Popüler Sinema

Paylaş
Eleştiriler

Venedik Film Festivali'nde 7.Gün

Venedik Film Festivali'nde 7.Gün
Yazar: Olivier Assayas’in Altın Aslan için yarışan filmi “Mayıstan Sonra” tahmin edilebileceği gibi 68 Mayısının ardından gelen yıllardan yani 1970’lerin başından söz ediyor. Assayas genç bir oyuncu kadrosuyla kendi hayatından izler taşıyan bir film yapmış.

 

Gilles ve arkadaşları eylemlerin içinde solcu genç lise öğrencileri. Gençlerin hayatları, bir gün bir yazı eyleminde bir polisi yaralayınca, değişiyor. Kaçmak zorunda kalıyorlar. Ama hepsi de iyi halli küçük burjuva gençleri olduklari için kaçmak, Paris’ten İtalya’ya, oradan İngiltere’ye yapılan bir turistik geziye benzeyebiliyor. Gilles’in aşkları oluyor ama hiçbiri çok kalıcı olmuyor. Film gibi, o da kalıcı olmuyor. Assayas’i ve beni çok da ilgilendiren bir konu anlatmasına rağmen film nedense fazlasıyla soğuk ve etksizdi. 

 

Diğer bir Altın Aslan adayı film de “Wellington’ın Hatları” (Linhas de Wellington) adını taşıyordu ve Portekizli Valeria Sarmiento tarafından çekilmişti. Bu kez tarihte 200 yıl kadar geri gittik. 1810 yılında Napoleon Bonaparte, Portekiz’i işgal etmesi için general Massena komutasında güçlü bir ordu gönderiyor. İngilizler General Wellington komutasında Lizbon sınırlarında  bir savunma hattı oluşturuyorlar. Film, çok kahramanlı, çok hikayeli ve çok odaklı. Savaşın bireyler, halklar ve doğa üzerindeki tahribatını başarıyla aktardığı söylenebilir. 2,5 saatlik süresine rağmen bu festival yorgunluğunda kendisini izlettirdiyse, dinlenmiş bir kafayla daha etkileyici olacağını söylemek mümkün. Ama çok odaklılığının getirdiği bir zorlayıcılığı da var.

 

Yarışmalı yan bölüm Ufuklar’da da eli yüzü düzgün, görece küçük filmler vardı. Bunlardan “Boxing Day” (İngiltere’de Christmas’ın ardından gelen ilk ya da ikinci güne “Boxing Day” denirmiş) Tolstoy’un bir hikayesini temel alıyordu. Zaten filmin yönetmeni Bernard Rose kariyerini Tolstoy eserleri uyarlamak üzerine kurmuş. Bankaların el koyduğu evleri ucuza kapatıp, sonra pahalıya salma üzerine bir kariyer kuran bir simsar, herkesin dinlendiği gün olan boxing day’i diğer simsarlardan bir adım öne geçmek üzere kullanmaya karar verir. Şöförlü bir araba kiralar ve karda kışta yola çıkar. Hırs, kapitalizmin temeli midir, yoksa dünyanın sonunu getiren bir günah mı? Şöför ile simsarın ilişkisi üzerine kurulu film, yaşadığımız dünyanın hali, kapitalizm ve insan ruhu üzerine çok yeni olmayan doğru ve düzgün şeyler söylüyor. İzlemeye değer.

 

 Cüneyt Cebenoyan


twitter.com/cuneytcebenoyan

 

natasha-poly-th-venice-film-festival-670282847
pierce_2328456b
lily-cole-g_2328112a
2012-09-04t125203z_1144773108_gm1e8941lva01_rtrmadp_3_film-venice
michael-fassbender-venice-film-festival-09032012-04

YORUMLAR

Ziyaretçi Gönder

ELEŞTİRİLER

Kısa Film ve Kapitalizm İlişkisi

Kısa Film ve Kapitalizm İlişkisi

Fırat Sayıcı

Gezinti

İletişim
Bize Yazın:


Gönder Max. 1000 karakter
Populer Sinema: #txt
Mesaj Gönder:
Gönder Max. 1000 karakter