Popüler Sinema

Paylaş
Röportajlar

‘Demode, şivelerden ve gülme efektlerinden medet uman bir komedimiz var’

‘Demode,  şivelerden ve gülme efektlerinden medet uman bir komedimiz var’
Üye: Banu Bozdemir Leyla ile Mecnun’un Erdal bakkalı Cengiz Bozkurt bu hafta vizyonda olan Öz Hakiki Karakol’un polislerinden. Eyüplü Halit’in hayatından yola çıkan, günümüze uyarlanan ve komediye evrilen filmle ilgili Bozkurt’la samimi bir röportaj yaptık, neredeyse her filmde görmeye alıştığımız oyuncunun artık yorulduğunu da öğrendik!

 

Hikaye Osmanlı döneminde yaşayan Eyüplü Halit’ten ilham alıyor. Mutlaka bu konuyu senaristler ve yapımcı daha iyi biliyordur ama ‘Bir Osmanlı Komedisi’ yapmak daha orijinal olmaz mıydı?


Kesinlikle daha iyi olurdu ama sanırım maliyeti farklı olurdu..Yoksa eminim İbrahim’de öyle olmasını isterdi.

 

Dönem filmi çekmenin zorlukları da devreye girmiş olabilir tabii.


Evet aynen öyle. Maliyet, mekan hepsi çok farklı olurdu ama olsa çok güzel olurdu. Bizi de mutlu ederdi ama birazda mecburiyetten çağdaş bir adaptasyonunu çektik..

 

Kariyerinize baktığımızda yurt dışı odaklı ve çok güzel işler görüyoruz. Türkiye’ye gelmek planlarınızı ne yönde etkiledi? 


Ben Londra'da oyunculuğun yani sıra bir suru sosyal projede de çalışan, onlara zaman ayıran bir toplum gönüllüsüydüm. Gençler için kısa film projeleri, tiyatro workshopları, toplum merkezi başkanlığı gibi son derece zaman alan faaliyetlerdi. Hepsini severek yapıyordum ama aralarında bölünmüştüm sanki...Türkiye’ye döndüğümde sadece oyunculuk yapmaya başladım, mesleğime yüzde yüz yoğunlaşabildim. Ayrıca sahne oyunculuğundan çıkarak filmlerde, dizilerde de rol almaya başladım. Olumlu etkilendiğimi düşünüyorum, su anda bizim ülkemizde çok daha dinamik bir ortam var.

 

Komedi oynamak ülkemizde rol aldığınız dizi ve sinema filmleriyle mi oldu? Yoksa tiyatroda da var mıydı? 


Hep vardı. Sahne oyunculuğu yaparken de özellikle kara komediyi uzmanlık alanım olarak görürdüm. Komedi de kendimi çok daha rahat hissediyorum ama dram projelerinde de oyunculuğumun farklı renklerini gösterebiliyorum..

 

2010- 2011 ve 2012 sezonunda çekilen birçok filmde varsınız.  Hepsi de güzel yapımlar. Bu kadar çok teklif karşısında ‘yıllarca beklenen oyuncu’ olduğunuz gibi bir hisse kapıldınız mı? 

 

Senaryoları beni etkiyen projelere hemen evet diyorum ama yaklaşık beş yıldır yazları film, kışları dizi, ayni zamanda oyun temposu beni çok yordu. Ruhum yoruldu bu yaz gelen tekliflere hayır demek zorunda kaldım.  İki ay gibi bir tatilimiz var, bu sürenin tamamını eşimle birlikte tatil yaparak geçirmeyi düşünüyorum. Zaten birazda çok filmde oynadın diye oyuncu arkadaşlarım tarafından eleştiriler almaya başladım, biraz geri dursam iyi olacak galiba. Bu son 5-6 yıl gerçekten diziler, filmler, oyunlar derken çok yoğun geçti.

 

Bu soru çok soruluyordur eminim ama sizde güçlü olan hangisi? Tiyatro, dizi, yoksa sinema mı?

 

Oyunculuk bir bütündür aslında ama tabi ki üç dalda da farklı vurgular yapmak zorunda kalıyorsunuz. Bizim yoluna baş koyduğumuz, uğruna bir çok şeyden vazgeçtiğimiz aşkımız tabi ki tiyatro sahnesi. Ondan aldığımız adrenalinin yerini başka hiçbir şey tutmuyor.

 

Peki filmde esinlenme dışında Osmanlı zamanında yaşana olaylara gönderme var mı? Mesela  Musolini’yi oyuna getirdiği söyleniyor Eyüplü Halit’in. Filmde böyle anekdotlar var mı?Evet Mussolini'yi de oyuna getirmesi hikayesi doğru ama filmde maalesef bir gönderme yok.

 

Filmde karakol gerçek sanılmış halk tarafından, başka böyle olaylar oldu mu çekimler sırasında? Eski bir okulu Çakıllı beldesinde karakola dönüştürdük..Yerel halk ne yaptığımızı biliyordu ama belki dışarıdan olanlar karakol sanmış olabilir..Karakolun açılış çekimleri için belediyenin höporlerinden anons yapıldı, köylülerin çekimlerin yapıldığı yere gelmesi için..Yaşlısı, genci, çocuğu o kadar çok insan geldi ve inanılmaz bir sabır ve uyumla bizle birlikte saatlerce çalıştılar ki, ben çok etkilenmiştim..Bitince sessizce dağılmıştı herkes evine. Çok sıradışı bir set günüydü..

 

Bir yönetmenin ilk filminde oynamak oyuncu için nasıl avantajlar ve dezavantajlar barındırır? Sonuçta İbrahim Güler’in ilk sinema filmi.

 

Birçok oyuncu arkadaşımdan bir yönetmenin ilk filminde çalışılmaması gerektiğini duydum ama ben senaryoya ve yönetmenin hayatta duruşuna bakıyorum. Şu üç günlük dünyada iki tür insana katlanamıyorum, kibirli ve paraya tamah eden. Bu tur insanları kafadan eliyorum, duruşuna, hayallerine inandığım, ikna olduğum genç arkadaşların projelerinde de yer alıyorum. Bizler tarafından desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum.

 

Çakma da olsa, rol icabı da olsa polis olmak nasıl bir duygu? Zorlukları var mı?

 

Hayır yok.Kavşak filminde de daha önce emekli bir polis memurunu oynamıştım ve 2010 da yardımcı dalda Altın Portakal’ı almıştım. Sinop'ta çekilen 'Parmaklıklar Ardında' dizisinde de kotu bir gardiyanı iki yıl canlandırmıştım.

 

Tabii absürd komedi Leyla ile Mecnun’a değinmeden olmaz. Oradaki absürdlük içinde gerçekliği kaybettiğiniz oluyor mu zaman zaman?

 

Tam tersi gerçeklere yaklaşıyoruz diye düşünüyorum. İnsanları duygu seline boğarken aniden kahkaha attırabilmek hayatin tüm gerçeklerini kucaklamak demektir, bence...Sürekli ağlatan ya da sürekli güldürmeye çalışan dizilerin absürd olduğunu düşünmekteyim..

 

Bir film ya da dizide çalışırken sizce en önemli şey nedir?

 

Takım uyumu . Hem oyuncuların kendi aralarında hem de setteki herkesin birbirleri arasındaki uyum.

 

Ülkemizdeki komedi anlayışını nasıl buluyorsunuz?

 

Demode, eskinin kalıplarına takılı kalmış, şivelerden ve gülme efektlerinden medet uman, komedideki en önemli şeylerden biri olan zamanlamayı tutturamayan azımsanmayacak bir kesim var ama gitgide değişmekte ve evrilmekte diyebiliriz. Çok iyi yetişen komedyenlerimiz, benim çok güldüğüm komedyenlerimiz var. Çıtamız zamana meydan okuyan 'Hababam Sınıfı’dır. Nesiller boyu tüketilebilen isler en başarılı işler. Genç kafalardan çok umutluyuz..

 

Bundan sonra yapmak istedikleriniz, başka projeler vs

 

Yine bu ay Cannes'da özel gösterim yapacak olan Kıbrıs’ta İngilizce çekilmiş 'Kod Adi Venüs' adlı filmimde vizyona girecek yakında. Bundan sonra daha çok uluslararası işlerde, ortak yapımlarda  oynamayı isterim.

 

 

Röportaj: Banu Bozdemir

YORUMLAR

Ziyaretçi Gönder

Gezinti

İletişim
Bize Yazın:


Gönder Max. 1000 karakter
Populer Sinema: #txt
Mesaj Gönder:
Gönder Max. 1000 karakter