Popüler Sinema

Paylaş
Eleştiriler

Yol Ayrımı

Yol Ayrımı
(6.0/10)
Yazar: Özgün Mert

Muhsin Bey, Aşk Filmlerinin Unutulmaz Yönetmeni, Gölge Oyunu, Eşkıya, Gönül Yarası gibi efsane filmlere imza atan; Yavuz Turgul Şener Şen ikilisi, Av Mevsimi filminden 7 yıl sonra “Yol Ayrımı” filmi ile tekrar bir arada. Dünya sinemasında da örneklerine çok sık rastladığımız yönetmen oyuncu işbirliği kaldığı yerden devam ediyor( Martin Scorsese - Robert De Niro, Tim Burton -John Depp, Woody Allen- Diane Keaton V.B ).


Şener Şen’in hayat verdiği Mazhar Kozanlı karakteri,  çok büyük bir tekstil şirketinin sahibidir. Mazhar, hayatını şirketine adamış ve aile ilişkilerinde soğuk bir adamdır. Günün birinde geçirdiği bir trafik kazası  bütün hayata bakışını değiştirecektir.  Filmin ana öyküsünü de bu farklılaşmanın ortaya çıkardığı yeni hayat ve aile içi çatışmalar oluşturmaktadır.


Yavuz Turgul öykücülüğünü seven birisi olarak, bu filmindeki hikâyeden fazlaca etkilendiğimi söyleyemem.  Ana karakterin yaşadığı kaza sonrası, aldığı kararların bir kısmının gerçekçilikten uzak olmasıyla birlikte kişilik değişiminin de çok hızlı gerçekleştiğini görüyoruz.  Filmin süresi bu konu için uzun ve sahne geçişleri de ağır,  bu da filmi izlerken hikâyeden uzaklaşmanıza yol açıyor ayrıca olacakların hepsini önceden tahmin edebiliyorsunuz. Film sizi merak duygusundan yoksun bırakıyor.


Filmin başında, aile bireylerinin kısa aralıklarla tekrar tekrar tanıtılmaları biraz gereksiz olmuş. Tünelde gerçekleşen kaza sahnesinin ise; gösterilmemesi filmin etkileyiciliğini arttırıyor. Son zamanlarda sıkça gördüğümüz;  gerçek kaza sahneleri yerine, animasyon şeklinde yapılan sahnelerin yapaylığı çok can sıkıyordu. Böyle bir şeyin çekilmemiş olması güzel. 


Mazhar Kozanlı’nın lise arkadaşı Altan (Rutkay Aziz) ; filmde güzel bir hayat yaşamış olarak gösteriliyor. Altan; Mazhar gibi soğuk, acımasız, işkolik bir adam yerine şiir okuyan, edebiyat aşığı, hayatı yaşamayı bilen, anın tadını çıkartan bir karakterin cenazesinde, hiç bir arkadaşının olmaması sadece son gece tanıştığı insanların olması hayatın olağan akışına ters. En azından o sahnede bol figüran kullanılabilirdi ve bu problem ortaya çıkmazdı.


Oyunculuklara gelirsek her biri birbirinden iyi performans sergiliyor;  Şener Şen, Rutkay Aziz, ve Çiğdem Selışık Onat birer oyunculuk dersi veriyor. Bu sanatçıların yanı sıra son dönemin gözde oyuncuları; Mert Fırat, Nihal Yalçın, kısa rollerine rağmen Erkan Kolçak Köstengil ve Onur Ünsal da çok başarılılar. Bununla birlikte bütün Yavuz Turgul filmlerinde olduğu gibi mekân seçimleri de mükemmel.


Sonuç olarak ‘Yol Ayrımı’nın seyirciye anlatmak istediği sağlam mesajları var fakat yazının başında bahsettiğim sorunlardan dolayı bu konuda pek başarılı olamıyor, güç ve para için yaşanan çatışmalar ve proleter sınıfın yaşadığı zorluklar gösterilse de biraz havada kalıyor. Geçirilen ciddi bir kazayla bir kişinin hayatı bu kadar değişebilir mi? Bu konuda da Karar sizin…

YORUMLAR

Ziyaretçi Gönder

Gezinti

İletişim
Bize Yazın:


Gönder Max. 1000 karakter
Populer Sinema: #txt
Mesaj Gönder:
Gönder Max. 1000 karakter