Popüler Sinema

Paylaş
Röportajlar

Hasan Karacadağ: "Dünya Çapında Bir Etkiye Ulaşmadan Durmayacağım"

:: Videolar Hasan Karacadağ: "Dünya Çapında Bir Etkiye Ulaşmadan Durmayacağım"
Türkiye'de Korku Sineması deyince akla ilk gelen isimlerden olan, tüm dünyayı cinlerle tanıştırmak isteyen, denemekten ve cinlerden korkmayan yönetmen Hasan Karacadağ ile "12 Eylül 2014" te gösterime girecek "Dabbe 5: Zehr-i Cin" filmi üzerine keyifli bir ropartaj gerçekleştirdik.

Türk sinemasında 'korku' denince akla ilk sizin isminiz geliyor artık. Dabbe serisiyle de bunu iyice perçinlediniz. İşin bu noktaya geleceğini hayal edebiliyor muydunuz?

 

Açıkçası ilk Dabbe filmini çekerken Türkiye’de vizyona koymayı bile düşünmemiştim. Büyük iddiam yoktu. Olamazdı da, çünkü çok çok küçük bir bütçeyle çekilmişti. Japonya’dan bir hocamın ısrarıyla,Tokyo’da underground sinemalarda gösterilmek üzere hayata geçirdiğim bir projeydi. Fakat filmi tasarlarken yine de çok doğru bir haritam vardı; ilk hedefim Türk izleyicisini korkutmak idi. O yüzden ‘CİN’ temasının Türk korku sinemasını başlatabilecek bir sözcük olduğunu hissediyordum ve bu doğrultuda hareket ettim. Zaten hayatta planlarınız kazanmıyor, hisleriniz ve inandıklarınız kazanıyor.

 

Sinemayı bir anlatım aracı olarak konumlandıracak olursak, siz kendi anlatımınızda tür olarak neden korkuyu seçtiniz?

 

Ben korkuya sonradan yöneldim. 1999 yılında çektiğim, İlk filmim HUMMADRUZ, İstanbul Film festivalinde gösterilmişti. Ve o film bir korku filmi değildi. Çok gerçekçi ve çarpıcı bir ‘doğudan batıya göç’ hikayesiydi.Film dram tarzında çekilmesine rağmen o kadar gerçekçiydi ki, belgesel film festivalleri bile göstermek için can atıyordu. Nitekim 10’dan fazla uluslarası film festivalinde gösterildi. Alexander Sokurov isimli ünlü  Rus yönetmen yanıma gelip filmi çok beğendiğini ve bu tarz üzerinde yoğunlaşmam gerektiğini söylemişti. Yani, Korku sonradan dahil olduğum bir janr oldu. Elma isimli gerilim tarzındaki kısa filmimi izleyen Japonya’dan senaryo Hocam ısrarla bana korku filmi çekmeyi denememi söyledi. Hocamın ferasetine güvenerek, O güne kadar burun kıvırdığım bir tür olan korku’yu denemeye karar verdim. Ve işin içine girdikçe de kendi hayal dünyamın bu türe ne kadar yakın olduğunu anladım. Zaten sinema benim için gerçekliğin üzerine sinmiş kara bir hayaldir. Ve bu böyle devam edecek gibi.

 

 

Çektiğiniz filmlerin senaryolarını gerçek öykülere dayandırıyorsunuz. Bunu, filmin inandırıcılığını arttırmak adına mı, gişe için mi, yoksa başka sebeplerden mi yapmaktasınız?

 

Ben çok iyi bir öykü dinleyicisiyim. İlginç gerçek olayları okumayı, dinlemeyi,izlemeyi çok severim. Elbette bire bir gerçek olan bir film hiç bir zaman yapılamaz. O zaman yapılan şeye belgesel deniyor  zaten.Örneğin son filmimde, deniz kenarında nargile ve türk kahvesi içip,sohbet ederken bir arkadaşım Tokat ve Bursa’da annesinin şahit olduğu bir olayı öylesine anlattı. O daha ilk cümleyi kurduğunda anlattığı korkunç hikaye benim kafamda şekillenmişti bile. Filmin kareleri ard arda beynimde dolanmaya başladı. Bambaşka bir şekilde belki de. Ama sonuçta çıkış noktası onun annesinin yaşadığı detayları barındırıyordu. Bu nokta benim sinemada en değer verdiğim detaydır. Dedim ya, gerçeğin hayalle savaşıdır sinema. Ve gerçek bir ucundan öykülerinize tutunmak zorundadır. İşte benim filmlerimde de gerçek kelimesinin öne çıkarılma sebebi budur. Kısaca filmlerimin tohumu gerçek, fakat ortaya çıkan bitki sanal oluyor.

 

 

Pek fazla ünlü oyuncu kullanmıyorsunuz. Bunun sebebi nedir?

 

Çok özel bir sebebi yok aslında. Mesela bu sene MAGI isimli Hollywood pazarına yönelik İngilizce bir korku filmi çektim, oyuncular Michael Madsen, Stephen Baldwin gibi çok bilinen Amerikan oyuncuları, Türkiye’den Kenan Ece gibi çok iyi ve popüler olan oyuncular da var. Benim bir oyuncuyu filmlerimde oynatmam için, insan olarak onu sevmem yeterli.

 

Seyirci "Dabbe: Zehr-i Cin"de diğerlerinden farklı olarak ne görecek?

 

Bu defaki Sarsıcı bir öykü gerçekten. Özellikle finalinde korkutmanın haricinde yürek burkan detaylar mevcut. Kurgusal olarak çok ciddi denemelerde bulunduğum bir film.

 

Son filminizin fikri nasıl ortaya çıktı?

 

Üçüncü soruda yanıtladım aslında. Aniden ortaya çıktı. Kalp atışlarım hızlandığında ve görüntüler beynimde gök gürlemesi gibi saldırıya geçtiğinde, 'bu hikayeyi  mutlaka filmleştirilmelisin' diyorum.

 

Araştırmalarınızda ya da çekimlerde cinlerle ilgili başınıza ilginç bir şey geldi mi? Örneğin size musallat olurlar diye bir çekinceniz var mı? :)

 

Geldi ve gelmeye devam ediyor. Bunu söylemekten çekinmem. Ben dünyanın tiksinç ve sade gerçekliğinde boğulmaktan zevk alan insanlardan değilim. Bilinmez alemleri,Konuşulmaz konuları ve masal diyarlarını hayal etmeyi seven birisiyim. Ve metafiziğin en az fizik kadar önemli olduğunu düşünen biriyim. Yaşadığım olağanüstü bir deneyim yok, ama gördüğüm ve şahit olduğum bazı şeyler var ki, donup kalmışımdır.

 

Türk sinemasının sorunlarından elbet siz de bir şekilde nasibinizi alıyorsunuzdur. Türkiye'de sinemacı olmanın en zorlu yanı ne sizce?

 

Yeni fikirlere kapalı bir sinema dünyamız var. Dar görüşlü,at gözlüklü ve empatiden yoksun kişilerle dolu. Gençleri küçümseyen ve onların iç dünyasındaki kıpırtıları körelten, hayal dünyalarını karartan bir bilinç henüz türk sinemasından ellerini çekemedi. Ama genç arkadaşlara tavsiyem, bunlarla baş etmek için kendilerine önder olarak tek bir kelimeyi seçsinler;’CESARET’!

 

Dabbe'nin devam filmleri gelecek mi?

 

Yeni denemelerim, başka tür anlatımlarım olacak elbette,ama Dabbe’ler henüz sonlanmadı, Çok büyük ve dünya çapında bir etkiye ulaşana kadar da devam ettirmeyi düşünüyorum.

 

Röportaj: Mustafa Ümit K.


https://twitter.com/mustafaumitt

p2wp
dabbe5kare5
dabbe5kare4
TÜM DÜNYAYI CİNLERLE TANIŞTIRACAK (4)-2
AFİŞ

YORUMLAR

Ziyaretçi Gönder

RÖPORTAJLAR

Cüneyt Karakuş: "Bu filmde ses rengi...

Cüneyt Karakuş: "Bu filmde ses rengi...

Fırat Sayıcı

Seda Aktaş: “Kitlesel fonlama, film üreti...

Seda Aktaş: “Kitlesel fonlama, film üreti...

Fırat Sayıcı

Filiz Kuka: “Filmde ölüm bir amaç değil ...

Filiz Kuka: “Filmde ölüm bir amaç  değil ...

Fırat Sayıcı

Gezinti

İletişim
Bize Yazın:


Gönder Max. 1000 karakter
Populer Sinema: #txt
Mesaj Gönder:
Gönder Max. 1000 karakter