Popüler Sinema

Paylaş
Haberler

71. Cannes Film Festivali Resmi Seçkisinde Ne Seyretsek?

71. Cannes Film Festivali Resmi Seçkisinde Ne Seyretsek?

 

Bu yıl 8-19 Mayıs tarihleri arasında düzenlenen 71. Cannes Film Festivali’nin yarışmalı bölüm dahil resmi seçkisi geçtiğimiz ay ortalarında açıklandı; seçkiye sonradan dahil edilenlerle birlikte Cannes takipçilerinin önüne yine koşturmacalı bir maraton çıktı. 2018 Cannes Film Festivali’ni Populersinema.com adına yerinde takip edecek olan sinema yazarı ve editör Duygu Kocabaylıoğlu Arazlı resmi seçkiyi ince eledi sık dokudu ve Cannes’a giden gidemeyen tüm sinefiller için olmazsa olmazlar listesi çıkarttı. İyi seyirler!

 

 

Ahlat Ağacı / The Wilder Pear Tree

Yalnız ve güzel ülkemizin seyircisi açısından, şüphesiz ki bu yılın en merak uyandıran sorusu Nuri Bilge Ceylan’ın yeni filmi Ahlat Ağacı’nın Cannes’ın resmi yarışma seçkisinde yer alıp almayacağı idi. İlk açıklanan liste ile sinema camiamızı büyük hayal kırıklığına uğratan ‘Cannes yönetimi’, neyse ki bu hatasından çabuk döndü :) 2014’te Altın Palmiye’ye uzanan Kış Uykusu’ndan bu yana, yeni filmi Ahlat Ağacı’na dair yakın zamana kadar sır verip ser vermeyen Ceylan’ın  merakla beklenen filmi, Cannes’ı yerinde takip edenlerin de şüphesiz ki liste başında…

 

Todos Lo Saben / Everybody Knows

Cannes ‘gediklisi’ Asghar Farhadi Geçmiş (2013) ve Satıcı (2016)’dan sonra bir kez daha Altın Palmiye için Güney Fransa da; üstelik Everybody Knows (Todos Lo Saben) 8 Mayıs’ta Grand Théâtre Lumière salonunda festivalin açılış filmi olarak dünya prömiyerini yapacak. “İnsan tabii hayatta daha ne ister ki?” imrenmemizle başrollerinde Penélope Cruz ve Javier Bardem’in yer aldığı, Farhadi’nin tamamını İspanyolca çektiği bu aile dramını oldukça merak ediyoruz!

 

Le livre d'image / The Image Book (2018)

Yaşayan efsane Jean-Luc Godard ‘eline kamera aldıkça ne çekse izleriz’ ekolüyle son filmi The Image Book’un giriş kapısında oluşacak kuyruğun Cannes marinasının ortalarına kadar geleceğini öngörmek çok da zor olmasa gerek! 88 yaşındaki inatçı dev, sinema ile var olmaya devam ederken, kendisi Cannes’a 9. kez katılıyor, 8. kez Altın Palmiye için yarışıyor…

 

BlacKkKlansman

Neredeyse 15 yıldır Avrupa festivallerinde göremediğimiz bir isim Amerikalı, aykırı yönetmen Spike Lee. Hatta 2013 tarihli Old Boy remake’inden bu yana bizim vizyona da pek uğramayınca, çizgi altı diyebileceğimiz işlerde adını duyduktan sonra 71. Cannes Film Festivali’nin resmi seçkisinde Altın Palmiye için yarışıyor olması şüphesiz ki soru işaretlerini de kabarttı! Afro-Amerikan bir polis memurunun faşist Ku Klux Klan örgütüne sızma hikayesini anlattığı yeni bir siyahi sinema örneği olan BlacKkKlansman seçkinin en popüler filmlerinden biri.

 

Se Rokh/Three Faces

Tıpkı Farhadi ve Labaki gibi Jafar Panahi de Fransız Rivierası’nın Orta Doğu ‘renkleri’ arasında, festivalin neredeyse hiç es geçmediği bir isim. Üstelik halen ev hapsinde bir muhalif olarak bir anlamda ne çekse politik değeri de olduğundan Se Rokh/Three Faces filmi de festival merdivenlerini koşturarak çıkanların listesinde yer alıyor. 

 

Manbiki kazoku/Shoplifters

Kimse Fark Etmiyor (2004), Bitmeyen Yürüyüş (2008) ve de Benim Babam, Benim Oğlum (2013) filmleri ile aşinası olduğumuz, Japon yönetmen Hirokazu Koreeda son filmi Manbiki kazoku / Shoplifters ile Belirli Bir Bakış bölümü de dahil 7. kez Cannes Film Festivali’nde boy gösterecek. Japon aile kültürünü çıplak bir gözle görmemizi sağlayan Koreeda, bu sefer hayatı sokaklarda geçen, hırsızlık çetesinden ibaret bir aileyi perdeye taşıyacak.

 

Capharnaüm

Lübnanlı oyuncu, yönetmen ve senarist Nadine Labaki’yi festivalin resmi yarışma seçkisinde görmek ister istemez insanı heyecanlandırıyor. Zira ilk filmi Karamel ile Altın Kamera adayı olan, Peki Şimdi Nereye? ile Belirli Bir Bakış’ta iki ayrı ödüle uzanan Nabaki, 3. uzun metrajlı filmi Capharnaüm (2018)  ile yine hiç sektirmeden “La Croisette” yollarını aşındırıyor. Nabaki’nin politik kamerasıyla Orta Doğu’da küçük bir balıkçı kasabasına ve bir çocuğun yaşamına konuk olacağız… Anlattığı hikayeler bize de çok yakın olan Nabaki, Cannes listesinin heyecan yaratanları arasında…  

 

The Man Who Killed Don Quixote

Festivalin bir diğer ABD’li misafiri olan Terry Gilliam’ın macera, komedi ve fantastik türlerini harmanladığı The Man Who Killed Don Quixote kapanış filmi olmasının yanı sıra Adam Driver, Jonathan Pryce, Stellan Skarsgård ve Olga Kurylenko gibi yıldız oyunculardan oluşan kadronun Cannes sokaklarını renklendirecek olmasıyla da ilgi uyandırdı. Fragman sabırsızlandırıyor; izleyip göreceğiz…

 

Bunlar da Var...


Zimna Wojna / Cold War

1950’li yılların Polonya-Yugoslavya ve Almanya’sını kendisine fon alarak bir aşk hikayesi anlatan Cold War, 2015’te Ida filmiyle Yabancı Dildeki En İyi Film dalında Oscar’ı evine götüren Pawel Pawlikowski imzalı.

 

Leto

Geçtiğimiz yıl Belirli Bir Bakış bölümünü (M)uchenik/Öğrenci filmiyle sallayan  Kirill Serebrennikov’un bu sefer yarışma bölümünde boy gösterdiği yapım, Rus rock müzisyeni Viktor Tsoi’nin yaşam öyküsünü beyazperdeye taşıdığı Leto. Başrolde Kore asıllı oyuncu Teo Yoo‘nun olması filme ayrı bir ilginçlik katıyor…

 

Ve de Vanessa Paradis sevenlere Yann Gonzalez imzalı Knife + Heart seyredilebilecek populer alternatiflerden...

 

Yarışma dışı bölümde Ron Howard’ın ne zamandır yüreğimiz ağzımızda beklediğimiz Solo: A Star Wars Story (paniğe mahal yok 25 Mayıs’ta bizde de vizyonda)  ve Lars von Trier’in uzun suskunluğunu bozduğu korku gerilimi The House That Jack Built bonuslarının yanı sıra, gece yarısı gösterimlerinde Ramin Bahrani’nin taze remake’i  Fahrenheit 451 filmleri Altın Palmiye dışında seyircilere göz kırpan yapımlar.

 

twitter.com/duygukocabayli

 

 

 

 

 

YORUMLAR

Ziyaretçi Gönder

Gezinti

İletişim
Bize Yazın:


Gönder Max. 1000 karakter
Populer Sinema: #txt
Mesaj Gönder:
Gönder Max. 1000 karakter