Popüler Sinema

Paylaş
Eleştiriler

Üvey anne mi, üvey evlat olmak mı zor?

Üvey anne mi, üvey evlat olmak mı zor?
(5.3/10)
Üye: Banu Bozdemir
Can’ı Antalya Film Festivali’nin yarışmalı bölümünde izledim, aslında Antalya’nın ya da diğer festivallerin 'festival filmi' filmi mantığını kırmaya müsait bir anlatım içeriyordu, Selen Uçer’in performansı bana göre başarılıydı ama bazı şeyler düşündüğünüz gibi olmaz. (Jüri Özel Ödülleri geldi tabii Antalya ve Sundance’ten… )

 

Can bir kadın ve çocuk arasında kurulabilecek sıra dışı ilişkilerden birine el atıyor, aslında konu bildik…Çocuğu olmayan bir çiftin çocuk sahibi olmak için çabalamasi ve sonrasında evlat edinmelerini konu alıyor. İnsan kendi canından kanından olmayan bir çocuğu ne kadar sever, sahiplenir? Ayşe ve Cemal’in bu konuda başarısız olmalarının arasına büyükşehrin küçük insanları yutan çarkları da ekleniyor. Yani mesele çocuk sahibi olmanın dertlerinden, başka dertlere öyle bir uzanıyor ki arada bazı kopukluklar yaşıyoruz o yüzden. 

 

Cemal’in Can eve geldikten sonra evi neden terk ettiği ve o yaşam kavgası arasında nasıl bir aşama kaydettiğini inandırıcı bulamadım kendi adıma… Yani senaryonun o kısmı Cemal’siz de devam edebilirdi. Kadının ezikliği ve yalnızlığı yanında erkeğin kendi çapında yükselen grafiği gözümüzde kadının çilesini arttırmak yerine sanki biraz daha gereksiz hale getiriyor. Can’da tekrarlayan ve bizi mutlu sona ulaştırmak için yapılan birbiri benzeri planlar bir süre sonra sıkıcı hale gelebiliyor. Ama kadının gittikçe artan siniri ve çocuğun naifliğinin çatışması çok iyi verilmiş ve kadın çıkış yolu aramak için en yakınındakinden medet umma hali de..

 

Filmde çocuk oyuncu olduğu ve mağdurluk seviyesi yüksek tutulduğu için kalpler yumuşayarak, kimi zaman ağlamaklı izleniyor. Film bir yandan yan hikayelere ihtiyaç duyuyor ama bir yandan da kurduğu yan hikayeleri ana hikayenin dışında tutmaya hevesli görünüyor. Ya da biz iki baskın duygu karşısında öyle hissediyor da olabiliriz. 

 

Başta da dediğim gibi Selen Uçer’in bıkkın, yılgın ve yaşadığı hayatın dışına kaçmak isteyen Ayşe karakterine çok yakıştığını düşünüyorum. Tabii Can’ı oynayan Yusuf Berkan Demirbağ’ı da yabana atmamak lazım. Serdar Orçin uzun zamandır sinemada yoktu, görmek her şekilde görmek iyi geldi ve Erkan Avcı’nın varlığı da filmin artılarından. Sonuçta Can yürekleri burkacak ama sonrasında ana öyküsünü sorgulatacak bir film… İzlemek de ve ‘annelik’ duygusunun nerelere uzandığını sorgulamak da fayda var… 


Banu Bozdemir

 

Etiketler: Can, Banu Bozdemir

YORUMLAR

Ziyaretçi Gönder

RÖPORTAJLAR

Filiz Kuka: “Filmde ölüm bir amaç değil ...

Filiz Kuka: “Filmde ölüm bir amaç  değil ...

Fırat Sayıcı

Seda Aktaş: “Kitlesel fonlama, film üreti...

Seda Aktaş: “Kitlesel fonlama, film üreti...

Fırat Sayıcı

Aziz Alaca: “Kısacıların birçok uzuncudan...

Aziz Alaca: “Kısacıların birçok uzuncudan...

Fırat Sayıcı

Gezinti

İletişim
Bize Yazın:


Gönder Max. 1000 karakter
Populer Sinema: #txt
Mesaj Gönder:
Gönder Max. 1000 karakter