Popüler Sinema

Paylaş
Eleştiriler

Töreyle gelen dram

Töreyle gelen dram
Üye: Ömür Gedik İsmail Güneş’in üçlemenin son filmi olarak çektiği ‘Ateşin Düştüğü Yer’, yaşanan gerçek bir töre cinayetine dayanıyor. Senaryosu da Güneş’e ait olan film, evlat sevgisi ve töreye boyun eğme kavramları arasında gidip gelen bir dram. Ama filmdeki zincirlerinden boşanmış bir melodram değil, gayet ölçülü, duygu sömürüsünden uzak. Hem hikâye kurgusu hem de estetik açıdan kaliteli bir filmle karşı karşıyayız.

 

Kadına karşı şiddete, aile içi şiddete, daha doğrusu şiddetin her türüne karşı duran Hürriyet ailesi olarak desteklediğimiz filmlerden  ‘Ateşin Düştüğü Yer’. Ülke gerçeklerini ortaya koyarken, izleyenlere “artık değişmeliyiz” dedirtiyor. Filmin konusu töre gibi görünse de aslında derininde, merkezinde eğitimsizlik, kadını ikinci sınıf görme ve kadına şiddet var. Her şey, Fethiye’de işçi olarak çalışan bir ailenin kızlarının hamile olduğunu öğrenmesi ile başlıyor.

 

Sıradan, çok çocuklu, oldukça muhafazakar bir hayatları var 6 çocuklu Osman ve Hatice’nin. Bir gün 16 yaşındaki kız çocukları Ayşe rahatsızlanınca onu Alman bir çiftin yardımıyla devlet hastanesine kaldırıyorlar. Genç kız apar topar kalp ameliyatına alınıyor ve 3,5 aylık hamile olduğu ortaya çıkıyor. Bu, belki her aile için zor ama muhafazakar bir aile için kabul edilemez bir durum. Kızlarını kalp hastalığından kurtarmak için çırpınırlarken bir anda ona düşman kesilen ailesi, şimdi töreye boyun eğip Ayşe’nin canını almayı düşünüyor.

 

Memleket Elazığ’dan gelen aile büyükleri cezayı çoktan biçiyor bile. Ve bu noktada devreye töre mi, evlat sevgisi mi sorusu giriyor. Düğüm bu noktada atılıyor işte. Önce öfkeyle bu fermanı kabullenen acılı baba, kızını öldürmek için arabayla çıktıkları uzun yolda vicdanıyla yüzleşmeye başlıyor. Ağırlıklı olarak bir yol filmi tanımlamasını yakıştırabileceğimiz film için toplamda 6 bin km’lik bir yolculuk yapılmış. Fethiye ve çevresinin muazzam manzarası etkileyici. Bu güzel manzaralara şahit oldukça, kafamıza taktığımız dertlerin aslında ne kadar çirkin ve gereksiz olduğunu anlıyoruz.

 

Birkaç aylığına vizyonu ertelendikten sonra nihayet seyirciyle buluşan, başrollerinde Hakan Karahan, Yeşim Ceren Bozoğlu ve Elifcan Ongurlar’ın olduğu yapım, gerçek bir üçüncü sayfa haberinden yola çıkılarak çekilmiş. Henüz lise çağındaki bir genç kızın gayri meşru yoldan hamile kalmasını ve ailesinin töre adına kızı öldürmenin yollarını aramasını konu alan film izleyenleri zaman zaman gözyaşlarıyla baş başa bırakıyor.

 

Filmin en büyük artılarından biri, son zamanlarda böylesine etkileyici bir dramın sinema salonlarına uğramamış olması. Özellikle de baba kızın arabaya binip belirsizliğe doğru yol aldıkları sahneler, seyirciyi bir hayli etkileyecek. Yol boyunca, öfkesini yavaş yavaş unutan Osman, bir yandan da törenin gereklerini yapma dürtüsüyle ikilemde kalıyor. İşte bu çaresizlik de seyirci olarak sizleri merakla filmin sonunu beklemeye davet ediyor. Babası Mazlum Çimen gibi Türk sinemasının önemli film müziği ustalarından biri olacağını çoktandır müjdeleyen Saki Çimen’in ellerine sağlık. Filme değer katan ve karakterlerin içindeki hüznü ve acıyı adeta somutlaştıran müziklere imza atmış. Ayşe’yi canlandıran Elifcan Ongurlar ve annesini canlandıran Yeşim Ceren Bozoğlu’nun hakkını vermek gerek. Böyle zor rollerin altından başarıyla kalkmışlar. Hakan Karahan’a gelince; baba rolünde öylesine başarılı, öylesine inandırıcı ki. Filmi adeta sırtlamış gitmiş Karahan. İsmail Güneş’in oyuncu seçiminde ne denli isabetli kararlar aldığını, Osman karakterinin arabada kızına Ayşe türküsünü söylediği sahneden de anlayacaksınız, gözyaşlarınıza hakim olamayarak. Ama hatırlatayım, filmdeki zincirlerinden boşanmış bir melodram değil, gayet ölçülü, duygu sömürüsünden uzak. Hem hikâye kurgusu hem de estetik açıdan kaliteli bir film Ateşin Düştüğü Yer.

 

İzlerken dikkat edemediğim ancak jeneriğin sonuna kadar salondan çıkmadığım için fark ettiğim bir olayı paylaşmak istiyorum. Tüm jeneriğin sonunda ‘Bu filmde sigara kullanılmamıştır’ ibaresi yer almakta. İlginç bir final, alışılmışın dışında!

 

Filmde, aile baskısından korktuğu için sevdiği erkekle gizli saklı bir ilişki yaşamış olan Ayşe, hamile kaldığını öğrenince ölüme doğru erken bir adım attığını anlıyor. Ayşe’nin tek dileği sevdiğine kavuşmak ve bebeğini onunla birlikte büyütmek. Babasıyla ölüme diye çıktığı yolculuk boyunca karşısına çıkan hayvanlarla onun yaşamı arasında paralel kurgu var sanki. Yavrusunu emziren ve bu sırada dışarıdan gelecek olası tehlikelere karşı etrafa çaresiz bakışlar fırlatan bir dişi köpek, yolun karşısına çobanın kucağında geçen minik bir kuzu, kendisine zarar verip vermeyeceğini bilemediğinden temkinle bir kadının elinden yemek yiyen masum bir kedi. Hepsi de Ayşe’nin yazgısının tanıkları ve yansımaları oluyorlar.

 

 

Ömür Gedik

YORUMLAR

Ziyaretçi Gönder

HABERLER

43. İSTANBUL FİLM FESTİVALİ ÖDÜLLERİ SAHİ...

43. İSTANBUL FİLM FESTİVALİ ÖDÜLLERİ SAHİ...

Gezinti

İletişim
Bize Yazın:


Gönder Max. 1000 karakter
Populer Sinema: #txt
Mesaj Gönder:
Gönder Max. 1000 karakter