Popüler Sinema

Her gün e2 kanalında Martha Stewart Show var. İzleyenler bilirler, Martha kendi programında yemekler yapıyor, ev dekorasyonuyla ilgili bilgiler paylaşıyor, el sanatları ve bahçe dekorasyonu hakkında detaylar veriyor, ağırladığı konuklarına yemekler yaptırıyor. Gün içinde tekrarlarının da verildiği bu eğlence ve bilgi dolu program hem bizde hem de kendi ülkesinde çok izleniyor. Özellikle kadın erkek ayırmadan yetişkinlere ve aynı zamanda çocuklara da ait faydalı bilgiler sunmasından dolayı sadece şov programı değil aynı anda ‘gerekli bilgi’ programı da. Yani ‘eğlendirirken öğretiyor da’.

Bizde de Martha tarzı program yapan Derya Baykal ve Melek Baykal var. Tesadüfe bakın ki soy adlarının da bir olduğu bu iki sanatçımız (aynı zamanda çok da iyi arkadaşlar), Melek hanımın Star’da, Derya hanımın da Kanaltürk’te yaptıkları iş cidden iyi bir izleyici kitlesine sahip. Derya hanımın daha küçük bir alanda seyircisiz gerçekleştirdiği programında, evde olan malzemelerden basit ama yararlı, kullanışlı eşyalar, kolay, pratik yemekler yapılıyor. Hayata ait, yaşamı kolay kılan bilgiler veriliyor. Sağlıkla, modayla ilgili bilgilere yer veriliyor. Derya Baykal’ın sıcak, içten, samimi ve titiz sunumuyla Derya'nın Dünyası  bize iyi bir gün geçirtiyor.

Melek Baykal’ın Star’da öğleden önce yayında olan Melek adlı programı Derya'nın Dünyası’nı andırsa da daha çok Martha Stewart Show’a benziyor. Stüdyoda izleyicinin de programa katıldığı Melek’te kadro Melek hanımla birlikte, yemekleri yapan Ferhat Bora, modadan haberler veren Tülin Şahin, evlerdeki temizliğe ait ip uçlarını bizlerle paylaşan Erkan Şamcı’yla renkleniyor. Belirli günlerde ünlü konukların gelişiyle program daha da şenleniyor. Diyetisyenlerin ve doktorların da Melek’e dahil olduğu bazı günlerde sağlıkla, diyetle ilgili güzel bilgiler de veriliyor. Özellikle Erkan Şamcı’nın , kötü ve cidden pis evlere yaptığı baskınlar, bu baskınlar sonucunda evlerin nefes alan yaşam alanlarına dönüşlerinin yer aldığı kısımlar ve Şamcı’nın hijyen üzerine olan önerileri ilginç ve ilgi çekici olan kısımlar. Fakat ne var ki tüm bu hareketli, eğlenceli durumlara rağmen Melek Baykal’da ‘programa dahil olamama’ durumunu görüyorum. En baştan beri gözlemlediğim bu hal, izlerken beni rahatsız ediyor. Hani olur ya bazen, hepimiz yaşamışızdır illa ki, bedenin orada olup aklın başka tarafta oluş hali, Melek Baykal’da olan şey de bu. Konuklarla sohbet ederken de, stüdyodaki seyirciyle iletişimdeyken de aklı başka yerlerde. Programın akışını takip edebilmek, olan biteni kaçırmamak, her yapılan aktiviteyi takipte kalmak ve tabii zamanı da iyi kullanmak açısından tüm bunları farkında olmadan yapıyor olabilir. Ama bizler bu yanda, karşıdan manzaraya bakarken ne yazık ki programa dahil olamıyoruz. Konsept olarak Martha’nın eğlence programının örnek alındığını düşünmekle birlikte Melek’in de, karşılaştırma yaparsam eğer, Martha Stewart Show’dan aşağı kalır bir yanı yok. Güzel giden, konukların iyi seçildiği bir iş Melek. Ama dediğim gibi sayın Baykal’da bir sıkıntılı durum söz konusu ve bu da televizyon başındaki izleyiciye sirayet ediyor. Bazı sanatçılar bence sadece ‘iş’leri neyse onu yapmalılar.

Melek programıyla ilgili bir not düşmeliyim burada; sayın Baykal, programın internet sitesinde verilen formu doldurduğunuz takdirde, işe ihtiyacı olan, zor durumdaki kadınlarımıza elini uzatıyor, iş kurmak için kredi imkanı sağlıyor. Yalnızca bir eğlence programı olmadığını da böylece gösteren Melek, bu yönüyle takdiri hak ediyor!

Gündüz kuşağında, kadın erkek hepimizi televizyon başında tutan işler, içine ‘yemeğin’ dahil olduğu konuklu programlar. Bunlar içinde en başarılı bulduklarım Derya Baykal’la birlikte, hiç ‘beklemediğim’ halde Cenk Eren oldu! My Pavyon gece kulübününde geç saatlere kadar şarkılarını söyleyip,  ertesi gün de Cine 5’te canlı program yapmak her baba yiğidin harcı değil. Üstelik de Cenk Eren o kadar samimi ve enerjik ki, iyi konuk seçimleriyle de birlikte Cenk’in Ev Hali tam da adı gibi ‘evde’ yiz tavrıyla bize ulaşıyor. Çağırdığı misafirleri zaten çok iyi tanıdığı dostları olduğu için de ayrıca fazladan bir samimi hava oluyor izlerken. Neyi soracağını, programı nasıl yönlendireceğini çok iyi biliyor Eren. Bize, eğlenceli, bolca güldüğümüz ve merakla izlediğimiz bir ‘ev hali’ sunuyor, yaşatıyor Cenk Eren. Bazıları pek çok işi bir anda, başarıyla götürebiliyor.

Drama Queen

twitter.com/yazmakiyigelir