Avustralyalı bir fotoğrafçı olan Clare, Almanya’daki Sovyet mimarisini fotoğraflayıp bir kitap yayınlamak için Berlin’e gelir. İngilizce öğretmeni olan Andi ile tanışır. Aralarındaki çekim onları hızlıca tutku dolu bir geceye ve Clare için endişe dolu bir güne götürür. Andi, Claire’i daha önceki kurbanlarını da götürdüğü eve hapseder ve onu, iki sevgili gibi yaşamaya zorlar. Sıkışıp tutsak kaldığı evdeki Clare’in tek umudu, dışarıdan gelecek bir yardımdır.