Popüler Sinema

Paylaş

Prometheus

(8.6/10 toplam 81 izleyici)

Tekrar bilim-kurgu türüne dönüş yapan kült yönetmen Ridley Scott'ın önderliğinde Alien'ın köklerine yapılan bu yolculuk, hayatın başlangıcına dair araştırma yürüten bir ekibin evrenin en karanlık noktasında yaşadıkları maceralara odaklanıyor. Ekibin insanoğlunun geleceğini korumak adına girdiği bu savaş, her şeyin sonu olabilir...     YAPIM NOTLARI    Ridley Scott uzun zamandır sinemanın bilgisayar tabanlı görüntü yaratmak gibi ‘yeni hileleleri ve oyuncaklarıyla’ haşır neşir olsa da, kendisi aynı zamanda kendi tanımıyla ‘gerçek olan’ diye nitelendirdiği set çekimleriyle yaptığı filmlerle de meşhurdur. Aslında günümüzde epic janrda filmlerin çoğu CGI tabanlı olsa da, Prometheus ender bir yapıda: devasa bir bilim-kurgusal dünya çoğunluğu gerçek settler,  sahne donanımları ve oyuncularla veriliyor. Bu, inanılmaz etkileyici bir gerçeklik yarattığı gibi, bir set diğerinden daha da çarpıcı oluyor. Yapım ekibinden birinin de dediği üzere: “Ridley dünyadaki en muhteşem uzaylı alanını kurdu.”   Ekip ve oyuncular yapım amiri Arthur Max ve ekibinin üstün eforları karşısında hayran kalmışlardı. “Bu setlerde yürümenin etkisi hafife alınamaz” diyor Ellenberg. “Bir çok anlamda çok etkileyiciydi. Gerçek setlerde çekim yaptığınızda ufaklı tefekli birçok içgüdüsel durum oluşuyor. Herkes daha doğal ve organik davranıyor çünkü o gerçekliğin içinde oluyorsunuz. Tasarımın her bir ayrıntısı gerçek dünyadan referansla yapıldı, gerçek fikirlerle, gerçek olgularla. Bunların bazıları adeta çok ulvi tasarımlar, ama yine de bu dünyaya aitler. Ve insanları gerçekten ürpertip onlarla angaje olmak istiyorsanız, duygusal olarak da gerçek settler bunu yapabilmenin tek yolu.”    Yapım İngiltere Pinewood Studios’ta 5 ayrı sette gerçekleştirildi; bunlardan biri ünlü “007 Stage” (18.000 metre kare genişliğindeki, Avrupa’nın en büyük setlerinden biri). Stüdyoyu minimum alanlarla kullanaral, yapımcılar 16’dan fazla set ve 5 sahne kurdular; 007 Stage’in boyutunu da 3’te biri oranında büyüttüler. Çekimler 2010 Ağustos’unda başlasa da, ön hazırlıklar çok daha öncesinde başlatıldı.    Arthur Max yalnızca uzay gemileri ve araçlarını değil, gezegenin genel olarak alanını, manzarısını (orada bulunan yapılar ve araçlar da dahil) tasarladı. Prometheus gemisi için Max şöyle bir şey istedi “teknoloji harikası bir şey yapmak, galaksinin en ücra köşelerine gidebilecek dokuda teknolojiye sahip bir amiral gemisi yaratmak. Birçok NASA ve European Space Agency tasarımlarına göz attık ve bundan bir jenerasyon sonra, uzay yolculuğunun hangi elementleri içerebiliyor olacağını hayal ettik.”  Max sonrasında geminin iç mimarisi üzerine çalıştı ve bunun dış yapı üzerinde nasıl bir etkisi olabileceğini de.    Prometheus köprüsü özenle tasarlanmış, devasa ve mücevherimsi görünümde kaplamada bir yapı. Belki de Prometheus’taki en özenli sahnelerden biri Vickers’ yaşam alanları; bir uzay aracı kabininden çok Fifth Avenue’da lüks bir daireye benziyorlar. Boşluklar eski ve yeni tipte tasarım mobilyalarla doldurulmuş, bunların arasında bir Fazoili piyano, Swarovski avize ve her türlü tıbbi soruna robotic müdahale yapabilen  - ameliyat bile yapabilen - yüksek teknolojili bir medical unite görüyoruz. Filmin ana sahnelerinden birindeki tabut içinde gibi görünen kapsülümsü figürler, filmdeki aksiyon, korku ve gerilimin daha önce hiçbir filmde görmediğimiz bir örneğini öne sürüyor. “Orada olup biten, muhtemelen hayal edebileceğiniz en kötü şey” diyor Rapace.     Prometheus’un içinde bir laboratuvar -  ekibin araştırmalarına devam ettiği -; ekibin misyon için kıyafetlerini giydiği hazırlık odası; hiper-uyku barakaları (ekip keşifteyken David’in onları monitörden görüntülediği), yüksek teknolojiye sahip yemek güvertesi ve de gemi ekibine ait alanlar bulunuyor.    Max’in efsanevi setleri Pyramid’ de içeren bir alien gezegenini, içinde Juggernaut, ve Alien’dakine benzer bir gemi de olan içeriyor. Bir seri boş alanlar, koridorlar ve büyük alanları birbirine bağlayan tüneller, ve post-prodüksiyonda yapılan genişletmelerle, toplam alan neredeyse Empire State büyüklüğünde. O kadar büyük bir alan oldu ki, ekip zaman zaman yönünü bulamadı.   Dışarıda  Pinewood’un arkasında, Max ve ekibi Prometheus Garaj’ını yaptılar; geminin ana kısmını oluşturan 3 setten birisi. Bu devasa ser ekibin araçlarını da içeriyor. “Belirli bir yüzeyde gerçekten gidebilen araçlar yaratmak durumundaydık; engebeli ve kayalık alanlarda gidebilen” diyor Max. “Hem bu çevrede sürmeye elverişli endüstriyel yapıda, hem de futuristic bir karakteri olan araçlar yapmamız gerekiyordu.” Bu dayanıklı araçların yapımı 11 hafta sürdü.    Pinewood’da 15 hafta süren çekimleirn ardından tüm ekip İzlanda’ya, filmin zirve yaptığı sahneleri ve giriş bölümünü çekmeye gittiler. Hekla adlı kasabada, yapım ekibi efsanevi aksiyon ve gerilim sahnelerini çekti -  o esnada İzlanda’daki en büyük volkanik dağlardan biri de patlama tehtidi gösteriyordu. Diğer sahneler de görülmeye değer bir manzara olan Dettifoss şelalelerinde çekildi.    Bu denli zorlu koşullar altında çalışan yalnız Max değil, Scott’ın bir diğer beraber çalışmayı sevdiği Oscar sahibi kostüm tasarımcısı Janty Yates oldu.  “Ridley, izleyicinin çok iyi bildiği, şişirilmiş gibi duran NASA tarzında uzay kostümlerinden kaçınma konusunda çok kararlıydı.” diyor Yates. Her kostümün bir dış uzay giysisi, yapay kauçuktan bir iç giysisi ve  kask takabilecekleri bir bağı ile sırt çantası vardı. Scott hiçbir kör noktası olmayan, küresel bir kask istedi. Her bir kask üzerinde 9 adet çalışan video ekranı, ışık, ve çantanın içine yerleştirilmiş oksijen tüpü bulunuyor. Kaskın dış kısmı tam işlevsel bir fener görevi görüyor ve aynı zamanda verici ve kaydedicisi de olan HD bir kamera.    David’in gemideki kostümü insan kıyafetlerine uyumlu, fakat ince çizgilerle daha doğrusal  bir görünüm veriyor. Theron ipekten güzel bir tiftik kıyafet giyiyor; buz gümüşi renkte. “Vickers buz kraliçesi. Onu mümkün olduğunca heykelimsi bir görünüşte tutmak istedik.” diyor Yates.  Janty, Elba’ya yıllardır gemide olduğunu hissettiren boyalı gibi bir ceket veriyor. Marshall-Green, Holloway rolünde zamansız ve rahat bir his verir görünümde; ayağında parmak arası terlikleri ve Thai balıkçısı şortlarıyla.    Filmdeki yeni yaratıklar da Creature Effects ve Özel Makyaj Efektleri Neal Scanlan ve Prostetik Süpervizör Conor O’Sullivan’ın elinden çıkma.  “Bu iğrenç yaratıkları ve yaratıkların evrimini mantıklı ve biyolojik bir uyum içinde vermeye çalıştık,” diyor Scott.  Scanlan da şöyle ekliyor:  “Her bir yaratığın yaşam döngüsünin ayrı bir amacı var. Zenobiyoloji için Alien’dakinden  ill ada çok geriye gitmeyen ama benzer DNA’da yaratıklar düşündük. Ridley’nin referanslarının büyük çoğunluğu doğadan – bitkiler, sebzeler, deniz yaratıkları ve diğer hayvanlardan – ilhamla düşünülmüş. Hiçbiri yoktan bulunmuş değil.”   Prometheus Scott’ın dijital olarak çektiği ilk 3D filmi; yönetmen teknik zorlukları ve estetik fırsatlarıyla benimsiyor bunu. Scott ve Wolski, aksiyonu ve dar alanlardaki gerilim hissini arttırmak için bu teknolojilere başvuruyorlar, tabii destansı bir görünüm yakalamak için de.   Bu janra dönüş yaparken Ridley Scott yine hikaye anlatımında, hem görsel hem tematik olarak, sınırları zorluyor. Kendisinin de belirttiği gibi, hikaye yapısından oyuncu seçimine, setlerden kostümlere kadar herşeyde yeni bir hikaye anlatım türüne sonuna kadar var. Yeniden karşımıza bu türle çıkan yönetmen size korkudan koltuğa yapıştırırken, büyük resmi de asla kaçırmıyor. “Prometheus’u gördüğünüzde, tamamıyla beklenmedik bir şey deneyimlemiş olacaksınız,” diyor Scott.       


İzleyici 8.6
Prometheus
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10

YORUMLAR

Ziyaretçi Gönder

BENZER FİLMLER

The Platform

The Platform

The Platform İspanya / Gerilim,Bilimkurgu
Cin: Aşk Büyüsü

Cin: Aşk Büyüsü

Cin: Aşk Büyüsü Türkiye / Korku,Gerilim
Bird Box

Bird Box

Bird Box A.B.D. / Gerilim

Gezinti

İletişim
Bize Yazın:


Gönder Max. 1000 karakter
Populer Sinema: #txt
Mesaj Gönder:
Gönder Max. 1000 karakter