Popüler Sinema

Hatırlatayım, geçtiğimiz sezon “erkeklik muhabbeti” ile son bulmuştu. İrfan’ın Bilal’e “Senin erkekliğini aldım” sözleri dizinin sezon finalinde İrfan’ın sokakta iç çamaşırlarıyla koşuşturmasıyla gerçekleşen intikamla karşılık bulmuştu. Dizideki diyaloglar sezon sonunda “Önemli olan erkeklik değil çocukluğu kaybetmemektir” e dönüştürülerek (cinsiyetçi replikler üzerine yapılan eleştiriler son dakika çocukluk vurgusunda etkili oldu mu bilinmez), ilk sezonuna nokta konulmuştu. Bir şekilde “erkeklik” meselesinde darbe yiyen İrfan yeni bölümde intikamını İbrahim’in (Güven Murat Akpınar canlandırıyor) evleneceği kadına (Gülten) tecavüz ederek aldı. Dizinin ilk bölümünden bu yana maruz kalınan şiddetten, çocuklukta geçirilen travmalardan dolayı intikam alınması gerektiği hissi bende uyanırken, karakterler çoğunlukla “erkeklik” derdiyle, uğradıkları tecavüz üzerinden intikam hikayesini yürüttüler. Cinsiyetçi ve homofobi taşıyan “erkeklik söylemleri” diziyi yürütürken  yeni sezonun ilk bölümü de tecavüz üzerinden işlendi. 

Dizide tecavüz ile “elden alınan erkeklik”, sokakta iç çamaşırlarıyla dolaşırken intikama dönüşürken, iç çamaşırlı sokak macerasının intikamı da diğerinin “karısına tecavüz”le intikama evrildi. Kadın o tecavüzde nesne olmanın yanı sıra, erkeğin sahip olduğu şey, namusu olarak resmedildi. Bu nedenle kadının acısı ekrana yansıtıldığı kadar İbrahim üzerinden de acı ekrana getirildi. Erkeklik ispatının sürekli tecavüzlerle gerçekleştiği dizi, iyi kurgusu ve oyunculuklarına rağmen içerdiği mesajlarla yine bana derin bir “of” çektirdi. 

Ekstra notlar: 

-Dizinin yeni sezon ilk bölümü oyunculuklar üzerinden yıldızlı pekiyi aldı benden. İzleyici gözüyle bu yorumu yaptığımı belirtirken özellikle Berk Hakman ve Güven Murat Akpınar’ın sahnelerine hayran kaldığımı belirtmem gerekiyor. 

-İlk bölümü oyuncular ve teknik ekibin de katılımıyla gerçekleşen Suskunlar’ın sosyal medya galasında izledim. Sosyal Medya Galası ile ilgili eleştirimi de unutmadan yazayım, dizi başlamadan önce ekrana yansıtılan bir hashtag ve ekşi sözlük başlığı olmaması bir eksiklikti, galaya katılanların görüşleri belli bir başlık üzerinden online olarak da takip edilebilmeliydi. Yayın yapımcı firmadan alınan bant üzerinden izlendiği için ekrana dizi yayını anında da bir hashtag yansıtılmadı. 

Diziler Şimdilerde Sezen Aksu’yu Sömürüyor

Sezen Aksu müzikten ziyade şu sıralar dizi sektörünün en gözde ismi… Şimdiye kadar onlarca dizide Sezen Aksu şarkıları çalınmasının yanında,  Aksu’nun bazı şarkıları dizilere isim bile verdi (Uğur Polat ve Zuhal Olcay’lı Beni Unutma, Fox’ta hala süren Lale Devri ve Sezon finali derken sonu hazırlanan Bir Çocuk Sevdim ilk aklıma gelenler.) 

Bu sezon ise Adını Feriha Koydum – Emir’in Yolu dizisinin tanıtımları bile Sezen Aksu şarkısıyla yapılırken Aksu’nun Kayıp Şehir adlı diziye başlamadan bir şarkı verdiği gazetelerde yazıldı. Sudan Bıkmış Balıklar dizisinde El Gibi şarkısı söylenirken, Sultan dizisinin her bölümünde bir Sezen şarkısı dinleneceği açıklandı. Bu sırada adı geçmese de kullanılan müziklerde Sezen Aksu şarkılarını anımsatan diziler de var, Huzur Sokağı dizisinin müziklerinden biri fena halde Bir Çocuk Sevdim’in introsunu hatırlatıyor mesela… 

Özetle diziler, hikayeler, oyuncular değişiyor  değişmeyen müziklerdeki Sezen Aksu imzası… Bu “tesadüf”e iki açıdan yaklaşılabilir. Birincisi Sezen Aksu’nun yıllardır şarkılarını dinlettiği Türkiye halkını artık çok iyi tanıdığı ve bu coğrafyadan çıkacak her türlü hikayeye uygun bir Minik Serçe bulunabileceği, ikincisi ise dizilerin çoğunun birbirine benzer aşk hikayeleri üzerine kurulu olduğu Türkiye’de, Sezen Aksu’nun dokunaklı aşk şarkılarından daha iyi bir alternatif bulunamayacağı. Varın siz karar verin hangi perspektifin daha gerçekçi olduğuna… 

Gizem Merve Kaboğlu

twitter.com/gizemkaboglu

[email protected]