Popüler Sinema
|
(5.0/10)
Üye: Murat Duygu
|
Yıldız olmayan genç oyuncu kadrosunun kendilerine verilen görevin altından kalkabildikleri film, orijinal romandaki aşk hikâyesine birebir sadık kaldığı gibi içine de zombi hikâyesini başarıyla yedirerek izleyicilere çok parlak olmasa da kötü olmayan eğlenceli bir seyirlik vadediyor. |
Pride and Prejudice and Zombies (Aşk ve Gurur ve Zombiler) filminin karşımıza çıkmasının müsebbibi öncelikle yönetmeni Burr Steers veya klasikleşmiş romanın yazarı Jane Austen değil, birçok kez orijinal haliyle de sinemaya uyarlanmış aşk öyküsüne zombileri ekleyerek “mash up” roman haline getiren Seth Grahame-Smith’ten başkası değil. Grahame-Smith’in yine aynı minvaldeki eseri Vampir Avcısı: Abraham Lincoln adlı eseri 2012 yılında Timur Bekmambetov yönetiminde sinemaya uyarlanmıştı. Bu sefer daha kendi çapında bir yönetmen ve oyuncu grubuyla girişilen uyarlama ise öncülü kadar gösterişli olmasa bile kesinlikle müsamere tadında değil.
Seth Grahame-Smith orijinal romanın hikâye ve kahramanlarını değiştirmeden eklediği Zombi istilası ögesi, kâğıt üzerinde eğlenceli bir unsurken eserin hiç değişikliğe uğratılmadan direk peliküle aktarımı beraberinde bazı sorunlar doğurmuş ne yazık ki. 19. Yüzyıl İngilteresi gotik dokusuyla korku türüne hiç yabancı değilken klasikleşmiş bir aşk hikâyesine Zombi türünü yedirmek filmin bazı anlarda absürtleşmesine neden olmuş. Ama tabi ki absürt bir romanın uyarlamasının da absürt olmaması beklenemez. Kameraya doğru yapılan ağır çekim yürüyüşler gibi şablonları kullanmaktan çekinmeyen yönetmen, yakın çekimlerde BBC draması gibi duran çerçeveyi uzaklaştırdığında iyi kadrajlar da yakalamayı başarmış.
Baştaki zombi istilasıyla ilgili bilgilendirme sekansı olmasa bilindik Aşk ve Gurur hikâyesi şeklinde başlayan film, ekonomik olarak refaha kavuşmak için zengin koca bulmak zorunda olan Bennet kızlarının hikâyesini anlatıyor. Film Beş kız kardeşten bıçağını nişan yüzüğüne değişmeyecek olanı Elizabeth (Lily James) ve baloda tanıştığı Albay Darcy (Sam Riley) arasındaki önce gönülsüzce başlayan yakınlaşmayı ve hemen ertesinde patlak veren zombi saldırısı sırasında Darcy’nin Elizabeth’in diğer kızlardan farklı olduğunu anlamasıyla duyduğu ilgiyi komik ve eğlenceli bir anlatımla seyirciye aktarmayı başarıyor.
Zombi istilasını ortaçağda veba yaşamış Avrupa halkına musallat ederek hem olaylara yabancı olmama (insandan insana bulaşan ölüm) durumu yaratan hem de sömürgeci yayılmanın eleştirisi şeklinde okunabilecek yorumuyla ortalamanın üzerinde bir izlek olabilen bir yapım Aşk ve Gurur ve Zombiler. Yıldız olmayan genç oyuncu kadrosunun kendilerine verilen görevin altından kalkabildikleri film, orijinal romandaki aşk hikâyesine birebir sadık kaldığı gibi içine de zombi hikâyesini başarıyla yedirerek izleyicilere çok parlak olmasa da kötü olmayan eğlenceli bir seyirlik vadediyor.
