CAN MERTOĞLU / Puan: 9,0

Cannes’dan Saraybosna’ya kadar bir çok yurtdışı festivalinden başarı ve öygüyle dönen “Albüm” de ilk Türkiye prömiyerini Adana Film Festivali’nde gerçekleştirdi. Genç yönetmen Mehmet Can Mertoğlu, ilk uzun metrajlı filminde oldukça başarılı. Filmin giriş sahnesinde biraz afallamış olsam da, film ilerleyen bölümlerde senaryosuyla ve Şebnem Bozoklu ile Murat Kılıç’ın performanslarıyla izleyiciyi alıp götürüyor. Özellikle tavus kuşu sahnesi filmin belki de en eğlenceli sahnesi. Film, Türkiye’de birçok festivalde de yer alacaktır eminim. Kasım ayında da vizyonda olacak. Festivallerde veya vizyonda filmi kaçırmamanızı öneririm. Vizyon zamanı filmi daha detaylı bir şekilde yazacağım, takip edebilirsiniz…

DAR ELBİSE - 2016 / Yönetmen: HINER SALEEM / Puan: 3,5

İran’lı yönetmen Hiner Saleem’in Türk oyuncularla çektiği yeni filmi “Dar Elbise” belki de en merak ettiğim filmdi. Çünkü fragmanını görünce beni çok heyecanlandıran bir yapım olmuştu. Film, Tuba Büyüküstün, Hazar Ergüçlü, Caner Cindoruk ve Canan Ergüder gibi yıldız bir kadroya sahip. Film biter bitmez yapılan söyleşide filme gerçekten çok büyük tepkiler geldi. “Dar Elbise” için şahsi bir yorum yapacak olursam benim fikrim şudur: Evet, film güzel bir hikayeye ve başarılı oyuncu kadrosunda güzel performanslara sahip. Ama filmin senaryosu gerçekten mantık hatalarıyla dolu. Ayrıca Gule ve Ako karakterlerinin aşk hikayesi de, inandırıcı olamamış. Doğru, Türkiye’de de kadına şiddet var, kadınları çoğu yerde göstermemeye çalışan zihniyete sahip insanlarımız da var. Ama Türkiye genel olarak bu kadar kapalı bir ülke değil. Keşke yönetmen biraz daha ülke içinde araştırma yapsaymış ve olanlardan ekleme yapsaymış, bir derece daha az tepki alabilirmiş. 

ZEYTİNLİKLER İÇİNDEN / ZEYTİN AĞAÇLARI ALTINDA (THROUGH THE OLIVE TREES) – 1994 / Yönetmen: ABBAS KIAROSTAMI / Puan: 4,0

Festival, yakın zamanda kaybettiğimiz İran’lı yönetmen Abbas Kiarostami’yi de unutmadı. “KIAROSTAMI İLE YOLCULUK” başlığı altındaki bölümde, unutulmaz yönetmenin filmografisinden özel bir seçki izleyiciyle buluştu. O filmler; “Rüzgâr Bizi Sürükleyecek”, “Kirazın Tadı”, “Yakın Plan”,“Zeytinlikler İçinden ” ve “10 Üzerinden On” idi. Zeytinlikler İçinden’in hikayesi, 1990 İran depremi sonrasında, Kuzey İran'da geçiyor. Filmde genel olarak sanat ve gerçek arasındaki ilişki, belki de en karmaşık haliyle izleyici karşısına çıkıyor. Film içinde bir film çekilme hikâyesine tanıklık ediyoruz. Ağır ağır giden bir hikâye ve çok fazla ağır geçen diyaloglar, günümüze belki de çok hitap edemiyor. Kimse Kiarostami’ye laf ettiğimi düşünmesin. Belki de benim algılayamadığım bir durum söz konusu filmde, bana hitap etmediğini düşünüyorum. 

FESTİVAL HAKKINDA NELER SÖYLEDİLER?

Sinema sanatçısı Gülsen Tuncer ve eşi Engin Ayça, festivalleri yalnız bırakmıyor. İkili festivalde birçok filme girip filmleri de yorumladı. Yine güzel bir festival geçirdiklerini dile getirdiler. Ayrıca sevecen halleriyle de herkesle birlikteydiler. Başarılı oyuncu Cansel Elçin de “Melekleri Taşıyan Adam” filminin özel gösterimi için festivaldeydi. Elçin, filmiyle yarışmada yer almadı, fakat festival izleyicisinden iyi dönüşler aldığını ve festivalde olmaktan dolayı mutlu olduğunu dile getirdi.

“Rüya” filmiyle festivalde yarışan yönetmen Derviş Zaim; “Daha önce de burada filmlerimiz oynadı. Önemli bir festival olduğunu düşünüyorum, Türkiye için. Daha da gelişti, gelişiyor ve gelişmeye de devam edeceğe benziyor. Yeni bir filmler festivalde, Adana seyircisiyle buluşmaktan dolayı mutluyum.” dedi. “Rüya” filminde rol alan başarılı oyuncu Dilşad Bozyiğit; “bu sene festivalin çok güzel bir seçkisi vardı. Ben de çok güzel filmler izledim. Ben izlediklerim ve bizim filmimiz de dahil yarışmacı olarak değerlendirmiyorum. Çok özel işler olduklarını biliyorum. Böyle bir dönemde Adana’ya festivale geldiğim için çok mutluyum.” dedi.

“Albüm” filminin yönetmeni Mehmet Can Mertoğlu; “Adana’da güzel reaksiyonlar aldık. Türk izleyici film hakkında neler düşünecek, merak ediyordu. Çok hoş yorumlar aldık filme dair. Adana’ya ilk defa geliyorum. Bu kadar köklü bir festivalde ilk gösterimi yaptığım için çok kıvanç duyuyorum.” dedi.  Filmin  başrol oyuncusu Şebnem Bozoklu; “Çok mutluyuz burada olduğumuz için, çünkü Adana Film Festivali artık geleneği olan ve en köklü festivallerimizden biri. Adana’da gerçekten sinemanın şehri ve bunu seyircisiyle hissettiriyor. Filmimizin söyleşisinde seyirciden gerçekten çok nefis sorular ve yorumlar duyduk. O kadar mutlu oldum ki, İstanbul’da çok sık bu kadar dâhil olan seyirciyle karşılaşamadığımız oluyor. Adana’nın seyircisi filme çok hâkimdi.” dedi. Yine “Albüm” filminin başrol oyuncularından Murat Kılıç; “Çok heyecanlıydık. Adana’da Türkiye’deki seyircinin filme olan tepkisini merak ediyorduk. Burası çok ilginçti. Yurtdışındaki reaksiyonlara benzer reaksiyonlar gösterdi Türk seyirci de.” dedi.

 “Koca Dünya” filminde rol alan başarılı oyuncu Ayta Sözeri; “İlk defa bir festivale katıldım. Sanat filmlerini bu kadar ciddi takip eden bir kitlenin olduğunu bilmiyordum. Filmimizin gösterinde salon tıklım tıklımdı. Söyleşide sorulan sorular çok ilginçti ve güzeldi. Festivalde sektörden insanların bir arada olması ve birçok şeyin paylaşılması çok güzel. Hatta burada bir arkadaşla tanıştık ve belgesel çekmeye karar verdik. Bunlar çok güzel şeyler.” dedi.

Festival ortamları gerçekten çok kıymetli oluyor ve kaçırmamak gerekiyor. Filmlerle ve yaratıcılarıyla buluşmak ve güzel insanlarla güzel bir ortamda bir araya gelmek çok güzel bir şey. İnşallah Adana’daki coşku, 24.festivalde de devam eder. Sırada Gezici ve Antalya Film Festivaller var, oralarda da görüşmek dileğiyle. 

Twitter.com/CarpeDiem_Dali