Popüler Sinema

Atatürk’ü canlandıranlar ve ona benzerliği sorgulananlar… Atatürk’ü oynamak ve ona benzemek konusunda sizin düşünceleriniz?

Şimdiye kadar Atatürk’ü  ondan fazla oyuncu gerek sinema, gerek Tv filmi, gerekse de dizilerde canlandırdı.  Hatta zaman  zaman  yabancı aktörlerin adı bile anıldı, fakat hiçbir aktörün benzerliklerinin sorgulandığını duymadım .  Bana göre de Atatürk’e ikiz kardeşi kadar benzemeye gerek yok. Önemli olan dönemi ve ruhunu verebilmek diye düşünüyorum. Ayrıca plastik makyaj ve bilgisayarın günümüzde harikalar yarattığını da biliyoruz.

Tiyatro kökenli bir oyuncusunuz, tiyatro daha emek isteyen bir sektör uzun yıllarınızı verseniz de dizilerde önemli bir karakterle bir anda dikkat çekiyorsunuz, bunu işinizin bir parçası olarak mı görüyorsunuz?

Haklısınız yıllarca sahne tozu yutsanız da tiyatro izleyicisi dışında tanınmayabiliyorsunuz. Bir diziyle de popülerliğiniz yükselebiliyor veya tam tersi oluyor. Tabii ki sonuç olarak oyunculuk gerektiren işler de oyuncuların yer alması kadar doğal bir şey yok. İster tiyatro ister sinema ya da dizi, sonuçta oyunculuk yapıyorsunuz işiniz gereği...

Tiyatro dışında ilk defa Atatürk’ü canlandırıyorsunuz sanırım?

Evet tiyatro sahnesi dışında ilk oluyor bu rol.

Tarihi bir dizide rol almanın zorlukları ve keyfi? Tabii tarihi bir karakteri oynamanın da aynı şekilde?

Daha önce “Kurşun Yarası’yla” yaşadım dönem işini. Tabi ki mekânlar kostümler, heyecan verici bir oyuncu için ama işin kamera arkası için de bir o kadar da sıkıntılı ve iki kat yorucu bir iş.  Yol Ayrımı’nda ise hem kamera önü hem de kamera arkası zorluk derecesi yüksek bir iş. Neden derseniz, dizi karakterleri çok bilindik kişiler, haklarında çok konuşulmuş yazılmış kişiler ve izleyicinin kafasında hemen hemen her rol için bir görüntü mevcut. Buna günümüz Türkiye’sinde  gökdelen ve AVM yapmak için yıkma ve yakma açlığı da eklenince, mekan sıkıntısı da giriyor devreye, kamera açısı bulamamanın sıkıntısı da… Bütün bunlara karşın çok keyifli…

Daha önce de Atatürk oynayabilirdiniz aslında, zamanlama sizin için nasıl?

Evet daha önce de oynayabilirdim Atatürk’ü. İbrahim Tatlıses gibi cevap verirsem,  “Atatürk’ü verdiler de oynamadık mı?”  Zamanlama tam denk geldi diyelim, yaşı yaşıma uygun düştü rolün.

Romanların dizi olması konusundaki düşünceleriniz? Mutlaka yararı var ama romanın evrilip çevrilmesi ve başka bir noktaya gelmesi konusundaki düşünceleriniz?

Uyarlama işler ehil ellerde olunca oynaması da izlemesi de keyif veriyor. Hatta yeni basımları çıkıyor romanların ve bazı genç arkadaşlar dizinin romanının yazıldığını da zannedebiliyor. Yeniden okunması sağlanıyor romanların, bu açılardan gerçekten güzel Fakat dediğiniz gibi yapım şirketi ve televizyon kanal yönetiminin,  raitingin yüksekliğine ve getirdiği kazancın büyüsüne kapılıp konuyu uzatmamaları koşuluyla…

Etrafınızın tarihe yön veren karakterlerle çevrili olması nasıl bir duygu? Sonuçta Türk siyasi hayatı!

Bir kere çok heyecan verici. Hele yakın tarihe ilginiz ve biraz da bilginiz varsa müthiş bir duygu seline kapılıyorsunuz.

Yakın tarih, özelikle de dizinin geçtiği 1930’lu yıllar adeta sır… O yüzden izleyici açısından da bir deneyimleme ve öğrenme süreci olabilir!

Haklısınız  okuma alışkanlığı olmayan bir toplum olduğumuzu da göz önüne alırsak öğretisi yüksek bir iş.  O yılların ekonomik, sosyal ve siyasal yaşamı hakkında ders niteliğinde bir dizi film. Özellikle öğrenci kesimin çok yararlandığını zannediyorum.

Tarihi bir dizi ama yine de diğer tarihi diziler kadar popülaritesi yok, bu konuda düşünceleriniz? Dizilerin popülaritesi konusundaki düşünceleriniz?

Dizi filmin popüler olmasında,  toplumdaki bastırılmış cinselliğin belirleyici olduğunu zannediyorum. Hala dizilerde öpüşme sahneleri magazin basınında gündeme oturuyorsa,  oyunculara öpüşme sahnesi sırasındaki duyguları soruluyorsa, eşinin kıskanıp kıskanmadığı sorgulanıyorsa bunun başka bir açıklaması yok bence. Araya biraz duygu sosu, entrika ve silah soktuğunuz da popüler bir işe imza atıyorsunuz, ya da izleyicinizin gönlünü okşuyorsunuz demektir. Ne de olsa Dallas dizisi oynarken sokak boşaltmış bir milletizJ

Seyircinin diziye ve size ilgisi nasıl? Yani o kadar fazla dizi var ki aradan sıyrılmak nasıl mümkün olur sizce?

Karşımızda izleyicisi oturmuş birkaç sezonluk işler olmasına karşın, seyircinin dizimize ilgisi çok iyi ve gittikçe de iyiye doğru gidiyor. Yavaşta olsa izlenme oranlarında sürekli bir artış söz konusu ve bu ilgi daha da artacaktır.  Seyircinin bana ilgisine gelince karşıların da rol kişisi olarak görünce, oynadığım rolün büyüklüğünden olsa gerek, çok fazla ilgi gösteriyorlar. 

Dizi günümüze göndermeler yapıyor mu sizce?

Sonuçta  çok partili döneme geçiş sürecini, politikacısıyla, avukatıyla, gazetecisiyle muhalefeti ve yandaşıyla birlikte ele alan bir iş yapıyorsunuz. Gönderme yapmak istemeseniz bile olaylar öyle bir hal alıyor ki hiçte yabancısı olmadığınız, sanki birkaç yıl önce aynını yaşadığınız olaylar bu film de karşınıza gelebiliyor.  Evet göndermeden kastınız buysa o dönemle bu dönem arasında örtüşen çok şey var.

Röportaj: Banu Bozdemir

twitter.com/BanuBozdemir

Diğer eleştiri, dosya ve röportajları için tıklayınız