Popüler Sinema

Öncelikle festivalle ilgili görüşlerinizi öğrenebilir miyiz? Mardin’i ve festivali nasıl buldunuz?

SineMardin küçük bir festival olmasına rağmen çok sıcak bir atmosferi var. Mardinlilerin misafirperverliği ve tarihi doku beni çok etkiledi. Mardin’de böyle bir festivale katıldığım için çok mutluyum.  

Hz. Muhammed ile ilgili bir film çekeceğinizi söylediğinizde dikkatleri üzerinize çektiniz. Sizi dört yıldır üzerinde çalıştığınız bu filmi çekmeye iten ne oldu? 

Film, Hz. Muhammed’in hayatını konu alıyor. Moustapha Akkad’ın yönettiği ‘Mesaj’ filmi dışında Hz. Muhammed’in hayatını konu alan bir iş yok diyebiliriz. Ne Batı kaynaklarında ne de diğer ülkelere ait arşivlerde çok güvenilir bilgilere ulaşmak zor. Benim bu filmle yapmaya çalıştığım en gerçekçi bakış açısıyla İslamı anlatmak. Özellikle Batılılara doğru simgeleri seçerek en doğru haliyle İslamı aktarmak istiyorum. Batılıların İslamı çok yanlış bildiklerini ve onlara çok yanlış aktarıldığını düşünüyorum. Son yıllarda özellikle İslamı sadece Taliban ile özdeşleştiren yanlış bir yargı hakim. Tüm dünyaya bunun yanlış olduğunu bu filmle söylemek ve doğrusunu göstermek istiyorum. Bu film tüm dünya genelinde gösterime girecek, sadece Müslüman ülkelerde değil. Bu nedenle en doğru dili seçmeliyiz. Hz. Muhammed’in çocukluğu ile başlayacak olan hikaye peygamber olarak seçilmesini de işleyecek. Bunun en doğru tanıtım olacağını düşünüyorum; çünkü bu zamanı en ince detayına kadar işleyeceğiz. 

Filmin çekimleri nerede gerçekleştirildi?

Çok özel ve büyük bir film stüdyosu inşa ettik bu filmin çekimleri için. Stüdyo Tahran’da kuruldu. 1400 yıl öncesinin Mekke ve Medine’sini kurduk oraya. Öyle bir stüdyo kurduk ki bundan sonra çekilecek İslam ile alakalı işler içinde kullanılabilsin istedik. Şu anda filmin yarısı tamamlanmış durumda. Geri kalan kısmı ise önümüzdeki günlerde tamamlayacağız. 1 yıllık bir zaman dilimini montaj süresi için ayırdık. 2014 için sinemalara çıkacak diyebiliriz. Film iki buçuk 3 saat sürecek.

Türk sineması ile ilgili neler düşünüyorsunuz?

Türk sinemasının son zamanlarda gelişme gösterdiğini söylemek isterim. Diğer sinema merkezleriyle iletişim içinde kendisini yeniledi. Bu dikkat çeken bir yenilenme…Eski jenerasyondan değil ama yeni Türk yönetmenlerden bildiğim birkaç isim var. Özellikle Nuri Bilge Ceylan ve Semih Kaplanoğlu’nu beğeniyorum. SineMardin gibi değişik temalı festivallerle daha çok yeni ismi ve yeteneği tanıtabilirsiniz. 

1999 yılında Cennetin Çocukları adlı filminizle Oscar’a aday oldunuz. Bu yıl ülkenizin ilk Oscar’ını Ashgar Farhadi imzalı “Bir Ayrılık” ile aldınız. İran sineması ve bu başarı ile ilgili neler söylemek istersiniz?

Son 20 yıldır Iran Sineması’nda inanılmaz bir yükseliş var. Özellikle devrim sonrası önemli bir yenilenme ve ilerleme göze çarpıyor. İran Sinaması’nın ilk kuşağının Abbas Kiarostami ile başladığını düşünürsek ben ve benim jenerasyonum 4. Kuşak  oluyor. İlk kuşaktan bu yana her yıl gelişerek ve yeni yetenekler yaratarak gelişiyoruz. Ashgar Farhadı imzalı ‘Bir Ayrılık’ filmi hem Doğu hem de İran sinemsı adına büyük bir başarı katetti. Farklı zamanlarda farklı jenerasyonlar yeni yetenekler çıkarttı İran Sineması’nda. Asghar Ferhadi İran Sineması’nın 3. Kuşağındandır. İlk ve ikinci filmleriyle de önemli başarılar kazanmıştır. Tüm dünyaya kendini kanıtlamış çok önemli bir yönetmendir. Filmlerini çok beğenerek izlediğim bir yönetmendir. 

Başta El Ezher Üniversitesi ulemaların peygamberin yüzünü göstereceğiniz gerekçesiyle tepki gösterdiklerini biliyoruz. Peki filmde gerçekten Hz. Muhammed’in yüzünü görecek ya da sesini duyacak mıyız? 

Filmde peygamberin yüzü görünmeyecek ancak 14 yaşına kadarki döneminde sesini duyacağız.Bazı soruları filmimin kendisi cevaplayacak. Filmime güveniyorum ve önemli bir başarı sağlayacağına inanıyorum.Diğer filmlerinmden ne kadar farklı bir film olsa da yine insani ve ruhani öğelere değiniyorum.Tabiki benim geçmiş deneyimlerim ve teknik bilgim bu filme yansıyacak. Filmin konusu ise bu filmin en önemli öğesi olacak. Filmde maddi destek almadım. Diyanet İşleri ve TRT ile filmin başlangıcında görüşmüştük ama ben projede bağımsız olmayı tercih ettim. Ama şu anda kimse bana tepkili değil. İran hükümeti ve ulemaların manevi desteğini belirtmeliyiz…

Röportaj: Merve Genç