Popüler Sinema

Bizim de saf, bir o kadar da sakar bir dedektifimiz oldu. Hikayesi Tolga Çevik’e ait “Sen kimsin” beyazperde’de…Aylar önce filmin setine konuk olduğumuzda Çevik ile heyecanını paylaşmıştık ve bize “galiba içimde öyle bir adam var, çok gülüyorum ona ben” demişti….Çevik şimdi o çok güldüğü içindeki Tekin’i bizlerle tanıştırıyor. Filmde sadece Tekin’le değil en az onun kadar eğlenceli olan  İsmail ağabey, Suzan, Pelin ve Adnan ile de tanışıyor, çok gülüyoruz. Kendine ait dünyasında hayalleri ile yaşayan aranan bir dedektif olmak isteyen Tekin ile hayat yoldaşı İsmal ağabey hikayesi  izleyenlere bol kahkaha vaat ediyor. Hem de tamamen tuhaflıklar, olur mu canım diyeceğimiz olaylar ve komik diyaloglarla… Aşırıya kaçmadan ve küfüre ihtiyaç duymadan… 

Ozan Açıktan’ın yönettiği filmde Tolga Çevik’e Köksal Engür, Pelin Körmükçü, Toprak Sergen ve Zeynep Özder eşlik ediyor… Biz de ekiple filmin galası öncesi bir araya geldik bize filmin neden bu kadar eğlenceli olduğunu kanıtlayan bir röportaja imza attık. Çünkü ekip gerçekten kendi arasında eğleniyor ve Çevik’in dediği gibi “biz bir araya gelip çay kahve içtik, o sırada olanları da filme aldık”… Buyurun sohbetimize….

ZEYNEP ÖZDER:

Zeynep Hanım siz filmle ilgili neler söylemek istersiniz? Bol aksiyon sahneleriyle dolu bir rolünüz var.

Yeni aksiyon yıldızı benim…(gülüyor) Ben çok mutluyum. Komedi yapmayı çok istiyordum. Benim de karakterim aslında komik değil ama bu projenin içinde olduğum ve bu ekiple çalıştığım için çok mutluyum. Her anımız çok keyifli geçti. Burada gördüğünüz hiçbir şey. Benim karakterim de aslında sert bir kız. Güçlü bir karakter. Kaçırılan kız. Kızımız  dedektifin bulduğu ve sonrasında keşke kurtarılmasaydım dediği bir maceranın içinde buluyor kendini. 

TOLGA ÇEVİK:

Tolga Bey hikayenin sahibi sizsiniz. Nereden çıktı “Sen Kimsin”?

Biz yazdık bir kere bundan emin olabilirsin…

Sonradan spekülasyon çıkmasın diyorsunuz… (gülüşmeler)

Yani bizim aklımızda sinema filmi yapma fikrimiz vardı. Nasıl bir hikaye, nasıl bir film olsun ona karar veremiyorduk. Nihayetinde Tekin karakteri ortaya çıktı. Tekin benim daha önce programda da oynamaktan çok zevk aldığım bir karakterdi.  Dedik ki bunun filmi olsun,  hem de çok daha dişi bir konu çıkarır hikaye olarak.  Dolayısıyla aslında çıkışı böyle oldu “Sen Kimsin” filminin.

Filmin seti de aynı oranda eğlenceli herhalde.

Zaten biz bir araya geldik, Çay, kahve içtik. Olanları da  filme aldık. Olay o yani.

Bol aksiyon sahneleri var filmde. Özellikle Tekin’in başına sakarlığından ötürü gelmeyen kalmıyor.

Şimdi şöyle bir şey var aslında komedi filmi ve aksiyon diyince “eyvah şimdi neler yaptılar” deniyor. Aslında filmde bir insanın başına gelemeyecek hiçbir şey yok.  Ama “vay anasını burada bunu nasıl böyle yaptılar” dedirtecek şeyler var. Aynı şey Zeynep için de geçerli. O aksiyon sahnelerinin yüzde sekseninde Zeynep de vardı. Çok enteresan ve zor bir iş yaptı hakikaten. İlk defa bu denli bir kaosun içine girdi. Zor bir işti ama ekip o kadar koordine olmuş bir şekilde çalıştı ki. Her zaman ilk önce oyuncunun güvenliği düşünüldü. Dolayısıyla o aksiyon sahneleri şu anda filmde gördüğünüz gibi eğlenceli birer sahne halini aldı.

Filmin çekimleri  nerede gerçekleşti? 

Onu Köksal abiye sormak lazım. Köksal abiye büyüklerden kalma arsalarda çektik, kira ödememek için. Şaka bir yana film İstanbul’da çekildi. Yabancı olmadığımız mekanlarda, her gün geçtiğimiz yolun bir alt sokağında, ötekinin berikisinde çektik...

Film biterken benim içimde ikincisi gelecekmiş gibi bir his uyandı, gelecek mi?

Allah Allah …Allah söyletiyor..

Açık bir sonla bitti ama film buna müsait.

Açık söyleyeyim ikincisinin de üçüncüsünün de hikayeleri var kafamda aslında ama amaç şu; herkes seyretsin ve herkes bizim kadar sevsin. Biz dünden razıyız devamını çekmeye. Bilmiyorum yanlış mı düşünüyorum ama…

PELİN KÖRMÜKÇÜ:

Pelin hanım Suzan karakterini canlandırıyorsunuz filmde? Suzan filmin kötü karakteri, siz senaryoyu okuduktan sonra nasıl şekillendirdiniz Suzan’ı?

Bir kere öncelikle şunu söylemek istiyorum ki böyle güzel bir projede yer almaktan son derece mutluyum. Çok güzel geçen bir set zamanımız vardı. Güzel bir işe katkıda bulunmaktan da ayrıca onurluyum. Suzan hırslı ve dominant bir kadın. Biraz sevimsiz gelebilir izleyiciye. Açıkçası bana da sevimsiz geldi ama bu güzel.  Benim Pelin Körmükçü olarak bugüne kadar canlandırdığım karakterlerin içinde değişik bir yeri var. Bana göre filmde en komik olmayan karakter diyebilirim. Biraz kaba tabirle gıcık denebilir, Bana öyle geldi ama çok severek oynadım çok isteyerek yer aldım rolümde…Umarım izleyiciler de beğenirler şansımız açık olsun.

KÖKSAL ENGÜR:

Köksal  bey filmde İsmail ağabey karakterini  canlandırıyorsunuz. Ben keşke herkesin öyle eğlenceli bir İsmail ağabey olsa diye izledim filmi açıkçası. 

Öyle mi ne güzel…Benim olsun istemezdim (gülüyor)

Bence çok eğlenceli bir karakter. Siz neler söylemek istersiniz İsmail abi karakteriyle ilgili?

İsmail ağabey; filmde Tekin’in babasının arkadaşı. İkisi de trafikte çalışıyorlar. Tekin’in babası ölmüş. İsmail ağabey de trafikten emekli olmuş. Tekin de ona emanet edilmiş gibi bir durum ve beraber dedektiflik işine başlıyorlar. Tekin ne kadar bu işi yapamayacaksa İsmail ağabey ondan daha çok yapamayacak durumda. Dolayısıyla filmin komedisi oradan doğuyor.

Peki senaryoyu okuduğunuzda sizde bıraktığı duygu ne oldu? 

Komik…Yani en azından kendim için söyleyeyim genellemek yanlış olur. Biz oyuncular senaryoyu okuduğumu zaman en azından kafamızda canlanmaz. Rolüme, diğer rollere bakarım, metinin edebi yönünü okur bakarım. Dün hep beraber ekip olarak izledik filmi hiç benim canlandıramayacağım bir şekilde acayip çok güzel bir film olmuş.  Müthiş bir film olmuş…

Filme gelsinler çünkü desem devamını siz getirseniz…

Pelin Körmükçü: Çünkü çok eğlencekler ve eğlenecekler

Köksal Engür: Çünkü Türkiye’nin gülmeye ihtiyacı var.

Tolga Çevik: Bence gelsinler, biz çok eğlendik. Bize güveniyorlarsa bugüne kadar güvendilerse en ufak bir şüpheleri olmasın çok eğlenecekler.

Röportaj: Merve Genç