Popüler Sinema

Paylaş
Ekran

Merhaba Hayat, Merhaba Private Practice

Merhaba Hayat, Merhaba Private Practice
Üye: Drama Queen Bu sezon bir çakma dizimiz daha oldu, Merhaba Hayat. Daha önce Okan Bayülgen tarafından canlandırılan ama tutmayan, şimdilerde ‘’bu rol en ütopik hayalimdi’’ diyen has oyuncu Haluk Bilginer’in bir dadıyı canlandırdığı, Mrs.Doubtfire çakması Hayatımın Rolü’ne daha tam alışamamışken, bu akşam 8 Ekim Pazartesi tarihi itibariyle, Amerikan versiyonu Private Practice olan, yeni adıyla Merhaba Hayat’a merhaba dedik.

 

Özel bir klinikte geçen, işlerinde başarılı olan doktorların özel yaşantılarındaki sorunlarını, aşklarını, şehir insanlarının kendi içlerindeki, bence gereksiz, fazlaca kendini önemseyen bir hareket olarak gördüğüm gelgitlerini konu alan, tüm bunlar olurken hastalarıyla olan ilişkilerine de tanık olduğumuz dizinin tutup tutmayacağına daha ilk bölümden karar vermek güç tabii. Ama, Doktorlar dizisinden sonra, doğrusunu söylemem gerekirse eğer, dizilerin tutup tutmayacağı konusunda tam tespitler yapamadığımı gördüm.

 

Beğendiğim diziler yayından kalkıyor ne hikmetse, örnekse bkz: İbreti Ailem:) ‘’Bu ne beee, tutmaz bu dizi tutmaz’’ dediklerim de nasıl bir şom ağızlıysam artık tutuyor:) Falcı olsam, rüyaların tersi çıkar tezi gibi ben de falına baktıklarıma ‘’bakıyorum bak tamam ama sen tersini düşün’’ diye eklemem gerekecekmiş demek ki. Denk getiremediğim tespitlerim sadece dizilerle sınırlı olsun temennisiyle birlikte Merhaba Hayat için de ‘’tutmaz’’ demek istiyorum ki ‘’tutsun’’:)

 

 

Merhaba Hayat’ta, dizinin adı gibi hayata tekrar merhaba diyen bir isim var başrolde; Vahide Gördüm. Sarı saçlar çok yakışmış, kendisine ayrı bir hava katmış. Eşinden ayrılmış ve yepyeni bir yaşam kurmak için yola çıkmış olan Doktor Deniz rolünü başarıyla canlandırıyor Vahide Gördüm. Yine, kendinden emin, ne yapmak istediğini bilen, zorluklar karşısında yılmayan kadın rolünü üstlenecek sanmıştım, yanılmışım. Adını Feriha Koydum, Annem ve Bir İstanbul Masalı’nda bu böyleydi. Ben ‘’kendine aşırı güvenen, ben her şeyi bilirim, her şeyin üstesinden gelirim pozundaki kadın’’ rollerinden hoşlanmıyorum. Tamam güçlüyüz, tamam tuttuk mu kopartırız, diziler de bunu pompalıyor zaten ya biz yaparız, ederiz filan’’ da, ciddiye binince o kadar da kolay değil kadının işi. Öyle kadın modelini hepimiz istiyoruz, ağzımızın suyu akıyor kadınlar olarak hepimizin o Aliye kıvamlı hatunları izlerken ama, öyle bir kadın modeli yok aslında. Ya da var da ben göremiyorum. Doktor Deniz’i böyle olmadığı için sevdim. Diğer rollerinden farklı bir karakteri canlandırıyor olması hoşuma gitti. Tek isteği bir çocuk sahibi olmak olan Deniz, boşandıktan sonraki bocalama durumunu iyi yansıtıyor bence. Diğer başrol de, Deniz’in Tıp Fakültesi’nden arkadaşı ve aynı zamanda eski sevgilisi Sinan’ı canlandıran Yetkin Dikinciler’in. Çıplak Gerçek’te komserdi, şimdi doktor olmuş. Çok eskiden beri takip ettiğim iyi bir oyuncu. Sesi beni benden alır. Rahmetli Müşfik Kenter’den sonra sesini şiire en çok yakıştırdığım mavi gözlü dev:) Yazımın bu kısmında, Yetkin Dikinciler’in 2007’de oynadığı ve Nazım Hikmet’i canlandırdığı Mavi Gözlü Dev filmine gönderme yaptım:)

 

 

Dizi, Deniz ve Sinan’ın bir markette karşılaşmasıyla başlıyor ve Sinan’ın doktorları tek tek anlatırken bize gösterilen sahnelerle bizim de tanışma şerefine erdiğimiz kısımla devam ediyor. Gözüme değen, dikkatimi çeken şeyler, hep en başta ışık ve renk olayı oluyor. Sıcacık renkler karşılıyor bizi. Danışmada çalışan kızımız, 1985 ile 1989 yılları arasında Bruce Willis ve Cybill Shepherd’ın oynadığı Ay Işığı dizisindeki kıvırcık saçlı, koca gözlü, koca ağızlı, hafiften aptalsak kızımız Topesto’ya benziyor. Sonra tatlı Keremcem çekiyor dikkatimi:) Ve kafasındaki ameliyat bonesi. Çok yakışmış:) Diğer doktor arkadaşlar da tanıdık, e başka dizilerden tanıdık tabii:) Barış Kılıç, Adını Feriha Koydum’dan yolu bu yana düşmüş. Ozan Osmanpaşaoğlu, Aşk Yakar’da oynamıştı birkaç yıl evvel. Muhteşem Yüzyıl’da Mahidevran’ın yardımcısı da var dizide, Nihan Büyükağaç. Fatmagül’ün Suçu Ne’den Seda Güven var. Daha sonra da Doktorlar’da da Zenan doktor olan Melike Güner yine aynı isimle karşımıza çıkacak. Burada sanırım hoş bir espri yapmak istemişler, hani işte Zenan doktor çalıştığı hastaneden bu hastaneye transfer olmuş:) Deniz’in annesi rolünde de, her rolü ama her rolü çok iyi oynayan Yıldız Kültür var.

 

 

Ben, içinde ‘’doktor’’ olan hiçbir şeyi sevmediğimden Doktorlar dizisinden de hiç hoşlanmamıştım. Gerçi tek sebep bu değildi tabii, Doktorlar bana çok ütopik gelmişti. Yani benim bildiğim ve gördüğüm doktor arkadaşlar hiç bu dizideki gibi değildi:) İşte bu yüzden ve devşirme yani ben bu terimi kullanıyorum uyarlama dizlerden pek haz etmediğimden, Merhaba Hayat da benim için ‘’Güle Güle Doktorcuklar’’ olur diye düşünmüştüm ama hiç öyle olmadı! Son zamanlarda çok yanılıyorum ben çok:)

 

Merhaba Hayat’ta en beğendiğim, en dikkatimi çeken isim Yasemin Sanino oldu. Deniz’in eski eşini canlandırıyor. Hem canlandırdığı karakter çok şeker, hem de kendisi role o kadar uyum sağlamış ki, izlerken ‘’oynamadığını’’düşünüyor insan.

 

 

Oyuncu kadrosu, konunun işlenişi, abartısız oyunculuk ve tüm bunların yanında işin içine ağdasız duygusallıkla birlikte esprili sahnelerin de eklenmesiyle Merhaba Hayat iyi bir dizi olmuş. Ha bu arada, Yer Gök Aşk’ta doğum kliniğindeki doktor burada da çıkıyor karşımıza:) Güzeldi. Tüm doktor arkadaşların Deniz’in evinde toplandıkları akşam yemeğinde de Deniz’in ‘’klinikte günde en az 3 doğum olsun’’ esprisi hoştu. Keremcem’in de kandırdığı kızlardan yediği tokat sahneleri, bana Hayat Devam Ediyor (ben dayak devam ediyor taktım adını)’dan sirayet etmiş olmalı hissini vermekle birlikte beni güldürüyor.

 

Uzatmadan: Hoş geldin Merhaba Hayat:)

 

Drama Queen

YORUMLAR

Ziyaretçi Gönder

Gezinti

İletişim
Bize Yazın:


Gönder Max. 1000 karakter
Populer Sinema: #txt
Mesaj Gönder:
Gönder Max. 1000 karakter