Popüler Sinema

Paylaş
Eleştiriler

VICTORIA - Yorucu ama özel bir deneyim

:: Videolar VICTORIA - Yorucu ama özel bir deneyim
(6.4/10)
Yazar: Furkan Erkan
Bu hafta vizyondaki alternatifler epey bol. Ama hakiki anlamda bambaşka bir deneyim yaşamak istiyorsanız Victoria’yı izlemelisiniz. Çok da öyle beğenirim / beğenmem kaygısıyla değil de ‘’deneyim’’ açısından izleyin.

Sinema tarihinde unutulmaz plan sekansların sayısı bir hayli fazladır. Ancak plan sekansın baştan sona kullanıldığı filmler mevzu bahis olduğunda bu sayı bir elin parmağını geçmez. Aslına bakarsanız sinema tarihinde tam anlamıyla baştan sona plan sekansla çekilmiş tek film, Aleksandr Sokurov’un ‘’Russian Ark’’ filmidir. Bundan önce Alfred Hitchcock da tek planda ‘’Rope’’ adında bir cinayet filmi çekmiştir ama o dönemin yetersizliklerinden dolayı Hitchcock, daha kıvrak bir yöntem kullandı. Tek çekimi maksimum 10’ar dakikalık süren 8 kutu makarayı kurguda birbirine bağlayarak ‘plan sekans’ hissiyatını seyircilerine yaşatmıştır. Sene içerisinde izlediğimiz Birdman de, her ne kadar baştan sona plan sekans bir film olduğunu iddia etse de, bunun kurgu tekniğiyle zekice kotarılmış bir sihirbazlık hamlesi olduğunu gördük. İstanbul Film Festivali itibariyle, özellikle genç sinefillerin beğenisini kazanan, baştan sona plan sekansla çekilmiş 140 dakikalık Victoria bu hafta vizyonda. Bakalım, o plan sekansının hakkını yeterince verebiliyor mu?


Victoria’nın bütün meramı yönetmenin dediği gibi, bir soygun filmi değil seyirciye o soygunun gerçekten o an yaşandığını göstermek. Filmin esas çıkış noktası bu olsa da Victoria  ‘’carpe diem’’ felsefesine uygun bir film. Neden mi? Başroldeki kızı (Victoria), bir diskoda dans ederken görüyoruz. Hemen ardından Victoria, diskodan sarhoş bir şekilde çıkıyor ve dışarıda dört genç delikanlı ona laf atmaya başlıyor. Kız, hiç istifini bozmadan ona laf atanlarla muhabbet etmeye çalışıyor. Birçoğumuz, özellikle de Türk seyircisinin bu durumu yadırgamaması neredeyse imkansız. Zira orada gecenin bir vakti bir kız sokakta tek başına. Ona laf atan gençler var. Her ne hikmetse kız, kendisine laf atan gençlerle samimi bir şekilde muhabbet etmeye çalışıyor ve üstüne o gençler de kızla muhabbet etmeye başlıyor. Böyle bir sahnede herhalde, kızın, kendisine laf atanlara karşı hiddetlenmesini ve gençlerin de ona başta sarkıntılık edip, ırzına geçme gibi rahatsız edici girişimlerin olmasını bekliyoruz. 


 

Fakat sıkı durun, işin daha ekstrem tarafını görmediniz. Victora ve dört delikanlı arasında o kadar insani ve normal bir ilişki gelişiyor ki bir süre sonra dörtlü gruptan biri Victoria’ya teklifte bulunuyor. Bu teklife göre, dört genç, yapacakları büyük soygunda Victoria’nın da olmasını istiyor ve Victoria da buna hiç itiraz etmeden, sanki yıllardır o grupla can ciğer kuzu sarmasıymış gibi çeteye katılıyor. 


140 dakikalık süreçte, plan sekansın en vurucu olduğu bölümler de işte bu soygun anıyla beraber başlıyor. Tabi soygun sonrası kaçış bölümleri daha etkili olmakla beraber bir hayli de yoruyor. Zira yönetmen, mekan değişimlerinde ve bilhassa çekimler açısından en riskli olan arabaya giriş ve çıkış sahnelerinde kamerayı bir an bile durdurmuyor. 12 sayfalık bir senaryodan ibaret olduğundan mütevellit oyunculara açılan serbest alan doğaçlamaya evriliyor. Bu da yer yer filmin akışını sekteye uğratabiliyor. 


Dediğim gibi, süresinin uzunluğu, oyuncuların çok fazla doğaçlama yapması ve görüntü yönetmeniyle birlikte bir yerden sonra filmi takip etmenin zorlukları gibi filmin handikapları var ama ‘’carpe diem’’ felsefesi açısından gerçekten çok özel bir film Victoria. Son zamanlarda izlediğimiz kadın odaklı filmlerden de çok farklı ayrıca. Mütemadiyen mesaj veren, sorgulayıcı bir ahlak perspektifiyle bakan filmlerden değil Victoria. Aslına bakarsanız Victoria bir film de değil. Sinematik bir deneyim. 140 dakikasının hakkını veremese de plan sekans estetiğini sonuna kadar kullanan ve muhtelif formüllerle bir insan hayatını konu alan belgesel misali.


Bu hafta vizyondaki alternatifler epey bol. Ama hakiki anlamda bambaşka bir deneyim yaşamak istiyorsanız Victoria’yı izlemelisiniz. Çok da öyle beğenirim / beğenmem kaygısıyla değil de ‘’deneyim’’ açısından izleyin. 

 

Twitter.com/FilmNotlari

YORUMLAR

Ziyaretçi Gönder

Gezinti

İletişim
Bize Yazın:


Gönder Max. 1000 karakter
Populer Sinema: #txt
Mesaj Gönder:
Gönder Max. 1000 karakter