Popüler Sinema

Paylaş
Eleştiriler

Bitmeyen Gece

Bitmeyen Gece
(4.0/10)
Yazar: Özgün Mert

Senaryosunu Irving Walker’ın kaleme aldığı, yönetmen koltuğunda ise Brad Baruh’un oturduğu Bitmeyen Gece filminin konusu kısaca şöyle: James, karısı, iki çocuğu ve onların yakın bir arkadaşıyla ormanın içersinde bir kulübe kiralar, ısınmak için karla kaplı ormanın içersinde odun arayan James baygın halde bir kadın bulur ve ona yardım ederek kulübeye götürür. Bu gizemli kadının akşam yemeğine kalmasıyla birlikte tuhaf olaylar başlar, artık hiçbir şey bu aile için eskisi gibi olmayacaktır.


Bazı filmler vardır, konusunu okuduğunuz zaman ne izleyeceğinizi tahmin edersiniz, bazı filmler de ise bu durum tam bir muammadır. Bitmeyen Gece’nin de üst paragrafta bahsettiğim gibi konusunu okuyunca korku filmi seyredeceğinizi anlıyorsunuz ama bunun ne tür bir korku filmi olduğunu tahmin edemiyorsunuz. Bir cinayet hikâyesi mi? Yoksa doğaüstü olaylara dayanan bir eser mi? Aslında Bitmeyen Gece açılışı 1961 yılında gecen bir olayla yapıyor ve burada karşımıza çıkan maske giymiş, insan mı yaratık mı olduğu belli olmayan mahlûkların bir kızı doğurttuğunu izliyoruz. Daha sonra ise günümüze flashforward yapılıyor ve bir ailenin yolculuğuna tanık oluyoruz. Burada ana karakterlerden birinin kanser olduğunu öğreniyoruz ve böylece korku filminin içersine duygusal olaylarda serpiştirilmiş oluyor. Bu aslında hikâyeye bir derinlikte katıyor. Filmin aslında en ilgi çekici yanı ise bundan sonra başlıyor. Bir televizyon programında, az evvel tanıdığımız ailenin annesinin bütün aileyi katlettiğini, baltalı anne unvanıyla tutuklandığını görüyoruz. Bu sayede filmin en başında neler izleyeceğimizi önceden görmüş oluyoruz. Böyle bir tarz denenerek güzel bir işe imza atılmış. Fakat filmin ilerleyen bölümlerinde de ters köşe oluyoruz ve yaşanan olayların televizyon programın da gösterildiği gibi olmadığına şahitlik ediyoruz.


Bitmeyen Gece filminde karların altında buldukları yabancıyı eve aldıktan sonraki yaklaşık on dakikalık bölüm izleyiciyi heyecanlandırıyor ve gerilimi iliklerine kadar hissettiriyor ama bu his ne yazık ki çok uzun sürmüyor, film bu bölümden sonra bir vahşet filmine dönüşüyor. Özellikle ikinci yarısı ise tamamen kan, şiddet ve gözyaşından ibaret. Ayrıca öldürülen karakterlerin başka yaratıklara dönüşmesi ve bu sayede yaratılmaya çalışılan korku unsurlarının, makyajlarının çok kötü oluşu korku hislerini ortadan kaldırıyor. Cast seçiminde ise Leslie Bison karakterini canlandıran Barbara Crampton, tipiyle ve soğuk bakışlarıyla rolüne tam oturmuş, sırf Crampton’a bakmak bile insanı ürpertiyor. Filmin sonlarına doğru ise annenin kızını katlettiği sahnede, ölen yavrunun çocukluk fotoğraflarının gösterilmesiyle duygusal bir geçiş yaşatılıyor.


Bitmeyen Gece’nin belki de en güzel yanı insanlığa, gözün gördüğünün her zaman gerçeği göstermediğini hatırlatması. Filmi izleyen veya izleyecek olan seyirciler, yan komşunun olaylara tanıklık ettiği bölümde, anlatmak istediğimi görecekler. Sonuç olarak amacınız sadece korku duygusu yaşamak ve bu korkunun salgılattığı adrenalini hissetmekse, film bu konuda başarısız değil lakin bu duyguları hissederken mantıksal bir temel arıyorsanız Bitmeyen Gece sizin içinde bitmez.

YORUMLAR

Ziyaretçi Gönder

Gezinti

İletişim
Bize Yazın:


Gönder Max. 1000 karakter
Populer Sinema: #txt
Mesaj Gönder:
Gönder Max. 1000 karakter