Popüler Sinema

Paylaş
Haberler

34. Ankara Film Festivali Başladı!

34. Ankara Film Festivali Başladı!

Dünya Kitle İletişimi Araştırma Vakfı tarafından düzenlenen, AB Türkiye

Delegasyonu, Ankara Büyükşehir Belediyesi ve Çankaya Belediyesi

tarafından desteklenen 34. Ankara Film Festivali Büyülü Fener

Sinemalarında düzenlenen Açılış Töreni ile başladı.

 

Sunuculuğunu Ünsal Ünlü’nün yaptığı, festival destekçilerine teşekkür

plaketlerinin takdimi ile başlayan törende, Onur Ödülleri ve Vakıf Özel

Ödülleri de sahiplerine verildi.

 

Dünya Kitle İletişimi Araştırma Vakfı Başkanı İrfan Demirkol festivale

destek veren kişi ve kurumlara teşekkür ederek, Ankara Büyükşehir

Belediyesi, Büyülü Fener Sinemaları ve Avrupa Birliği Delegasyonu

plaketlerini takdim etti.

 

Festivalin Ulusal Uzun Proje Geliştirme Desteği bu yıl yönetmen Elif

Nazlı Duru ve yapımcı Anna Maria Aslanoğlu’nun 100 TL adlı projesine

verildi. Elif Nazlı Duru 40 bin TL’lik ödülünü jüri üyesi Mehmet

Bahadır’dan aldı.

 

Onur Ödülleri; Aziz Nesin Emek Ödülü oyuncu Nur Sürer’e, Sanat Çınarı

Ödülü ressam ve akademisyen Mustafa Ayaz’a, Kitle İletişim Ödülü Dünya

Kitle İletişimi Araştırma Vakfı Yönetim Kurulu Üyeleri tarafından takdim

edildi.

 

Aziz Nesin Emek Ödülü’nü irfan Demirkol’dan alan Nur Sürer, Buradan

Mahmut Tali Öngören’e, saygılarımı sunarım. Mahmut Abimiz… Ben öyle

diyorum şaşırıyor genç oyuncular. Mesela Aziz Abi diyorum, Aziz Nesin

çıkıyor arkasından, bakıyorlar suratıma. Sette genç bir yönetmene

‘’Yaşar Abiyle şuradan çıktık’’ dedim. ‘’Yaşar Abi kim’’ dedi. Yaşar

Kemal. ‘’Arkadaşlar seti terk ediyorum şu anda’’ dedi. Çünkü ben

gerçekten çok şanslı bir oyuncuyum. 1979’da oyunculuğa başladıktan sonra

ülkenin sıkıntıları bizi yazarlarla, şairlerle, heykeltıraşlarla bir

araya getirdi -gerçi bu ülkenin sıkıntısı hiç bitmiyor da. Dolayısıyla,

12 Eylül sonrası Aziz Abiyle tanıştım. Sayısını hatırlayamadığım kadar

eylemlere gittik. Onun adına böyle bir ödül aldığım için gerçekten çok

heyecanlıyım ve mutluyum. O hayatını yüzlerce kitap, yoksul çocuklara

adadı. En son Sivas katliamından kurtulan bir adamdan söz ediyoruz. Aziz

Nesin’in belki sadece evlatları biliyor ama mezarı yok. Çünkü mezar

istememiş. Sadece çocuklar üzerinde gezinsin istemiş. Onun mezarı yok

ama onu bütün ülke tanıyor. Dünyada kitapları en çok çevrilmiş yazar

olarak üçüncü sırada. Ben çok mutlu oldum Aziz Abi adına bu ödülü

almaktan… Gerçekten çok teşekkür ediyorum sizlere… İyi ki bu mesleği

yapıyorum. Sürekli ne kadar çok çalışıyorsun diyorlar bana. Çünkü

çalışmayı çok seviyorum. Sürekli başka kadınları oynamak çok hoşuma

gidiyor. Bu ülkenin kadınlarını oynamak; acılı, dertli, öfkeli… Çok

güzel bir şey. İyi ki oyuncu olmuşum, ‘ diye konuştu.

 

Kitle İletişim Ödülü’nü İrfan Demirkol’dan alan Cahit Berkay, ‘Sansür ve

engellemeler.  Bunlar çok ortada gözüken şeyler ama gizli bir şey var,

engel var. Gizli bir otosansür var. O sansür dediğimiz şey fena halde

çalışıyor ki özgür sanat üretme anlamında baktığımız zaman sinemaya; o

sinemaya gönül vermiş, hayalini kurmuş ve hayallerini yaşayan insanın o

filmini kotarması, yapması zor hale geliyor… Şimdi televizyonlarda

filmler oynuyor ya -isimlerini söylemediğim kanallar, benim de başıma

geldi bu sene- oyuncuyu, senaryoyu, müziği seçiyorlar. Öyle bir müdahale

var ki bu sinemanın özgür ruhunu tamamen ortadan kaldırıyor. Buna boyun

eğmeyenlerin hepsini selamlıyorum’ dedi.

 

Sanat Çınarı Ödülü’nü Mustafa Ayaz adına kızı Nilay Ayaz aldı.

 

34. Ankara Film Festivali’nin Onur Ödülleri’ne ek olarak  verdiği  Vakıf

Özel Ödülleri iki ayrı alanda başarı göstermiş sanatçıya;  yönetmen

Burak Çevik ve oyuncu Merve Dizdar’a verildi.

 

Vakıf Özel Ödülü’nü Vakıf Yönetim Kurulu Üyeleri Nihan Gider Işıkman,

Ruken Öztürk ve Hacer Koç’tan alan Merve Dizdar, ‘Böyle güzel bir

sinemada böyle bir ödül almaktan ötürü çok mutluyum. Çünkü kendimi var

ettiğim bir yerde böyle bir ödül alıyorum. Çok iyi hissediyorum kendimi.

Bunun için çok teşekkür ederim. Ankara Film Festivali’ne çok teşekkür

ediyorum. Eskiden yani ben küçükken Ankara seyircisi bir sınavdır,

Ankara seyircisi zordur, oradan geçmek gerekir derlerdi tiyatroda,

sinemada. İnanılmaz bir şey bu. Çok önemli.  En sevdiğim şey burada

olmak, film festivallerinde beraber film izlemek. Bizim sektörümüz

eğlence sektörü gibi anlaşılsın istemiyorum. Çünkü gerçekten kendimi var

ettiğim bir yer burası. Burası ruhumun gıdası. Bence bütün buradaki

herkes için öyle. Sadece kafamız dağılsın diye yapmıyoruz bu işleri. O

yüzden ne olursa olsun, zor zamanlarımız da olsa iyi zamanlarımız da

olsa tek benim yaptığım şey çalışmak, üretmek, oynamaya devam etmek.

Çehov der ya bizi çalışmak kurtarır. Başka bir şey bilmiyorum. İyi ki

varsınız. Hepinize saygı duyuyorum. Bu ödülü aldığım için çok gurur

duyuyorum. Teşekkür ederim, ‘  diyerek sözlerini bitirdi.

YORUMLAR

Ziyaretçi Gönder

Gezinti

İletişim
Bize Yazın:


Gönder Max. 1000 karakter
Populer Sinema: #txt
Mesaj Gönder:
Gönder Max. 1000 karakter