Popüler Sinema

Kışın en keyifli yanı bana göre, işten eve döndüğümde, günün koşuşturmasının evde de devamından sonra çayımı demleyip televizyonun karşısına geçmek, gecenin sonraki saatlerinde de kitabımı okuyarak uykuya dalmak.

İşte hafta içindeki yorgunluğumu atarken çayımla birlikte bana eşlik eden bir isim var artık; Yeşim Salkım. Cine 5 ekranlarından her akşam 21:45’te bizlere seslenen Salkım, Hayata Şans Ver adlı programı sunuyor. 15 Ekim’de başlayan Hayata Şans Ver, Yeşim Salkım’ın ilk birkaç bölümdeki acemiliğinin sona ermesinden  sonra tam olarak ‘oturdu’ ve özenle seçilen konuklar sayesinde de renklendi. Son birkaç bölümdür özellikle Salkım’ın hoş sohbetiyle birlikte eskiye oranla daha iyi, daha zevkle izlenir oldu. Konu ve konuk seçimlerini çok iyi bulduğum program cidden son zamanlarda en keyifle izlediğim, takip ettiğim işlerin başında geliyor. Özellikle, halk arasında pek bilinmeyen hastalıklara sahip kişileri ya da bu hastalıklara sahip çocukların ailelerinin yaşadıkları zorlukları, engelli olup hayata sımsıkı tutunmuş, çabalayan, ‘ben de varım ve ben de başarıyorum’ diyen insanları, yaşam öykülerini, onların sorunlarını, azimle sorunların üstesinden gelişlerini konu alıyor. Sosyal sorumluluk projelerini  konu edinen ve bu yolda uğraş veren gönüllü vatandaşlarımızı stüdyosunda ağırlayan, ‘bizim sormak istediklerimizi ya da duymak istediklerimizi’ bizim yerimize konuklarına sorular şeklinde yönelten cidden ‘iyi’ program Hayata Şans Ver. Yalnız şunu belirtmeliyim ki; Yeşim Salkım programı çok büyük bir ustalıkla alıp götürüyor, gelen konuklarla stüdyoda değil de evindeymiş, çay sohbeti yapıyormuş gibi yaklaşıyor ve çok samimi bir görüntü sergiliyor. Belki de bu yüzden, programın her gün 13:40’taki tekrarını yine aynı zevkle izliyorum.

Hafta içi bu seyirde devam ederken haftanın yorgunluğunu üzerimden atabilmek için hafta sonlarında da kendime özel kürler uygularım. Sevdiğim program kürleri. Güzel bir kahvaltı sonrasında sevdiğim belli bazı programlarımı izlerim. Bunların en başında da, hem sinema seven, izleyen, takip eden biri olan bana tamamen hitap etmesi hem de içeriği düzgün, verimli, kaliteli tek program olması sebebiyle ‘’mutlaka izlenmesi gerekli programlar’’ listemde olan Cinemania gelir. Cumartesi günleri sabah saat 9’da Ömür Gedik’in sunumuyla başlayan program sinema gündemini takip eden özgün ve kaliteli içeriğiyle sinema severlere hitap etmekte. Sabahın erken saatlerinde oluşuna rağmen çevremde pek çok arkadaşımdan aldığım donelere göre Cinemania oldukça seviliyor ve izleniyor. Önce TV 8’de yayın hayatına başlayan, daha sonra Kanal D’ye geçen Cinemania, 10 yıldır ekranlardaki yerini koruyor. Benim özellikle bu tür programlarda dikkat ettiğim konuların başında gelen konukların seçimi ve onlara sorulacak soruların çeşitlilik içermesi, herkesin sorduğu sorular gibi değil de daha gündemi takip eden, daha zekice olması gibi ayrıntılar Ömür Gedik’in ve tabii ki program arkasında görev yapanların yardımıyla da daha izlenir hale geliyor. Özellikle de Gedik’in ‘şu klasik entel söylemlerden uzak’ sunumuyla anlaşılır dilde oluşu, allanıp pullanmadan sade sorularla bezeli  olması programı daha da izlenir bir şekle sokuyor. Sinemanın önde gelen isimlerini programda ağırlamasıyla birlikte bizim de iyi vakit geçirmemize, sinemayla ilgili en son haberleri ve sinema oyuncuları, yönetmen ve senaristlerle yapılan söyleşileriyle gündemden haberdar olmamızı sağlayan Cinemania hep var olsun istiyorum.

Drama Queen

twitter.com/yazmakiyigelir