Popüler Sinema

1816 yılının yazında gördüğü bir rüyadan etkilenen İngiliz yazar Mary Shelley tam ismiyle Frankenstein ya da Modern Prometheus adlı romanını kaleme almaya başlar. Eser yazar daha on dokuz yaşındayken 1819 yılının başında yayımlanır. Kitap aslında bir korku romanı değildir, modern çağa bir tepki ve toplumun dışına itilmiş bireylerin dramıdır. Frankenstein karakteri ise ilerleyen yıllarda sinema ve tiyatroda çok sık karşımıza çıkar. Sinema filmi ve televizyon dizisi olarak 34 kez çekilen Frankenstein ilk olarak sinemaya 1910 yılında 16 dakikalık bir film olarak uyarlanır. Onun bir canavar ve korku figürüne dönüşmesi ise 1931 yılında çekilmiş olan Frankenstein filmiyle başlar.

Canavar Gibi filminde ise Frankenstein karakteri karşımıza bir komedi unsuru olarak çıkıyor. Dr. Frankenstein’den etkilenerek hayatını ölüleri yeniden diriltmeye adayan araştırma görevlisi Onur, vurularak  yeni öldürülmüş olan dolandırıcı Gürbüz’ü diriltir ve bu olaydan sonra başlarına gelmeyen kalmaz.  Daha çok Azazil Düğüm, Deccal serisi ve Ammar 2 Cin İstilası gibi korku filmlerinden tanıdığımız Özgür Bakar’ın yönetmen koltuğunda oturduğu filmin oyuncu kadrosunda Şevket Çoruh, Ruhi Sarı, Bülent Çolak Ve Ayçin İnci yer alıyor. Şevket Çoruh’a ise ayrıca parantez açmak gerekiyor. 2006 yılından beri Arka Sokaklar dizisinde Komiser Mesut karakterini canlandıran oyuncu, bu süre zarfında farklı farklı roller aldığı sinema filmlerin de oynadığı için, Komiser Mesut karakterinin üzerine yapışmasını engellemiş görünüyor.  Oysa birçok oyuncu, uzun süre aynı karakteri oynadıktan sonra o rolden sıyrılamıyor. Şevket Çoruh ise bu konuda çok başarılı bir örnek teşkil ediyor.

Bu filmin ise, çok ciddi sorunları mevcut. Özellikle hikâye sağlam bir temele oturmuyor ve karakter derinliği hiç yok. Bunun yanı sıra komedi yapmak adı altında son kullanım tarihi geçmiş esprilerle seyirci güldürülmeye çalışılmış. Argo kullanımının yoğun olduğu filimde, 2018 yılında hala gaz çıkarma ve geğirme şakaları yapılıyor ve ne yazık ki çok az sahnede surat kaslarınız kımıldıyor. Bazı sahneler ise ilkokul piyesi düzeyinde kalmış. Finale doğru duygusallık katmak için çekilen sahneler olsa da, bu bölümlerde seyirciden karşılık bulamıyor. Bazı sahnelerde ise filmlere göndermeler yapılmış, fakat Eşkıya filmindeki, unutulmaz Cumali’nin ölüm sahnesine yapılan gönderme gereksiz olmuş.

Canavar Gibi filmi, içinde güzel mesajlarda barındırıyor. Din hocası kisvesi altında insanların dinsel inançlarını sömürenlere, cinci hoca tiplemesiyle güzel bir eleştiri getirilmiş. Bunun yanı sıra hayatta herkesin ikinci bir şansı hak ettiği vurgulanmış ve final mesajı da seyircinin kendini sorgulamasına fırsat veriyor.