Popüler Sinema

Paylaş
Röportajlar

NACİYE filminin yönetmeni LÜTFÜ EMRE ÇİÇEK ile Röportaj

NACİYE filminin yönetmeni LÜTFÜ EMRE ÇİÇEK ile Röportaj
Yazar: Korcan Evin Kusursuz bir film olmamasına rağmen bence Naciye, benim türe olan sevgimi ve hakkındaki bilgimi öne çıkaran bir film oldu. Rosemary’s Baby’den İnside a kadar bir çok filme göndermeler var.

Türkiye’den ve yurtdışından yerli/yabancı yönetmenler ve oyuncularla yaptığım röportajlarımın bu defaki konuğu, psikolojik gerilim filmlerine meraklı, çektiği gerilim yüklü kısa filmleri ile tanınan yönetmen Lütfü Emre Çiçek. ABD Screamfest ve İtalya Ravenna Nightmare film festivallerinde oldukça ilgi gören lk uzun metrajlı filmi Naciye  Türkiye’de ilk defa !f İstanbul’da gösterilmişti. Gördüğü ilgi üzerine vizyonda da yerini alan filmin başrolünde ise,  usta oyuncu Derya Alabora yer alıyor. 


Kendisi ile bol bol korku/gerilim filmleri üzerine sohbet ettiğim Lütfü Emre Çiçek hem Popüler Sinema’da, hem de sosyal medya ortamında yayınlamak üzere yönelttiğim soruları beni kırmayarak cevapladı. Kendisine bana vakit ayırdığı için çok teşekkür ediyor ve Naciye filmine gişede bol başarı diliyorum.


 

KE- Korku/gerilim filmlerine olan ilginiz nereden geliyor? Bize biraz sinema sektöründe yaptığınız işlerden bahseder misiniz?

 

LEÇ- Çocukluğumda babam ile birlikte kendi beğendiği klasik korku filmlerini birlikte izlerdik. Kendinin zaten geniş bir sinema koleksiyonu var, çok sık da sinemaya götürürdü. Korku filmlerinin bana yaşattığı gerilim ve adrenalin çok hoşuma giderdi, ki hala güzel korku filmleri bana aynı heyecanı yaşatıyor. İlk kısa filmlerim de bu türde. New York'ta yaşarken ağırlıklı kurgu ve kameramanlık olmak üzere bir çok kısa film setinde farklı pozisyonlarda çalıştım. Düşük bütçeli bir uzun metraj korku filmi setinde production assistant lık yaparak ilk set deneyimimi gerçeklestirmiştim. Naciye'den önce kısa filmlerimden bir tanesinden esinlenerek ilk uzun senaryomu yazdım, Atlanta Film Festivali'nin senaryo yarışmasını kazandı, başka bir kaç yarışmada da derece aldı. Sonra Naciye'yi yazdım. Sektöre katkım şimdilik bundan ibaret :)

 

KE- Çektiğiniz kısa korku/gerilim filmlerinden sonra hikayesini de yazdığınız ilk uzun metrajlı filminiz olan Naciye, ABD Screamfest ve İtalya Ravenna Nightmare film festivallerinde oldukça ilgi gördü. Nasıl yakaladı bu başarıyı Naciye filmi, sırrı nedir?

 

LEÇ- Kusursuz bir film olmamasına rağmen bence Naciye, benim türe olan sevgimi ve hakkındaki bilgimi öne çıkaran bir film oldu. Rosemary’s Baby’den İnside a kadar bir çok filme göndermeler var. Bu tanıdık öğeleri ‘türk’ tınıları ile birleştiğinde yabancı korku gerilim severlerin hem çabuk ısınıp kavrayabileceği aynı zamanda da farklı bir doku keşfedebildiği bir film Naciye. 


 

KE- Filmin adının “Naciye” olması, Türkiye’deki korku filmlerine verilen isimlerin yanında çok farklı duruyor. Bizler genelde filmin adının yanına “Cin” koymayı severiz ki, film biraz daha iş yapar hale gelsin diye. Siz neden böyle birşeyi tercih etmediniz? 

 

LEÇ- Biz Naciye'yi bir korku filmi çekiyoruz yaklaşımıyla değil, insanların aklında kalacak, ekranda gördüklerinde ürpertecek ve merak uyandıracak bir karakter yaratıp canlandırma amacıyla çektik. Filmdeki gerilimin kaynağı ve en karizmatik karakteri Naciye. Filmi izlemeyenlere garip gelebilir ancak izledikten sonra filmin adının başka bir şey olamayacağını da anlayacaklardır. 

 

KE- 11dk lık kısa filminiz Mac & Cheese ile oldukça benzer yanları var Naciye’nin. Oradaki karakteri ve hikayeyi geliştirip Büyükada’ya taşımış gibi bir durum söz konusu sanki. Doğru mudur, yanılıyor muyum ?

 

LEÇ- İlk soruda bahsettiğim senaryo aslında Mac & Cheese filminin uzun hikayesi. Ben orta yaşlı psikolojisi bozuk kadınların cinnet geçirme süreçlerini anlatan hikayeler gerek filmlerde, gerek gerçek hayatta çok ilgimi çekiyor. Ve aksiyonları ne kadar vahşi olursa olsun eğer akıl durumlarını anlayabiliyorsam sempati kurmadan edemiyorum. O yüzden bu benzerlik özellikle bu iki filmimde bariz görülebilir. Eminim ilerdeki filmlerimde de bu benzerliği görebileceksiniz.


 

KE- Filminizin baş karakteri olan Naciye’yi başarıyla canlandıran Derya Alabora’yı seçmenizin bir nedeni var mı? Nasıl oldu bu güzel oyuncu seçimi?

 

LEÇ- Oyuncu seçimi sırasında Naciye için hep bir tanınmış isim olmasını hayal etmiştik. Casting direktörümüz ile yaptığımız çalışmada Derya Alabora'nın ismi öne çıktı. Senaryoyu okuduktan sonra da kabul etti. Birlikte senaryo üzerine çalışmaya başladığımızda karakteri birlikte oluşturduk değişiklikler yaptık. Eğer başka bir oyuncu olsaydı Naciye farklı bir karakter olacaktı ancak şu anda Derya hanımdan başkasını düşünemiyorum hepimizi etkileyen çok değişik ve az diyalogla bir çok farklı duygu ve gerilim yaşatan bir karakter ortaya çıktı Derya Alabora sayesinde.

 

KE- Yurtdışında korku filmlerine olan ilgi ve alaka ile burayı kıyaslarsanız eğer, ne gibi farklılıklar var? Çok vardır da, en azından önemli olanları belirtirseniz sevinirim.

 

LEÇ- Benim farkettiğim en büyük fark yurtdışındaki korku algısının aslında bir çok genre yı bir araya getirebilmesi. Önce de bahsettiğim Inside gibi daha gory ve extreme filmler yanında The Others gibi daha dramatik veya Nightmare on Elm Street gibi kara komediye kaçan korku spectrumunda farklı noktalarda  bir çok film var. Birkaç örnek dışında Türk korku filmlerinin aynı formülü tekrar ettiğini düşünüyorum maalesef.


 

KE- Filmin çekimleri sırasında yaşadığınız ilginç olaylar oldu mu sette?

 

LEÇ- Bengi'yi oynayan Esin Harvey'nin kafasına neredeyse kocaman bir beton blok düşüyordu, azıcık bir mesafe ile ıskaladı. Çok düşünmek bile istemiyorum hepimiz için ve başta Esin olmak üzere şok edici bir andı. 

 

KE- Naciye aslında tam bir psikolojik/gerilim filmi. Çekimleri ve müzikleri de gayet güzel. Ne söylemek isterseniz Türk korku filmleri izleyicisine filminiz ile ilgili? 

 

LEÇ- Alışık oldukları türk korku filmi beklentisi ile giderlerse filme hayal kırıklığına uğrayabilirler. Kan ve vahşetti minimal tutup gerilimi gitgide artan ve rahatsız edici bir film yapmak istedik. Tabi ki Naciye karakterinin de akıllarında kalmasını hedefliyoruz bu film ile. Ben yabancı özentisi bir film değil, benim hayran duyduğum korku filmlerine göndermeler yapan bir Türk filmi yapmak istedim. 


 

KE- En sevdiğiniz ve etkilendiğiniz korku/gerilim filmleri/yönetmenleri nelerdir? 

 

LEÇ- Bana film öner desen Rosemary's Baby, The Hand That Rocks the Cradle, İnside, Starry Eyes şu anda aklıma ilk gelen filmler.

YORUMLAR

Ziyaretçi Gönder

Gezinti

İletişim
Bize Yazın:


Gönder Max. 1000 karakter
Populer Sinema: #txt
Mesaj Gönder:
Gönder Max. 1000 karakter