Popüler Sinema

Paylaş
Ekran

Muhteşem Yüzyıl, Türkiye’nin yarasına tuz dökecek mi?

Muhteşem Yüzyıl, Türkiye’nin yarasına tuz dökecek mi?
Üye: Gizem Merve Kaboğlu Ebu Suud Efendi karakteri malumunuz Tuncel Kurtiz’in usta oyunculuğuyla Muhteşem Yüzyıl’da ekrana gelmeye başladı. Sultan Süleyman’ın şeyhülislam titrini layık gördüğü Ebu Suud Efendi dizinin ilerleyen bölümlerinde eylemleriyle yalnız senaryoda değil, izleyici arasında hatta belki de siyasi arenada da tartışma yaratacak. Zira aynı isim Muhteşem Yüzyıl’dan önce Başbakan Erdoğan’ın demeçlerine konu olmuştu

 

 

Muhteşem Yüzyıl’dan önce Başbakan’ın demeçlerinde


Çok değil 2 yıl öncesine gidelim… Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Çorum’da yaptığı bir konuşmada* adını geçirdiği, Alevi vatandaşların ötekileştirilmesinde rol oynayan Ebu Suud Efendi o günlerde medyada genişçe yer almış “Başbakan nasıl onu model gösterir” diyerek fetvalarında nefret suçunu övdüğü belirtilen Efendi’ye dair yazılar günlerce köşe yazarlarını meşgul etmişti. 

 

 

“Ebu Suud Efendi’nin olumlu örneklenmesi Türkiye’nin zihinsel fay hattını tetikler”


Geçtiğim haftalarda Radikal Gazetesi’nden Ezgi Başaran’a röportaj veren antropolog CHP Bursa Milletvekili (Benim de ODTÜ’den hocam olur) Aykan Erdemir’in Erdoğan’ın Ebu Suud Efendi’ye dair açıklamaları üzerine yaptığı yorumu hatırlatmak istiyorum: “Alevilere karşı nefret söyleminin gelişmesinde Ebu Suud Efendi’nin payı büyüktür. (…)  Nasıl ki Yavuz Sultan Selim bu topraklarda Alevileri öldürmenin kaynaklarından biriyse, Ebu Suud da Alevileri ötekileştiren dini-siyasi çerçevenin mimarıdır. O bakımdan Ebu Suud Efendi’nin olumlu bir örnek olarak kullanılması Türkiye’nin zihinsel fay hattını tetiklemek, yarasına tuz dökmektir.”

 

Bakalım Muhteşem Yüzyıl bu kabuk tutmayan yaraya yeniden tuz dökemeye meyledecek, onu olumlu örnek olarak gösterecek mi? Yoksa Ebu Suud Efendi’nin tarihi değiştiren icraatları eleştirel gözle mi ekrana getirilecek, bir şeyhülislamın sözleri eleştirilmeye cesaret edilecek mi? Bir başka seçenek de “kurgu” örtüsünün altında hikayede yapılacak değişikliklerle Ebu Suud Efendi’nin malum icraatlarının yoksayılması tabii.  

 

Anladığınız üzere önümüzdeki haftalarda Muhteşem Yüzyıl yeni tartışmalara gebe… Hem de bu kez içine Başbakan’ın demeçlerini de alacak, Türkiye’nin bıçak sırtı meselelerinden birini deşecek yeni tartışmalara… 

 

*: Erdoğan ne demişti bir hatırlayalım: ''Millet olarak Çorum'la, Çorum'un yiğitliğiyle, mertliğiyle, gözü pekliğiyle her zaman gurur duyduk, nasıl ki Çorum bu topraklardan yetişmiş Akşemsettin Hazretleriyle, Ebusuud Efendi'yle, Koyunbaba'yla, İskilipli Atıf Hoca'yla gurur duyuyorsa, bizler de Çorum'la gurur duyuyoruz. Biz sizlerle gurur duyuyoruz.''

 

 

Emir’in Yolu, Leyla ile Mecnun’da alay edilen klişeyi tekrarladı


İki farklı türde dizidan bahis açtım, Emir’in Yolu izleyiciye damardan dram veren bir diziyken Leyla ile Mecnun adeta bünyelere komedi zerk eden bambaşka bir anlayışın ürünü. 

 

Gelelim iki diziden bir arada bahsetmemin nedenine… Emir’in Yolu dizisi (Artık Feriha’yı attı başından, her iki anlamda da…) bu hafta yeni konseptiyle ilk kez ekrana gelirken yeni eklenen karakterleriyle de dizi meraklılarını ekran başına oturttu. Dizinin sadık izleyicisi olmayan ben de yeni konsept merakıyla izleyenler arasındaydım. 

Asalı akil adam klişesi canlandı


Dizinin ilk dakikalarında Emir’in akıl almak için yanına gittiği ve intikam hikayesinde yol danıştığı “akil adam” tiplemesi (kim olduğunu ben çözemedim) adeta Leyla ile Mecnun’daki Arda’nın babasıydı. Elinde asasıyla “Bak evlat” tadında akıllar veren karakter, komedi dizisinde adeta sinema filmlerinin klişesi karton karakterlerini dürterek komedi unsuru yaratırken Emir’in Yolu’nda tüm ciddiyetiyle asaya yakınlaşan kamera bize bir klişenin daha yeniden canlandığının işaretini veriyordu.  

 

 

Bu hikayeyi kaç dizide izledik sayabildiniz mi? 

 

Dizide canlanan bir diğer klişe ise temelde yani intikam hikayesinde... Acı Hayat, Ihlamurlar Altında, Ezel gibi dizilerden alışık olduğumuz “intikam için düşmanın kardeşini ayartan karakter” hikayesi yeniden kaleme alınıyor Emir’in Yolu’nda. Emir’in adı Emre oluyor, masum Güneş ağabeyinin günahlarına ortak çıkarılarak Emir’in intikam hikayesinin başrolü haline geliyor. Hikayenin devamı belli… Buradan aşk çıkar, bu kez Feriha’nın yaptığı kimlik gizleme eylemi Emir’e yük olur. 

 

Özetle Emir’in yeni yolu da eskisinden farklı bir akıbet göstermiyor. Hazır Leyla ile Mecnun’a benzetmişken Emir’in Yolu hepten tür değiştirse bu kördüğümün komedisi daha dikkat çekici olabilir bence… Bir denenebilir, nasılsa dizi yap-boz tahtasına döndü.  

 

 

Gizem Merve Kaboğlu

 

twitter.com/gizemkaboglu

 

[email protected]

 

 

YORUMLAR

Ziyaretçi Gönder

RÖPORTAJLAR

Seda Aktaş: “Kitlesel fonlama, film üreti...

Seda Aktaş: “Kitlesel fonlama, film üreti...

Fırat Sayıcı

Cüneyt Karakuş: "Bu filmde ses rengi...

Cüneyt Karakuş: "Bu filmde ses rengi...

Fırat Sayıcı

Salvatore Schirmo: "İtalyan sineması...

Salvatore Schirmo: "İtalyan sineması...

Fırat Sayıcı

Gezinti

İletişim
Bize Yazın:


Gönder Max. 1000 karakter
Populer Sinema: #txt
Mesaj Gönder:
Gönder Max. 1000 karakter