(2.5/10)
Yazar: Furkan Erkan
|
Filmden çıkınca üstüne konuşulacak bir şeyi olmadığı, tutuk oyunculuklar,antipatik tiplemelerle dolu Sabit Kanca'nın ikinci filminin konusu azgın bir ev sahibi, zorlama bir kadın tipleme ve Turabi'nin (Survivour şampiyonu) yarattığı sığ bir kaçırma olayı etrafında gelişiyor. |
Aslında belli bir konu bütünlüğü de yok. Doğrusal bir çizgide ilerlemeyen skeç komedisi, kadını metalaştırma, abartılarak yapılan bel-altı espriler filmin akışını baltalıyor.
Bu film, gülüp eğlenme filmi değil bana göre.Hani bir elin parmağını geçmeyecek sayıda komik sahne olsa da eğlendirmiyor. Ortaokul veya lise çağındaki yaş grubunun hoşuna gidebilir.Tabi bu onları küçümsediğim anlamına gelmesin. Zira senaryo, bu yaş grubunun günlük hayatta birbirlerine kullandığı jargonu, sosyal medyada defalarca izlediği videoları içeren bir taslak üzerinde. Ayriyeten tahammül edemeyecek derecede çirkin sahneler ve havada uçuşan boş küfürlerde var.
Filmin hatrı sayılır olumlu tek yanıysa İsmail Baki'nin tipleme ve taklit konusundaki potansiyeli. Çok az çıkan Adnan Hoca ve pazarlamacı Dilaver Soksan biraz daha öne çıkartılsa komik olabilirmiş. Ama maalesef Rencide Porsuk gibi zorlama bir tipleme daha çok öne çıkartıldığı için buradaki mizah kabak tadı veriyor.
Açıkçası, üstünde uzun uzun tartışılacak,veya Türk sinemasında yeri nedir gibi konulara girmeyecek, çıtır çerez skeçlerden oluşan bir komedi filmi. Yakaladığı bir seyirci kitlesi de var ama kalite açısından ilkine göre yerlerde sürünüyor. İsmail Baki Tuncer'i severim, radyo ve TV şovlarındaki tiplemeleri ve taklitleri başarılı ama Sabit Kanca'yı dışarıda tutarsak, Rencide Porsuk gibi yavan ve zorlama tiplemeler, o çok beğenmediğimiz Recep İvedik mizahının kötü bir replikasından başka bir şey değil.
Furkan Erkan