Popüler Sinema

Vali Şahin Edirne’de kolları Balkanlara uzanan bir festival düzenlemekten çok mutlu olduklarını ve Uluslararası Edirne Film Festivali’nin şimdiden ülkemizde düzenlenen festivaller arasında dördüncü sıraya yerleşmeye aday olduğunu da ekledi.

Festival’in Sanat yönetmeni Yıldırım Yanılmaz ise yarışma filmlerinden jüriye, onur ödüllerinden özel gösterimlere uzanan bir yelpazede festival programını açıkladı… Aşağıda festival programını bulabilirsiniz…

ULUSLARARASI EDİRNE FİLM FESTİVALİ 20-26 KASIM’da… 

Bu yıl ilki gerçekleştirilecek olan Uluslararası Edirne Film Festivali Edirne Valiliği ve Edirne Belediyesi’nin destekleriyle 20 – 26 Kasım 2015 tarihlerinde gerçekleşiyor. Uluslararası ve ulusal film yarışmaları, engelsiz film gösterimleri, sergiler ve sinemacılarla söyleşilerin yer aldığı festival programı 13 Kasım'da İstanbul’da gerçekleşen bir basın toplantısıyla açıklandı.

TONY GATLİF EDİRNE’DE

Festival’de Uluslararası Uzun Film yarışması jüri başkanlığı görevini üstlenecek Cezayir asıllı Fransız (Roman) yönetmen Tony Gatlif yapıyor. 'Transilvanya', 'Özgürlük', 'Öfkeliler', 'Çılgın Yabancı' gibi unutulmaz filmlerin yönetmeni olan Gatlif’in son filmi 'Geronimo', festival kapsamında Edirneli seyirciyle buluşacak. Gösterim sonrası Gatlif sinemaseverlerle bir araya gelecek.  Balkan ve Doğu Avrupa sinemasından filmlerin jüri karşısına çıkacağı yarışmada kazanan en iyi film “Günebakan En İyi Uluslararası Film” ödülü ve 10.000 Euro’nun sahibi olacak.

TONY GATLIF KİMDİR

10 Eylül 1948'de Cezayir'de doğan Tony Gatlif, Cezayir'i 60'ların sonlarında terk etti. 1966'da, bir akşamüstü daha sonra onun için tavsiye mektubu yazacak olan idolü Michel Simon'la tanışmaya karar verdi ve bu yüzden drama dersleri almaya başladı. 1978 yılında Cezayir Savaşı'nı hatırlatan 'Terre au Ventre' filmini çekti. Ancak Tony Gatlif'in esas öne çıkan filmi 'Les Princes' oldu. 1997 yılında, Roman müziği için gerçek bir ilahi olan 'Latcho Drom'u çekti. 1997 yılında, genç bir Roman'ın kayıp bir şarkıcıyı aramak için Romanya'nın bir köyüne gelişini anlatan 'Gadjo Dilo'yu çekti. Film, Fransa'da olduğu kadar yurtdışında da ilgi çekti. 2004 yılında, seyirciyi Endülüs ve Mağrip'te bir yolculuğa çıkardığı, müziğin ve bütün karakterlerin filmin kahramanlarının adımlarını izlediği 'Exil' filmiyle Cannes Film Festivali'nde En İyi Yönetmen ödülünü aldı. 2010 yılında 2. Dünya Savaşı'nda Fransa'daki Romanların gözaltına alınışını ilk defa anlatan 'Liberté (Korkoro)' filmi, 2011 yılında da Stephane Hessel'in Avrupa'daki öfke dolu harekâtı anlatan 'Indignados' filmi gösterime girdi. 2014'te Cannes Film Festivali'ne seçilen son filmi 'Geronimo', İspanyol ve Türk toplumlarının karşı karşıya gelmelerini anlatıyor: Flamenko'nun 'Batı Yakası Hikâyesi' ile buluşması. 

 

GERONİMO!

Ünlü yönetmenin festivalde gösterilecek son filmi Gerenimo’nun konusu ise şöyle: Güney Fransa’da, boğucu Ağustos sıcağında St Pierre mahallesindeyiz. Türk kökenli genç Nil Terzi, görücü usulü evliliğinden kaçıp Çingene sevgilisi Lucky Molina’nın kollarına koşar ve mahallenin tüm havası değişir. İki grup arasındaki düşmanlık, karşılıklı tartışmalar ve müzikal atışmalarla alevlenince, herkesi yatıştırmak ve durumu kurtarmak genç sosyal eğitimci Geronimo’ya düşer

  

ULUSAL JÜRİ BAŞKANI BİKET İLHAN

Ayın karanlık Yüzü, Kayıkçı, Sokaktaki Adam ve ünlü şair Nazım Hikmet Ran’ın hayatını anlatan Mavi Gözlü Dev filminin yönetmeni Biket İlhan festival kapsamında düzenlenen Ulusal Uzun Film Yarışmasının jüri başkanlığını üstleniyor. Türkiye sinemasının en iyi filmlerinin yer aldığı yarışma kapsamında “En İyi Film” , “En İyi Yönetmen”, “En İyi Kadın Oyuncu”, “En İyi Erkek Oyuncu”, “En İyi Senaryo” ve “En İyi Görüntü Yönetmeni” olmak üzere 6 dalda Günebakan Ödülü sahiplerini bulacak.

Uluslararası ve ulusal yarışmalarda ödül almaya hak kazanan filmler toplamda 140.000 TL’lik ödülün de sahibi olacaklar.

Festival jürisi

En iyi Günebakan Ödülü verecek Uluslararası Ana Jüri Tony Gatlif (Jüri Başkanı), Zeynep Dadak, Vladimir Karanikolov, Cristian Comeaga ve Guilia Achilia'dan oluşuyor. 
Ulusal Uzun Metraj jürisi ise Biket İlhan (jüri başkanı) Şenay Gürler, Okan Arpaç, Aytekin Çakmakçı ve Seyfettin Tokmak'tan oluşuyor. Kısa Film jürisinde yer alan isimler ise şöyle: Begüm Akkaya, Elfe Uluç ve Uğur Şahin.

Festivalin Siyad Jürisinde Çoşkun Çokyiğit, Çağdaş Günerbüyük ve Fatih Özgüven yer alıyor. 

 

FESTİVAL FİLMLERİNDE TÜRKİYE GALASI 

Michael Almereyda’nın 2015 yapımı 'Deney' filmi , José Manuel Cravioto’nun 2015 yapımı 'İntikam Gecesi' filmi, Ognjen Svilicic’in, 'Kurallar Böyle' filmi, Yared Zeleke’nin Etiyopya yapımı 'Kuzu' filmi gibi yirmiye yakın film festival kapsamında Türkiye galalarını gerçekleştirecek.

GALA FİLMLERİNDEN BAZILARI

Uluslararası Uzun Metraj Yarışma

Bulgar Rapsodisi / Bulgarian Rhapsody / Bulgarska Rapsodia (Türkiye GALA) 

On beşten fazla filmi bulunan 'Stars in Her Hair' filmiyle Altın Portakal kazanan, Ivan and Alexandra filmiyle Bulgaristan’da Golden Rose ödülü alan Ivan Nichen son filmi Bulgar Radsodisi filmiyle festivalde yarışıyor. 

1943 yazı. Bulgaristan'da yaşayan Yahudiler, Alman kanunlarıyla yargılanmaktadır. Sofya'dan gelen genç bir Yahudi olan Moni (17) ve Yahudi İşleri Başkanlığı'nın şoförünün oğlu, Yunanistan'ın Kavala şehrinden gelen Yahudi bir kızla tanışırlar. Dünya savaşı gittikçe kızışırken, aynı kıza aşık olan iki arkadaş, arkadaşlığın değerleri ve sınırlarını keşfederler. Bulgarlar Yahudileri sınır dışı etmek için emir alırlar ve bu sırada Makedonya ve Trakya'dan sürülen 11.343 Yahudi trenlerle Bulgaristan'ın içinden geçmektedir. Bu üç gencin kaderi, II. Dünya Savaşı'nda tehlike altında yaşayan Balkan Yahudilerinin durumunu gözler önüne serer. 

Dünyanın Sonundaki Köprü / Bridge at the End of the World,The / Most Na Kraju Svijeta (Türkiye GALA)

Yönetmen  Branko Istvancic Dünyanın Sonu filmiyle Edirne’de… 

Hırvatistan Bağımsızlık Savaşı sona erdiğinde, köyleri yıkılan Bosnalı Hırvat sığınmacılar Hırvatistan'ı terk eden Hırvat Sırplar'ın evlerine yerleşir. Ancak şimdi Sırp ev sahipleri geri dönmeye başlar ve Hırvat sığınmacıları belirsiz bir gelecek beklemektedir. Taraflar arasında nefret ve düşmanlık artmaya başlar. Geri dönen Sırplar'a karşı olan hoşnutsuzluk, her tarafa yayılır ve Sırplar AK-47'lerden açılan ateşlerle karşılanırlar. Bu terör atmosferinin içinde bir yerde, Bosnalı bir Hırvat olan Jozo ardında hiçbir iz bırakmadan kaybolur. Kendisi de Bir Sırp evine yerleştirilmiş olan polis memuru Filip, bu davaya bakması için görevlendirilir. Herkes Jozo'nun geri dönen bir Sırp tarafından öldürdüğünü düşünse de, davada tarafsız ve adil olamaya kararlı olan Filip, bir yandan kendi geçmişindeki sorunlarla uğraşırken, bir yandan da ayrıntılı bir soruşturma yapmaya çalışır.

Eylülde Üç Gün / Three Days in September / Tri Dena Vo Septemvri (Türkiye GALA)
Yönetmen  Darijan Pejovski ilk filmiyle iki kadının temkinli yol hikayesini anlatıyor.

Birbirinden farklı iki kadın, bir fahişe ve intikam peşindeki bir kadın kaderin cilvesiyle geçmişlerini temizlemek için birbirlerine yardım ederler. Maria meşru müdafaa sonucu birini öldürür. Bir trene atlar ve trende otuz yaşlarındaki sessiz bir kadın olan Jana'yla tanışır. Jana dağ evine gitmektedir ve bu, Marika için iyi bir saklanma fırsatı olur. Sığındıkları yerde gerçek niyetlerine yaklaştıkça, iki kadının da birbirleri hakkındaki şüpheleri artmaya başlar.

Hoşçakal Anne / Goodbye Mom / Do Svidaniye Mama (Türkiye GALA)

Yönetmen  Svetlana Proskurina 'Hoşçakal Anne' filmiyle festival yolculuğuna Edirne’de devam ediyor.

Başarılı ve mutlu bir aileyi bir anda mahveden tesadüfi bir karşılaşma üzerine bir hikâye. Bir kadın, birdenbire tutku ve arzuyu, sevgi dolu kocasına ve el üstünde tuttuğu çocuğuna tercih eder. Baba ve oğlu artık kendilerine ihtiyaç duyulmamasının acısını çekseler de, onu anlamaya ve affetmeye çalışırlar. Mutlu olduğu için başarısızlığa uğrayan kadının hayatı tamamen bir kargaşaya döner.

Kafe Bota/ Café Bota / Bota (Türkiye GALA)

Iris Elezi ve Thomas Logoreci tarafından çekilmiş film sıkı komünist yönetimi altındaki bir köyü markaja alıyor. 

Günümüz Arnavutluk'undayız. Juli (Flonja Kodheli), Nora (Fioralba Kryemadhi) ve Ben (Artur Gorishti) ülkeleri sıkı komünist yönetimi altındayken ailelerinin sürüldüğü uzak bir köyde yaşamaktadır. Ben, sahip olduğu kafeyi Balkanlar'ın yükselişe geçtiği bir dönemde büyütme hayalleri kurarken, Juli'nin onaylamamasına rağmen, Nora'yla bir ilişki yaşamaktadır. Sakin hayatları yakınlardaki bir otobanda bir ekip çalışma yapmaya başlayınca değişmeye başlar. Hasta ve bunak büyükannesi Noje yüzünden endişeli olan Juli, ekipteki mühendis Mili'ye aşık olur. Yeni yapılan yol köylerine ulaşınca, köylüler havai fişeklerle coşkulu bir kutlama yaparlar. Ancak şafak sökünce, Juli, Ben ve Nora ortak travmatik geçmişlerindeki bir sırla yüzleşmek zorunda kalırlar. BOTA, Iris Elezi ve Thomas Logoreci tarafından yazılmış bir film ve başrollerini Flonja Kodheli, Fioralba Kryemadhi, Artur Gorishti ve Tinka Kurti paylaşıyor.

Kurallar Böyle / These are the Rules / Takva Su Pravila
Yönetmen Ognjen Svilicic’in yönettiği film Les Arcs Avrupa Film Festivali’nde Jüri Büyük ödülü kazanmış bir yapım. Kuralların ihlal edildiği ve güvenlik çemberinin daraldığı bir dünyayı anlatıyor. 

 

Ivo ve Maya, Zagreb'in sıkıcı bir varoşuna sakin bir yaşam sürdürmektedir. Bir gece tek çocukları olan Tomica başka bir genç tarafından barbarca bir saldırıya uğrar, sokakta dövülür ve yaralı bir şekilde bırakılır. Güvenli olduğunu zannettikleri dünyaları başlarına yıkılır. Kendilerini, hayatlarını tekrar gözden geçirmek ve inandıkları her şeyi sorgulamak zorunda kaldıkları dayanılmaz bir sınavın içinde bulurlar.

Neden Tarkovski Olamıyorum / Why Can't I Be Tarkovsky
Murat Düzgünoğlu’nun yönettiği ve Türkiye’yi temsil eden film Nünberg Film Festivali’nde oyuncusu Tansu Biçer’e en iyi aktör ödülü kazandırdı. Film hayaller ve gerçekler üzerine göndermeler içeriyor.

Büyük hayalleri olan ve hayatını televizyona ucuz türkü filmleri çekerek sürdüren 35 yaşındaki bir yönetmenin, Bahadır’ın traji-komik hikayesini konu edinen film, Andrey Tarkovski’nin sanatına öykünen ve bir gün onun gibi filmler çekebileceğine inanan Bahadır’ın hayalleri ve hayatın gerçekleri arasında kalmışlığını

anlatıyor. 

Şamar Oğlanı / Goat/ Koza
'Koza/ Şamar Oğlanı” yönetmenin ilk uzun metrajı. Film Curitiba International Film Festivali’nden en iyi film, Wiesbaden goEast’ten de iyi yönetmen ödülleri kazandı. Film hayatları için dövüşen bir adamı anlatıyor. 

Peter “Koza” Baláž eski bir olimpik boksördür. Kız arkadaşı Miša ile yıkık dökük bir toplu konutta geçim sorunları içinde yaşamaktadır. Miša, bir bebeği olacağını öğrenir. Gebeliğini sona erdirmek niyetindedir ve Koza'dan gerekli parayı bulmasını ister. Uzun süredir antrenman yapmamış olan Koza, para kazanıp Miša’nın fikrini değiştirme umuduyla ringlere geri döner. Menejeri Zvonko'yla birlikte başarının imkansız olduğu ama hiçbir zaman hükmen mağlup olmadığı, sayısız maçtan oluşan bir 'tur'a çıkarlar. Koza'nın doğru düzgün bir aile hayatı yaşayabilmek için kaç darbe daha alması gerekmektedir? Koza'da, başrolü 1996 Atlanta Olimpiyat Oyunları'nda yarışmış olan Peter Baláž ve onun koçu rolünü de 1980 Moskova olimpiyat oyunlarında madalya almış olan Ján Franek oynuyor. Koza, profesyonel olmayan oyuncuların üstün performanslarıyla rol ile gerçek arasındaki çizgiyi bulanıklaştıran, 'aslına uygun olma' kavramına karşı güçlü ve rahatsız edici meydan okuma.

Şifacı / Healing,The / Isceljenje (Türkiye GALA)
“The Healing/ Şifacı” yönetmen Ivan Jovic’in ilk uzun metraj filmi. Şifacı bir inziva öyküsü… 

Bir Ortodoks kesişinin olağanüstü güzellikteki ıssız bir yerde inzivaya çekilmesinin hikâyesi. Keşişin huzuru, iki kişinin ani ziyaretiyle bölünür. Savaşın bittiğini öğrenen keşiş çektiği acıları unutamamakta ve bağışlayamamaktadır. Böylece keşiş tanrıyla arasında oluşan uzaklığı kapatamayacağının farkına varır. Bu, uzlaşma, affetme ve her savaştan sonra ortaya çıkan şu soru üzerine bir film: Düşmanınızı nasıl affedebilirsiniz?  Bu film, inzivada geçirilen bir hayatı ve birbiriyle yüzleşmek zorunda kalan üç karakterin iç dramlarını yansıtan bir atmosfer içinde, Doğu Sırbistan'ın ulaşılması zor, bozulmamış ve ıssız yerlerinde çekildi. Üç karakterin acısı doğanın güzelliğiyle zıt bir biçimde sunulurken, her şey karmaşıklaşmaya başlar.

Yılan Kardeşler / Snake Brothers,The / Kobry A Užovky (Türkiye GALA)
Jan Prušinovský imzalı Yılan Kardeşler Karlovy Vary Uluslararası Film Festivali’nden En iyi aktör ödülüyle dönen bir film. İki kardeşin birbirine karışan öykülerini anlatıyor film… 

 

Viper ve Cobra kendilerine memnun olabilecekleri birer hayat kuramamış iki kardeştir. İşsiz ve yalnız biri olan Viper, devamlı sorun çıkaran bir eroinman olan kardeşinin sürekli onu takip eden gölgesinden nasıl kurtulacağını bilememektedir. Sonunda bir gün, ona unutamayacağı bir ders vermek ister. Ancak kontrolden çıkan olaylar bir kâbusa dönüşür.

Ulusal Uzun Metraj Yarışma Filmleri…

Abluka / Frenzy / Emin Alper 
Çekmeceler / Drawers / Caner Alper 
Dolanma / Entanglement / Tunç Davut 
Eksik / Lack / Barış Atay 
Kar Korsanları / Snow Pirates / Faruk Hacıhafızoğlu
Kuzu/ The Lamb / Kutluğ Ataman
Misafir / The Visitor / Mehmet Eryılmaz
Nefesim Kesilene Kadar /  Until I Loose My Breath / Emine Emel Balcı
Saklı / Secret / Selim Evci
Sesime Gel / Come to My Voice / Were Denge Min / Hüseyin Karabey 

Ulusal Kısa Metraj Yarışma Filmleri

Altın Vuruş / Golden Shot - ,  Gökalp Gönen, Türkiye, 2015, 9'

Azad / Azad, Yakup Tekintangaç, Türkiye, 2015, 16'

Çarşı / Downtown / Noğa, Miraç Atabey, Türkiye, 2014, 20'

Denizatı / Hippocampus, Süleyman Arda Eminçe, Türkiye, 2015, 16'

Günah / The Sin, Gülistan Acet, Türkiye, 2015, 14'

İğne Deliği / Pinhole, Oğuz Anbarlı, Türkiye, 2015, 16'

Nar Zamanı / Pomegranate Time, Cevahir Çokbilir, Türkiye, 2014, 15'

Salı / Tuesday, Ziya Demirel , Türkiye, 2015, 12'

Sonuç / Result, Hakan Sümer, Türkiye, 2015, 5'

Wong Kar Wai Üzerine Kısa Bir Film / A Short Film About Wong Kar Wai, Serdar Önal, Türkiye, 2015, 20' 

Yarışma Dışı Filmler

Bölüm: Bulgaristan Seçkisi/ Focus: Bulgaria 

Ders/ The Lesson/ Urok (2014)

Kristina Grozeva, Petar Valchanovimzalı film San Sebastian, Sofia,Tokyo ve  Berlin Film  Festivalleri'ne katılan ve bol ödüller kazanan bir yapım. Oyuncusu Margarita Gosheva'danın da performansıyla dikkat çeken  tefeci tuzağına düşen bir kadının zincirleme yaşadıkları üzerine etkili bir yapım.

Nadezhda, öğrencilerini okuldaki hırsızın yakında yakalanacağını söyler. Onu yakalayınca, sınıf arkadaşlarının kahvaltı paralarını geri alacaklarını ve ona 'güzel bir ders' vereceğini söyler. Eve döndüğünde Nadezhda'yı başka bir problem beklemektedir, yetkililer evini haczedeceklerini söylerler. Kocası satın aldığı ve tamir edip satmayı düşündüğü kamyonun kredi taksitlerini ödemiştir. Kredi borcunun tamamı hemen ödenmek zorundadır. Bu yüzden Nadezhda bir tefeciden borç alır. Kamyonu satıp ödemeyi düşünmüştür ama aradan zaman geçer ve kamyon artık tamir edilebilecek durumda değildir. Tefeciye parayı ödemek için hiçbir çareleri yoktur ve kocası Nadezhda'ya baskı yapmaya başlar. Nadezhda, parayı bulmak için çok uğraşır ancak bulamaz. Kamyon, ev, annesinin altın dişleri, hiçbiri yetmez. Tefeci eğer parayı bulamazsa, çocuklarına zarar vereceğini söyler. Korkan ve çaresiz kalan Nadezhda, banka soyar. Tefeciye parasını geri öder. Okuldaki hırsız yakalanmıştır ancak artık ona nasıl bir ders vereceğini bilmemektedir.

Hayatımın Kadını/ The Woman of My Life/ Zhenata Na Moya Zhivot (2015)
The Woman of My Life/ Zhenata Na Moya Zhivot” yönetmen Antoniy Donchev’in ilk uzun metraj filmi. Filmin başrol oyuncusu festivalimize de katılacak  olan Soran Ebrahim Bahman.  Ebrahim aynı zamanda Ghobadi'nin bol ödüllü ve etkileyici filmi Kaplumbağalar da Uçar'ın başrol oyucusu. Filmde ayrıca Selim Akgül ve Yılmaz yalçın gibi oyuncular da rol alıyor.

Iraklı bir Kürt olan Azad, altı yaşında kuzeni Vian'la nişanlanmış ancak iki çocuk bölgenin içinde bulunduğu siyasal durum yüzünden ayrı düşmüşlerdir. Azad 19 yaşına geldiğinde kazara Vian'ın babasının öldürülmesine şahit olur ve ülkeyi terk etmek zorunda kalır. Avrupa'ya doğru yol alan bir gemide güzel bir kızla tanışır. Onun nişanlısı Vian olduğunu bilmeden ona aşık olur. Öte yandan Chavo'nun babasının ölümüyle ilgisi olduğunu zanneden Vian, ona kim olduğunu söylemez ve ona olan aşkını frenlemeye çalışır. Almanya'ya gitmiştir ama kimlik belgeleri sahte olduğu için Bulgaristan'da kalmıştır. Azad Vian'ı bulmak için elinden gelen her şeyi yapar ve sonunda başarılı olur. Bu kez, Vian ona kim olduğunu açıklar çünkü ona olan aşkı, şüphelerinden daha üstün gelir. Ancak Vian babasının öcünü alma saplantısıyla ölümcül bir oyunun içine dahil olmuştur. Azad onu bir daha göremeyecek olsa da, onu durdurmak ve kurtarmak için her şeyi yapacaktır. Acaba aşk, teröre üstün gelebilecek midir?

Sozopol’un Batışı/ The Sinking of Sozopol/ Potyvaneto na Sozopol  Yönetmen Kostadin Bonev bir önceki filmi 'War Correspondent' ile Sofya Uluslararası Film Festivali'nde seyirci ödülü kazanmıştı. Bu filmiyle de Kosova ve Bulgaristan'da ödüller kazanan film ülkesine yıllar sonra dönen bir adamın yaşadıkları üzerine.    'Sozopolis', Yunancada 'kurtuluş şehri' anlamına gelir. Doğrudan belirtilmese de, kurtuluş bu hikâyede ana motiftir. Yaşı ilerlemekte olan bir adam, aklında hatıraları, yanında on şişe votkayla Sozopol'a geri döner. Hayatı boyunca kaçtığı soruları artık yanıtlamak zorundadır. Chavo, hayatında neyi yanlış yaptığını, herkesin hayatında ne yanlış yaptığını ve en sonunda da neden çöl gibi bir dünyada yaşamakta olduğumuzu anlamak için cehennemin on çemberine içine dalarmış gibi anılarının ve on şişe votkanın içine dalmak zorundadır. Bu macerada ona bu dünyadan olmayan, daha çok Virgil'e benzeyen 'Freak' isimli bir yaratık eşlik eder. Freak, Chavo ve hayatının aşkı Neva hakkında her şeyi bilmektedir. Chavo'nun arkadaşlarına ve Montreal'de yaşayan Neva'ya esrarengiz e-postalar gönderir. Onları Sozopol'a, tehlikede olan arkadaşlarına yardım etmeye gelmeleri için ikna etmeye çalışmaktadır.  Denizaşırı Viento Aparte/ A Separate Wind / Ayrı Bir Rüzgar (Türkiye GALA)    Alejandro Gerber Bicecci imzalı film iki kardeşin çıktıkları bir yolculuğu anlatıyor. 12 yaşındaki Katrina ve 15 yaşındaki Omar'in annesi bir aile tatili sırasında birdenbire felç geçirir. Birbirlerinden ayrı düşen iki kardeşi Meksika'da büyükannelerinin evine varana kadar uzun bir yolculuk beklemektedir. Yol boyunca şüphe, kin ve şiddetin her yerde olduğu çökmüş ve bölünmüş bir ülkeyle karşılaşırlar. Kendi ülkelerinde yabancı birbirinden farklı karakterler, onları kaderlerinin götüreceği yere doğru karmaşık sahneler içerisinde sürükler.

Bir Ülke, Bir Yönetmen: Romanya, Cristian Comeaga

Cristian Comeaga imzalı film La bani, la cap, la oase / Mangır, Üçkağıt ve Kemik Kanada Film Festivali'nde En iyi Film, Madrid Film Festivali'nde  yabancı dilde en iyi  film ödüllerinin sahibi. 

 

Harpoon ve The Baptist, 'tahsilat' yapan iki gençtir ancak bir sorunları vardır, para toplayamamaktadırlar. Patronları tarafından sürekli aşağılanan iki genç, daha önce hiç yapmadıkları bir işe bulaşır. Zırhlı bir banka aracı soygunu. Ancak, aracı aynı anda soymaya kalkışan birbirinden habersiz başka hırsızlar da vardır: Saygın bir Rus iş adamı zannedilen bir silah satıcısı, bir Arnavut uyuşturucu şebekesinin başı, borçlarını ödemek için akıllıca bir yöntem arayışındaki bir banka çalışanı ve en önemlisi, kendine gizlenmek için yarattığı bir manastırdan bütün ipleri yöneten dolandırıcı bir kadın. Yaptıkları işe göre oldukça masum ve naif olan ve hırsızlar tarafından ustaca kullanılan HARPOON ve THE BAPTIST, son bir karar verirler, artık bu sefer tahsilatı kendileri için yapacaklardır.

GALA Edirne

1001 Gram / 1001 Grams
YÖNETMEN: Bent Hamer
Norveçli bilim insanı Marie, Paris’te bir seminere katılır. Seminerin konusu oldukça ilginçtir zira bir kilogramın gerçek ağırlığı tartışılmaktadır. Marie şimdi kendi hayal kırıklıklarının, acılarının ve aşklarının terazide ne kadar çektiğini sorgulayacaktır…

Centilmen / Gentlemen (GALA)

YÖNETMEN: Mikael Marcimain
İddiasız bir yazar olan Klas, oturduğu binada yaşayan Henry Morgan ve kardeşiyle zamanla sıkı bir ahbaplık kurar. Göz alıcı bir hayat yaşayan bu iki kardeşin büyülü dünyalarına dalan Klas, zamanla geçmişlerindeki sırları keşfetmeye başlar. Savaş sonrası Avrupası’nı en ufak ayrıntısına kadar göz önüne seren filmde aşk ve gerilim bir arada.

Darmadağın / Tour De Force / Hin und weg
YÖNETMEN: Christian Zübert

 

Kuzu / Lamb (gala) 
YÖNETMEN: Yared Zeleke
Etiyopyalı Ephraim memleketinden uzak akrabalarının yanında yaşamaya gönderildiğinde yanına çok sevdiği kuzusunu da alır. Amcası bir gün küçük çocuğun tek arkadaşı olan kuzuyu bir sonraki dini bayramda kesmeye karar verince, Ephraim onu kurtarmak ve eve dönmek için her şeyi yapmaya hazırdır.

Tanrı İsterse / God Willing / Se Dio Vuole (gala)

YÖNETMEN: Edoardo Maria Falcone
Tommaso başarılı bir kalp cerrahıdır. Bir zamanlar, göz kamaştırıcı ve tutkularının peşinden giden, şimdi ise tıpkı kendisi gibi idealleri ve umutları da solmuş Carla ile evlidir. Büyük olan kızları Bianca’nın bir elinde cımbız bir elinde ayna, dünyadan bir haber yaşamaktadır. Andrea ise ablasının tam tersine idealleri olan babasının yolunda giderek onu gururlandırmak isteyen zeki bir tıp öğrencisidir.

Ne var ki Andrea son dönemlerde değişmiştir. Odasında daha fazla vakit geçirip öğleden sonraları da nereye gittiğini kimseye söylemeden çıkıp gitmektedir. Ailenin içine kurt düşmüştür bir kere: Andrea gay midir?

Herkes için bir kriz olur bu, Tommaso ise ayrımcılığın her türlüsüne karşıdır… Andrea ailesini karşısına alır, cesaretini toplar ve sonunda açılır: “… ben rahip olmaya karar verdim!"

Bir ateist olan Tommaso için rahip bir oğul korkunç bir darbe olur. Oğluna tamamen destek verir gibi görünmesine rağmen bu işin aslını öğrenmek için gizli gizli oğlunu takip etmeye başlar. Andrea’nın manastırda inzivada olmasını fırsat bilen Tommaso, gerçek kimliğini gizleyerek pedere gerçek bir savaş açar. Ancak işler hiç de düşündüğümüz gibi gitmeyecektir…

Toprağın Gölgesinde / Land and Shade / La Tierra y la Sombra (gala)

YÖNETMEN : César Augusto Acevedo
Yaşlı çiftçi Alfonso, ölüm döşeğindeki oğlunun yanında olmak için yıllar sonra memleketine geri döner. Fakat karşılaştığı bir kıyamet manzarasıdır. Evinin etrafı uçsuz bucaksız şekerkamışı çiftlikleriyle çevrilmiş, şeker kamışı üretiminden kaynaklanan kül yağmurları ise oğlunun hastalığının ilerlemesine neden olmaktadır. Akrabalarını terk ettikten 17 yıl sonra Alfonso tekrardan ait olduğu yeri bulmaya ve ailesini kurtarmaya çalışacaktır.

MEMDUH ÜN’ÜN ANISINA

Geçtiğimiz günlerde 95 yaşında hayatını kaybeden Türk sinemasının duayenlerinden senarist, oyuncu, yönetmen ve yapımcı Memduh Ün’ün anısına yönetmenin sevilen filmlerinden “Ağrı Dağı Efsanesi “seyirciyle buluşacak. Sanat yaşamına 1948 yılında Seyfi Havaeri’nin Damga filmindeki başrolle başlayan Memduh Ün, Düş Gezginleri,  Zübük, Yaşamak Seninle Güzel, Gülsüm Ana gibi onlarca filmin oyuncu kadrosunda yer aldı.  Birçok filmin yapımcılığını ve senaristliğini yapan usta, Zıkkımın Kökü, Ağrı Dağı Efsanesi,  Kanlı Nigar, Devlet Kuşu gibi onlarca filminse yönetmen koltuğunda oturdu.

TARIK DURSUN KAKINÇ ANILIYOR

Türk yazar ve yayıncı Tarık Dursun Kakınç’ın hikayelerinden oluşan” İmbatla Dol Kalbim”den uyarlanan ve kitapla aynı ismi taşıyan, Hikmet Yaşar Yenigün’ün yönetmenliğini yaptığı film festival kapsamında gösterime girecek.

İKİ USTAYA ONUR ÖDÜLÜ

Festivalin Onur Ödülleri usta oyuncu Murat Soydan ve Yeşilçam’a üç binin üzerinde film afişi kazandıran Erol Ağakay’a verilecek. Murat Soydan’ın Hülya Koçyiğit ve Çolpan İlhan’la başrollerinde yer aldığı “Cemile” filmi yeniden izleyici karşısına çıkarken,  “Erol Ağakay Mimeray’la Yeşilçam Afişleri” sergisi de Edirnelilerle buluşacak.

Murat Soydan 

1940 yılında Kırklareli'nin Lüleburgaz ilçesinde doğan Murat Soydan,  İktisadi İlimler Akademisi’nde okurken bir yandan da İstanbul Belediye Konservatuarı Türk Musikisi bölümünü bitirdi. 1966 yılında “Perde” mecmuasının açtığı yarışmayı Tanju Korel ile birlikte kazandıktan sonra, Cüneyt Arkın, Fatma Girik ve Suzan Avcı ile birlikte rol aldıkları  "Kolsuz Kahraman" filmiyle sinema hayatına başladı. Murat Soydan, Ağla Gözlerim, Sevmekten Korkmuyorum, Kralların Öfkesi, Yalan Yıllar,Tapılacak Kadın gibi filmlerin de içinde yer aldığı, 200'e yakın filmde ve ayrıca birçok dizide rol oynadı. Soydan, bir dönem Sinema Oyuncuları Derneği başkanlığı yaptı. 1970'li yılların "Jön" oyuncularından olan Murat Soydan, birçok filmde Türkân Şoray ve Hülya Koçyiğit'le başrolü paylaşmış,1972 yılında Zulüm filmiyle 9. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde En İyi Erkek Oyunu ödülünü almıştır.

M. EROL AĞAKAY

Yerli film sayısının giderek tırmandığı yılları ve de o yıllarda illüstratörlerin ve afiş tasarımcılarının nasıl bir çalışma temposu içinde olduklarını hatırlayın. İşte Erol Ağakay, o yıllarda önce afişinin tasarımını gerçekleştireceği filmin oyuncularıyla kendi stüdyosunda toplanır, filmin konusuna uygun biçimde oyuncuların dialarını çeker, sonra, afiş basımı için birden fazla hazırladığı “eskiz“i, film yapımcısı ile yönetmenin beğenisine sunardı. Baskı işi bu çalışmanın son aşamasıydı. Ağakay, o yıllarda ayda ortalama 50 eskiz yapmak zorundaydı.

Halen, Mimeray Grafik Ürünler Basım Tesisleri A.Ş.Yönetim Kurulu Başkanı olan, Ağakay, 1960’da Ordu Foto-Film Merkezi’nde ressam olarak ilk animasyon çalışmasını yapar.

İş arkadaşı Ekrem N.Ünverir’le birlikte yayıncılık işine giren Ağakay, 1963 – 1968 yılları arasında çıkan “Fotoğraflarla Bugünkü Türkiye“ dergisinin de Genel Yayın Yönetmenliğini yaptı.

Kendi adına Eray Ofset Matbaası’nı kuran Ağakay o yıllarda koyu bir sinema tutkunudur. Matbaacılık işiyle yetinmez ve sinemacı Turan Tung’la Renkay Film İşletmesi'ni kurar. Yerli filmlerin İstanbul Bölgesi dağıtımını üstlenir.

1982’de Film Market dergisini çıkarır. Bir yıl sonra ortağı Yaman Köseoğlu ile birlikte stüdyo işine girer. Bu yeni kuruluşun adı Sineray Film Laboratuarı’dır, yıkanmasından montajına, dublaj ve kopya basımına dek, birçok filmin tüm teknik işlemleri burada yapılmıştır.

Türk Sineması adına yoğun biçimde çeşitli hizmetler veren Erol Ağakay, 3680’in üstünde filmin afiş baskısını ve bu basılan afişlerin de 1448’inin grafik tasarımını yapıp 1160’ının da afiş dialarını çekmiştir. 

 Meslek hayatı boyunca Erol Ağakay çok önemli 2 hizmet ödülü kazanır.

1984 Amerika’da düzenlenen Afiş Yarışması’nda “Andy Award Of Merit Ödülü”

1988 Grafikler Meslek Kuruluşu’nun “En İyi Billboard Basım Ödülü”.

Arşivinde bulundurduğu üç bini aşkın film afişini Türvak Vakfına hibe etmiştir.

 

Changing Perspectives Kısa Film Festival Seçkisi’nde yer alan filmler…

 
 Albert Ruppert, Pablo Callisaya, İsviçre, 2015, 12'

 Arada / In-Between, Marie Hartlieb, Türkiye, 2015, 8'

Babam Annemle/ Dad in Mum, Fabrice Bracq, Fransa, 2014, 6'

Bal'dan Tatlı / Sweeter Than Home, Zeynep Kayrak, Türkiye, 2015, 15'

Balkon/ Balcony, Lendita Zeqiraj, Kosova, 2013, 20'

Elmando, Anton Octavian, Romanya, 2014, 3'

Hoşça Kal/ Good Bye, Yordan Petkov, Bulgaristan, 2014, 16'

İş İçin Doğru İnsan/ Right Person for the Job, The, Wilfried Méance , Fransa, 2014, 8'

Koyu Ten/ Cinnamon Skin, Alejandro de Vega de Unceta, İspanya, 2014, 5'

Noel'in Babaları/ Father’s Christmas, Emmanuelle Michelet, Fransa, 2014, 17'

Pazar/ Central Market, Saleh Nass, Birleşik Arap Emirlikleri, 2014, 10'

Tomurcuk/ Seed Sprouting, Paul Salvador Gomez Lopez, Meksika , 2014, 9'

Tut Elimi / Hold My Hand, Burak Erkmen - Emre Erduran, Türkiye, 2015, 6'

Yetinmek/ Mend and Make Do, Bexie Bush, İngiltere, 2014, 9'

 

ENGELLİLER VE ÇOCUKLAR İÇİN FİLM GÖSTERİMLERİ

Uluslararası Edirne Film Festivali süresince çocuk filmleri ve görme ve işitme engelli bireyler için özel hazırlanmış sesli betimlemeli, işaret dili ve altyazılı filmler festival programında yer alacak. Tüm çocuk filmleri ve engelsiz filmler ücretsiz olarak seyircisiyle buluşacak.

Engelsiz Filmler de Mahmut Fazıl Coşkun’un Yozgat Blues, Can KIlcıoğlu’nun Karnaval ve Martin Scorsese’nin Hugo filmleri gösterilecek.

Miniklerin seçkisinde ise Simon Niblett’in güzel görüntülerden oluşan Penguen Kral’ı, Enrique Gato imzalı Hazine Avcısının Maceraları ve Esben Toft Jacobsen’den Cesur Tavşanın Sihirli Macerası filmleri yer alıyor.

 

FESTİVAL YAYINLARI

Festival kapsamında Sema Fener’in Dijital Sinematografi kitabıyla Yıldırım Yanılmaz ve Sema Fener’in kaleme aldığı “Tiyatro, Sinema, Televizyon, Dizi Oyunculuğu tematik kitapları basılacak.

20 Kasım 2015’te film gösterimleri ve açılış töreniyle başlayacak festival, 26 Kasım 2015 akşamı ödül töreniyle son bulacak. Cinemarine Sinemalarının gösterim sponsorluğunda Edirne Kipa Sinemalarında gerçekleşecek gösterimlerin programları, yarışma ve diğer filmlerin bilgileri ve yan etkinliklere dair tüm bilgilere www.edirnefilmfestival.com adresinden ulaşabilirsiniz.

Seminer

Prof. Dr. Oğuz Makal

Konu: SİNEMA VE TOPLUMSAL DEĞİŞİM

Bu seminerde Beykent Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema TV Türkçe Bölüm Başkanı Prof. Dr. Oğuz Makal Türkiye’de ve Dünya’da sinema ve toplumsal, kültürel değişim  ilişkilerini, etkilerini örnek filmlerle inceleyecektir.

Erol Ağakay’la Yeşilçam Afişleri Sergisi

Mimeray Yönetim Kurulu Başkanı M. Erol Ağakay’ın Yeşilçam afişlerinden oluşan sergi, süperpoze diaları ile sinema tarihimize afiş tasarımları ve üretiminin penceresinden bakıyor. Sergi, Ressam Mithat Ağakay’ın sinema girişleri için resmettiği dev fener afişlerden başlayan ve bugüne kadar üç binden fazla film afişini hayata geçiren bir kurumun öyküsünü festival seyircileriyle  buluşturacak. Yeşilçam sinemasından çok sayıda film afişinin sergileneceği sergi festival haftası boyunca açık olacak.

 www.edirnefilmfestival.com