Popüler Sinema

The Squid and the Whale adlı filmi ile En İyi Özgün Senaryo kategorisinde Oscar adaylığı alarak isminden söz ettirmiş olan Noah Baumbach,  bu defa While We’re Young filmi ile orta yaşlı insanların sıkıntılarını eli düzgün bir senaryo ile seyircilere aktararak hayran kitlesini ikiye katlıyor.

 Noah Baumbach’ın diğer filmlerinde de üzerinde durduğu konulardan olan orta yaş krizi herkesin başına gelebilecek bir sorun, aşılması gereken psikolojik bir engeldir. Bu filmde de görüyoruz ki, Josh ve Cornelia çifti hayatlarının sıradanlaşması, modern yaşamdan ötürü ortaya çıkan ekonomik çalkantılar ve gerçek aile olabilmek gibi sorunların içinde ruhsal dalgalanmalar yaşıyorlar.  Filmde Josh’ın temel problemlerinden biri olarak gördüğümüz, bir türlü bitiremediği filmi aslında tam olarak yoluna koyamadığı evliliği ve başarı konusundaki kibrini ifade ediyor. Cornelia’nın babası ile aynı meslekten olmasının yanında bir de kayınpederinin başarısı herkes tarafından takdir edilince Josh’un başarı konusundaki hırçınlığı ortaya çıkıyor. Kendisi için sunulan baba figürünün karakter olarak aşılması zor ve iş konusunda da çıtayı yükseltmiş olması yer yer özgüveninde kırılmalara neden oluyor. Yeni bebek sahibi olan arkadaşlarının hayatındaki büyük değişimi gören Josh ne kadar baba olmayı istese de çift olarak çocuk yapmanın iyi bir fikir olmadığı kararına varıyorlar. Filmin ve Josh-Cornelia çiftinin dinamiği Darby-Jamie ikilisinin hayatlarına girmesi ile artıyor. Birbirine yaş olarak uzak olan bu iki çiftin biri sabahtan akşama kadar ipad ekranına bakıp sıradan bir evde her gününü aynı geçirirken diğer çift ise gençliklerini yaşayarak nerede olursa olsun popüler eğlenceyi gerçekleştiren hipsterlardır. Zamanla genç yaşamaya ve Jamie’nin karakterine özenen Josh bir yerden sonra gerçekleri kabullenemiyor, planlar üzerine kurulu olan arkadaşlıklarına(?)son veriyor.

While We’re Young, Ben Stiller’in hayat verdiği Josh karakterinin özgüven kazanarak kıskançlık ve kibirden kurtulup daha cömert bir insan olma yolunu seyirciye sunuyor. Bu sırada başrolleri paylaşan  Naomi Watts, Amanda Seyfried ve Adam Driver’a da büyük sorumluluk düşüyor. Oyunculukla beraber, duyguları ve anlık psikolojik geçişleri anlamamız için filmde kimi zaman Eye of the Tiger, kimi zaman da James Murphy’nin özgün şarkıları modumuzu yönetmenin istediği yönde değiştiriyor. Müzik seçimi ve duygularla orantılı müzik geçişlerinin iyi seçilmesinin yanında filmin rengi için aynı şeyleri söylemek mümkün değil. Gençliğin ve başarının simgesi olarak bazı renkler o kadar sönük ve ulaşılması zor değil de canlı ve daha umut verici seçilseydi, filmin seyri daha eğlenceli bir hal alabilirdi.

 Filmde özellikle Josh karakterinin kendisi için attığı her adıma bir anlam yüklemek kaçınılmaz oluyor. Jamie’ye hayranlık duyması ve ona çekeceği filmde yardım etmesi bile aslında Jamie’nin onu  idolü olarak seçip başarılı bulması ile ilgili. Yani bu filmde biz  kendini insan ilişkilerinde ve hayat başarısında ehlileştirmeye çalışan bir adamın hikayesini çok da başarılı olmayan bir anlatımla izliyoruz.İzlendiğinde senaryonun kimi yerlerinde çok hızlı atlamalar ve aceleci bir anlatım olduğu farkedilse de filmin sonunda her an dinlemek isteyeceğiniz bir soundtrack listesi kalıyor.

Twitter.com/cansuoztrk4