Popüler Sinema

Boğaziçi Üniversitesi 150. Yıl etkinlikleri kapsamında usta yönetmenPeter Weir’i ağırladı. İKSV ile işbirliğiyle gerçekleştirilen söyleşide Weir,çocukluk yıllarından başlayarak yaşadığı deneyimler ve Hollywood’a uzanankişisel serüvenini dinleyicilerle paylaştı.

Sinema yazarı Esin Küçüktepepınar’ın moderatörlüğünde  gerçekleşen söyleşide Peter Weir, Gelibolu, Truman Show, Master and Commander gibi sinema tarihindeyerini almış filmlerine dair merak edilen sorulara yanıt verdi.

Yönetmen olmadan önce, gençliğinde uzunca bir süre ne yapacağına kararveremediğini anlatan usta sinemacı gerek lise gerekse üniversitede hiç deparlak bir öğrenci olmadığını söyledi. 1960’ların sonunda gemiyle çıktığıAvrupa yolculuğunun yaşamında önemli bir dönüm noktası olduğunu anlatan Weir,bu yolculukta sahneye koydukları küçük skeçler sonrasında geri kalan yaşamında‘entertainer’ (eğlendirici) olmaya karar verdiğini söyledi.

Savaş hikayelerinin her zaman çok ilgisini çektiğini anlatan Weir,Gelibolu filmi için 1976’da Türkiye’ye geldiğini, bölgeyi gördüğünü ve  orada yaşanan trajedinin bıraktığı enerjiyisinemaya aktarmak istediğini söyledi.

Jim Carrey, Mel Gibson, Harrison Ford gibi ünlü oyuncularla çalışan Peter Weir, cast’ın bir film için çok önemli olduğunu ve sınırlarını zorlayanaktörlerle çalışmanın yönetmene de büyük heyecan verdiğini sözlerine ekledi.

‘’Sinema ile aslındaküçükken tanışıyoruz.Çocukken dünya bizler için hem heyecan verici hem dedehşetengiz bir yer. Her zama gerilim hissediyorsunuz. Bu gerilim ilerikiyaşlara geldiğinizde içinizdeki çocukla hala iletişim kurabilmeyi sağlıyor’’diyen Weir, bir yönetmen olarak her zaman hikayeye hizmet ettiğini, anonimkalmak istediğini ve bu nedenle hiçbir zaman ‘author’ yönetmen olmadığını  sözlerine ekledi. Ünlü yönetmen sinemadayazarlığın çok önemli olduğunu belirterek ‘’Çocuklarınızı sinemaya yönlendireceksenizonlara küçük bir kamera vermeye kalkmayın, küçük bir kalem verin’’ diye konuştu